’Deniz kızı Şakula ’farklı bir ismi olmalı bu bebeğin’ dedi ..’Karen ah evet karen olsun Saçları simsiyah ışıklar parlıyor içinde çünkü.’!
Anne geçen ay ölen eşinin yasını tutarken okyanus altındaki yosun zeminli kulübede minik kızları dünyaya geldi..
Başını yataktan kaldırıp inledi lohusa uzun kuyruklarındaki kılçıkları bile acıdı..
’Ah o hidrip ah o canı kopasıca mavi köpek balığı kocamı yemeseydide kızım babasını bir kez görebilseydi’..
Deniz kızı şakula gülümsedi ’biliyorsun Sabire senin kocan balığa çıktığınızda babamı balık sanıp öldürmeseydi, bende seni ve eşini sihrimle yarı balık yarı insan haline getirmezdim..’
’Bırak kızıma acı bari geri topraklarımıza dönelim’ diye hıçkırdı Sabire,.’Lütfen lütfen Şakula’..
Ağlarken tekrar yalvardı..’Bak intikamını aldın kocam köpek balığına yem oldu’..
Şakula ruhunu şeytan kaplamış bir cadıydı evet..’Hayır hayır dedi sizi yarı balık yarı insan haline dönüştürürken hamile olduğunu bilmiyordum’.. Patlak gözünü iyice açtı sırıtırken..
’Şimdi bu güzel kızında benim olacak’ ,,Sabire hıçkırdı kızına baktı kundaktaki kızın saçları kaşları simsiyah dudakları gül pempeydi..
’Onu bırak ha’ dedi...’Artık yeryüzüne çıkalım..Ayaklarım tekrar benim olsun ne olur’..!
Hayır dedi karga burunlu Şakula ’ben deniz kızı öteki adımla deniz cadısı Şakulaysam o kızda benim olacak’..
Denizlerde değil tüm evrende duyma görme yetisine ihtiyacı olmayan Yüce Tanrı Şakula’yla alay etti..
’’Sen ancak benim verdiğim yetki kadar kötülük yapabilirsin..Zavallı yaratık’’..
’’Ayrıca senin sihrin ancak bir aldatmacadır, oda seninle birlikte yere batacak’’..
Günler geceler geçti Karen büyüdü serpildi..Fakat normalde insan olduğu için sihrin etkisiyle dönem dönem ayakları bedeni ağrıyordu...Annesi gibi..
Şakula kızı seviyordu lafta.. Aslında onun güzelliğini kıskanıyor çıldırıyordu..
O hafta gün dönümüydü ve Karenin yaş günüydü..
Şakula mahsuscuktan genç kıza sordu yarın 18 yaşına basıyorsun varmı bir isteğin..?
Kızcağız deniz cadısına yalvaran gözlerle baktı.. Pembe bebek dudağı titredi. ’evet bir günde olsa bacaklarımı istiyorum’..
Buna hayır diyemedi Şakula..Fakat kıza ’’evet ama bende yanında olacağım’ dedi...’’Olur olur yeterki yeryüzüne çıkalım’!..
Karen ertesi sabah anneciğinin yanaklarını öptü ve duasını aldı..Kadıncağız ağlıyor kızıyla artık okyanustan kurtulmayı diliyordu Allah’tan..
Deniz cadısı Şakula Karen’le bir adanın kıyısına çıktılar ama cadı yine çirkindi.
Yaratıcı onun ruhunu yüzüne yansıtmıştı her kötü ruhlu gibi..
Karen’se öyle güzeldiki simsiyah dalgalı saçları bebek dudakları kıyılara bir melek inmiş gibiydi..
Filistin taraflarından hayret nerelere gelmişlerdi..Yaz günü hava sıcak denizin nem ve iyot kokusu ciğerlerine can veriyordu sanki kızın..O yüzden gülmek hep gülmek istiyordu..
Burası Fas kıyılarında ufak yeşil bir adaydı..Halkı balıkçılıkla geçiniyordu..Yeşil gözlü epey esmer bir genç kayıkta oturmuş balık ağının yırtık tarafını örüyordu..
Karşıdan şişman bir adam bağırarak ona doğru geliyordu.. ’O iş öğle olmadan bitmeli Halid’..
Karen’in Şakulayla kayığın yanından geçerken delikanlıyla gözleri birleşti..Koyu gri takkesinin altında bir çift yeşil göz gözlerini kızdan hiç ayıramadı..
Halid’inde bir kalbi vardı evet fakirdi evde ekmek bekleyen bir annesi vardı..Kaba yıpranmış elleri heyecanla titredi..
Büyücü gençlerin birbirlerine baktığını görmüştü..Kıskanç yüreği kabardı yine..
Şakula hemen homurdandı ’önüne bak kız, hem oğlana baksana kaba ve cahil ayyy güneşte kavrulmuş ne kötü’!..
Adanın diğer kıyısında öğlene kadar gezdiler..Kızcağız ağaçları kuşları izliyor çiçekleri öpüp kokluyordu..
’’Yeter artık’’ dedi biraz sonra deniz cadısı...’’Artık gidiyoruz yoruldum, hem bak bedenim kuruyor benim denize girmem gerek.’ Karen sustu boynunu büktü ..Tekrar aynı yoldan giderlerken balık ağını örüp bitirmiş balığa çıkmaya hazırlanan Halid’in kucağına kızın saçından bir tel kopup düştü..
Delikanlı gözlerini kaldırıp Karen’e baktı onun ela gözleri ile kavuştu yine gözleri.. Evet artık Yaratıcının büyücüyle alay etme zamanıydı galiba..
Delikanlı düşen bir teli alıp derin derin kokladı öptü avucunda sıktı..
O anda cadı Şakura erimeye başladı, çünkü büyüyü iki gencin masum aşkı bozmuştu..
Evet bir yıl sonra
Karen Halit’le evlenmiş ve büyü bozulunca ayaklarına kavuşan anneside denizden çıkmış oda kurtulmuştu..
Şimdi bu küçük adacıkta balıkçılıkla geçiniyor huzur içinde yaşıyorlardı..Er yada geç kötülerin Allah tarafından cezalacağını öğrenmişlerdi..Bu yüzden her gün hallerine şükrediyorlardı...