0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
351
Okunma

Rahmet: yağmur ilahi şefkat ve lutuf
Örneğin:
((((Dervişlik ve terbiyesi:))))
Tasavvufi terbiyenin ilahi Nebevi esaslar çerçevesi içinde yürümesi gerekir yürütülmesi gerekir.
İmam rabbani kaddesallahu sırrahul Aziz
Bir defasında hafızlardan birinin kendi minderinden daha önce bir minder üzerinde kuranı Kerim okumaya başladığını görmüş:
Derhal minderini bir kenara çekip
hafızdan aşağı oturmuştu..
onun bu davranışı hiç şüphesiz ki :
Kelâmı ilahiye yönelik gönlünde taşıdığı tazim den kaynaklanıyordu..
Son zamanın şeyhlerinden Hacı Musa tobbaş Efendi’nin;
Nerede Kur’an okunacak Sa
okuyucunun oturanlardan aşağıda olmasına Rıza göstermez lerdi
muhakkak onu En azından ya aynı hizadan ya da daha yüksek bir yere bir mekana oturtur lardı
Bir keresinde Anadolu’nun bir şehrinde camide namaz Eda edilirken namazdan sonra kur’an-ı Kerim :
cemaatin arka tarafında okunmuş :
bu duruma çok üzülmüştü Hacı Musa efendi
İmam efendi ye
Kur’an’a karşı ödevimizi gösteremedik
hafız efendiyi mihraba davet etseydiniz daha güzel olurdu buyurmuşlardır
Allah onlardan ve onlar gibi olanlardan razı olsun
Geçmişteki büyüklerimiz yolculuğa çıkacakları zaman
öncelikle kur’an-ı Kerim’i binitin en yüksek yerine en uygun yere ve yüksek bir yere konur
sonra diğer eşyalar binilecek şeye araca yerleştirilir di
mesela
Hacı Musa Efendi’nin kardeşi
Abidin bey de şöyle diyor
Musa abim aslında ibadetinde sayısal olarak çokluğa bakmazdı.
mesela haftada bir hatim indireyim
iki hatım indireyim gibi bir iddiası yoktu
her gün on sayfa 10 sayfa Kur’an okurdu
O an bu 10 sayfayı okumadan önce
yeniden güzelce abdestini alırdı
herkes abdest alır ama o abdest aldıktan sonra güzel süslenir kokusunu sürer rahlesine açar rahlenin üzerine örtülerin en güzelini koyar ve kur’an-ı Kerim’i büyük bir itina ile sevgi ile alırdı
böyle her tarafından Sevgi taşarak keyifle Kur’an okur
ondan sonra kur’an-ı Kerim’i kapatırdı
bugün canım istedi 20 defa okuyayım da demezdi
10 sayfa da keserdi
böyle değişik bir hayatı vardı
kur’an-ı Kerime böylesi saygılar;
kaynağını kalplerdeki takva duygusu oluşundan alır
takva arttıkça
hakka karşı ve ona ait her şeye karşı;
tanzim duygusu tabii tabii olarak artar insanda
İinsanın Allah ve Allah’a ait şeylere karşı saygın olmaması için de takva olmaması yüzündendir
Oysa bu hürmetle itina istifadenin ve Feyz almanın anahtarı gibi bir şeydir
Böylesine saygılı olan kulların kur’an’la ilişkisi sadece bu zahiri cümleden ibarettir sanılmasın
onlar kur’an-ı Kerim’in Şeklin’e gösterdikleri bu tazmin çok daha fazlasını
onun Emir ve yasaklarına uymak da da gösterirler
yirminci asırda yaşamış olan son zaman şeyh lerinden Hacı Musa efendi ile ilgili şunu da söyleyebiliriz
Musa Efendi’nin ifadesi ile
onların (Allah dostlarının) nazarında emrin büyüğü küçüğü olmaz
yani evliyaullahın
bunu Musa efendi söylüyor
evliyaullaha emir’in büyüğü küçüğü olmaz
Emr edenin büyüğü küçüğü olur
emre’den büyükse onun her emride elbette büyüktür
Bunu her Müslümanın iyice idrak etmesi gerekir
Hak dostları sadece emredileni yapar memurlar misali
bir vazife adamları:
aynı zamanda
emredileni muhtevasıyla hayatları ile bütünleştiren kimselerdir
Yani Emir ve nehiy muhtevası ve maksadı onların kişiliğini açar
diğer bir ifade ile
kur’an-ı Kerim’i kalplerinin uzuvlarının ilişkilerinin ve hallerinin ahlaki olarak şahsiyetleri ne taşırlardı.
