0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
518
Okunma

KARINCA AŞİRETLERİNDE HİYERARŞİ
Geçtiğimiz sıcak günlerde bir Antalya seyahatine gittim
2 hafta kadar kaldım
Döndüğüm de ona yakın karınca aşireti’nin evimi yuva edindiğini gördüm
Hatta herkes odanın ayrı bir köşesinde mekan edilmiş kimse kimsenin bölgesine girmiyor efendim kimse kimsenin alanında dolaşmıyor bu dikkatimi çekti
15 güne yaklaşan bir mücadele sürdü bu mücadelede karınca aşiretleri beni yenmeyi başardılar.
Yani evimi yiyecekleri mi onların ellerinden kurtaramadım �
İnançlı bir insanım
onların incinmesini ölmesini telef olmasını istemiyordum
15 günü geçti yani iki haftayı geçkin bir süredir uğraşıyorum ama önüne geçemedim
milyonla milyarla ifade edilemez bir kalabalık nasıl bu kadar çabuk ürüyor lar
Nasıl bu kadar hızlı yürüyorlar nasıl bu kadar bütüncül hareket edıyorlar hayret ettim
Hele şu kaybolmamak için tuttukları yol zincir oluşturmaları hayran oldum tuttukları zincir yolunu asla kopar mı yor lar eğer o zincirden birkaç karıncayı aldıysanız derhal onun onların yerini dolduruyorlar ve zinciri sağlamlaştırıyor lar
Hele şu savunma vazıyetı alıyorlar bunu anlamak mümkün değil benim için zor çok dikkatli incelemem gerekiyor su.
gerek elektrik süpürgesiyle gerek diğer araçlarla ne kadar toplarsam toplayayım sayıları evde artıyor eksilmiyor su.
Fakat Bir gariplik oldu
Dün birden bire sıcaklık derecesi düştü Karadeniz bölgesi’nde
Ben de Karadeniz bölgesi’nde oturuyorum
Bir anda evdeki karınca aşiretleri kaybolu verdiler fakat beni hayrete düşüren şu ki bunların arasında nasıl bir hiyerarşi var ki bir anda kayboldular
evin hiçbir yerinde kımıldayan bir canlı mahluk göre göremiyorum
Oysa bu küçük hayvanlar bu sevgili hayvancıklar
Evimin her yerindey diler bütün yemekler de bütün tatlılar da her şeyin içinde idiler şeker bal 3 kiloluk balın iki kilosunu onlar yedıler 1. kilosu bana kaldı Onu da süzmeden kullanamadım
Anladım ki bu güzel hayvanlar sıcağı şiddeti sebebiyle yiyeceklere saldırmışlar.
Bu hayvanlardaki yardımlaşma kurnazlık savunma sanatı hiyerarşinin birbirlerine emirlerine itaat toplu hareket etme bütüncül hareket yani kur’an-ı kerim’deki rabıta ayeti ile son derece uygun bir yapılanmaları var.
yani ey iman edenler birbirinizle bağlantılı hareket edein der
Ali İmran suresinin son ayeti bu emir insanlar arasında o kadar ciddi uygulanıyor görünmüyor
Ama karıncalarda bunun son derece itina ile uygulandığını gördüm
şu anda evinin hiçbir yerinde kımıldayan bir canlı varlık göremiyorum bu nasıl bir hiyerarşi dir ki bir Emir ile aniden kayboldular.
Bu Emir aralarında bu kadar çabuk nasıl ulaştı bu iletişimi nasıl sağladılar
Bu akıl almaz bir durum bu.
bu nasıl hızlı bir iletişimdir ki kısa süre içinde birkaç saniye içinde bir emir bütün karıncalara ulaşıyor
ve evden kayboluyorlar sadece benim mücadele etmek için uğraştığım birkaç birkaç yüzünün de ölümüne sebep olduğum bir karınca ölüsü yani vefat etmiş karıncaların dan kalan bir grup
onlar da hep ölmüşler hareket sizler bunların dışında bir Allah kolu görünmüyor
Ben karıncalarda ki bağlantılı harekete hiyerarşik düzen ve yardımlaşma düşüncelerle davranışlarına
Bir de karıncaların savunma tekniklerine hayran oldum
Bir karıncayı elektrik süpürgesiyle almaya çalıştığın zaman o karınca şu üç şeyi yapıyor
1. kaçılması gereken bir delik veya elektrik süpürgesinin rüzgarının kendine kapamaya cağı bir kuytu ücra köşe varsa hemen oraya saklanıyorlar
2. eğer böyle bir şey bulamamışlar sa yere yapışıpışıyorlar (tam siper) sistemi
3. kancalarının ayaklarındaki tırnaklarını yere geçiriyorlar rüzgarın kendini kapıp götürmesine izin vermiyorlar
4.yere yapışıyorlar bunu bilhassa ayak sesleri duyduklarında da yapıyorlar
5.Çünkü ezilmemek için yere bu şekilde yapmaları gerekiyor
6.betonun ve topraklarını arasında küçücük çukurluklar onların saklanması için yeterli oluyor bunu biliyorlar
7. tam siper yapmayı askerden daha iyi biliyorlar ve ben
Karıncalar aşireti’nin bu şekilde incelerken fevkalade keyif aldım evimi istilaa etmelerinden o kadar da rahatsız olduğumu söyleyemem
aslında bir şeyler öğrettiler onun için karıncalar aşiretine teşekkür ediyorum gerçekten güzel bir akıştır
Mustafa Çoban...