Musa Efendi’nin kendi döneminde yaşayan ilmiyle amil Salih hafızlara büyük saygı gösterir muhtelif vesilelerle onlara sevgi ve teveccüh lerini ifade ederlerdi
merhum reis-ül kurra
gönenli Mehmet efendi
Abdurrahman Gürses hoca efendi gibi daha nice hafız efendilere;
üstadın muhabbet ve hürmetle gönlüne ve gündemine aldığı ehli Kur’an kimselerdi
Musa Efendi’nin tatlı bir hatıra olarak şu iki hürmet manzarası da ondaki kelamullah’a karşı tazim duygusunu bizlere yansıtmaktadır
Bize bir edep dersidir
Bir gün
mescidi nebevi’nin
Babil mecidi kısmında
yani Abdülmecid Han’ın yaptırdığı kapı kısmında oturuyordum
Biraz ileride bir siyahi Kur’an okuyordu yüzünden öyle bir nur Melahat iman vardı ki güzelliği tasvir edilemez
büyük bir huzur içinde ara sıra sayfaları çeviriyordu
Bir saat kadar geçmişti hangi sure okuduğunu merak ettim
ve yanına yaklaştım
Bir de ne göreyim
sahifeleri tersine koymuş
yani sahifelerin alt tarafı üste getirmiş
yalnız sayfa’da ki satırlara bakıyordu
çok hayret ettim
sonra düşün tüm
cenabı Hakk’ın bu ümmi koluna bilenlerin den daha fazla bir iltifatı olduğuna kanaat getirdim diyor
Yanı kur’an-ı Kerim’in şekline dahi hürmet etseniz rabbinizin dostu olabilirsiniz
Belki de bu imanı tam siyahı :
o sayfaları çevirdikçe cenabı Hakk’ın rahmetine saltanatına rahmanlıgını tefekküre ediyordu da
Bu yüzünden okuyanlardan daha fazla istifade ediyordu
Allahu alem hiç bilinmez ki kulun içinde ne var. Neyi düşünüyor ne bilebiliriz ki.
Yine bir Hacı
mescidi nebevi’deki Kur’an’ı kerimleri elindeki temiz bir bezle siliyor öpüyor aldığı raflara tertip bize koyuyordu
kaldığım müddetçe bu vazifeye devam etti
o bu yaptığı hizmeti öyle bir huşuu kalp ile aşk ve neşe içinde ifade ediyordu ki
kendimi onu seyretmekten alamıyordum
bunu muhterem üstadımız Mahmut Sami efendi hazretlerine anlattım
çok memnun kaldıklarını o gül yüzlü simalarındaki nurlarından anlamış oldum.
Çünkü o kişi yaptığı hizmet ve tazim sayesinde cenabı Hakk’ın rızasını kazanmış oluyordu
bu bahsetmiş olduğumuz şahıslar kur’an-ı kerim’e olan saygı edep ve azimleri dolayısıyla
Allahu alem hak Teala’nın rızasını kazanan kimselerden idiler
yani böyle bir edep sahibi olarak bizlerde ilahi rıza’yı kazanabiliriz
Kur’an-ı Kerim’in manası ahkamı ahlakı daha nice Esrarı adabi ile bir müminin öncelikle şahsında ve sonra da içtimaya hayatında var olması onun müstakim bir çizgi üzerinde olduğunu gösterir
bunu bir daha tekrar ediyorum
kur’an-ı Kerim’in kıraati manası ahkam-ı ahlakı ve daha nice esrarı ile bir müminin öncelikle şahsında ve sonra da içtimayı hayatında var olması
O kişinin müstakim bir çizgi üzerinde olduğunu gösterir
bu çok yönlü ve katmanlı ilişkide hak dostlarının Kur’an’a tazımleri gıpta edilecek düzeyde olduğunu ifade etmek gerekir
böylesi bir Ülfet muhabbet ve tazim kur’an’la bütünleşen bir şahsiyet doğurur ki;
yol gösterici bir rahmet insanı böylece ortaya çıkmaktadır
sahibül vefa
Hacı Musa Musa efendi de rahmetullah Aleyhi
böylesi bir rahmet insanı olarak yaşamış ve hizmet etmiş bir hak dostudur
vefatının 22. Yılında kendisini hasretle yad ediyor
ve yüce rabbimizden kendilerine rahmet niyaz ediyoruz
cenab-ı Allah mut’taki takva sahibi samimi kullarına rahmeti ile muhabbeti ile muamele ve tecelli eylesin inşallah el Fatiha.