BUKOLEON SARAYI

İstanbul denilince akla tarih, kültür, sanat ve müzeler gelir. Medeniyetlerin kat kat katmerlendiği bir ilçedir. Binlerce yıllık tarihiyle İstanbul bir dünya başkenti olma özelliğini her zaman korudu. Bu özelliğiyle her dönemin ilgi odağı olan İstanbul’un tarihi ise Fatih ilçesinde yatıyor. Ayasofya, Yerebatan, Sultan Ahmet, Süleymaniye, Kapalıçarşı, Mısır Çarşısı, Fener Rum Patrikhanesi, Ayın Biri Kilisesi, Fatih Cami, onlarca türbe, Saray, Çemberlitaş...
Unutulan ve tarih kokan bir saray var. Yok olmaya yüz tutmuş. Bukoleon Sarayı (Modern Yunanca: Βουκολέων Boukoléon) ya da Latince Bucoleon Konstantinopolis’te (modern İstanbul, Türkiye) Bizans sarayı. Marmara Denizi kıyısında, Hipodrom’un güneyinde, Küçük Ayasofya’nın doğusundadır. UNESCO’nun Dünya Mirasları listesinde bulunmaktadır.
Muhtemelen 5. yüzyılda II. Theodosius tarafından yaptırıldı. Osmanlı sultanı II. Mehmed, 1453 yılında şehre girdiğinde saray ayakta ama harap durumdaydı. Sarayın harabeleri kısmen 1873 yılında Sirkeci Garı’na uzanan demiryolu inşası için yıkıldı.
İşin sevindirici ve umut verici olanını sona sakladım. Bu muhteşem Saray yok olmayacak. Nasıl mı? İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Bukoleon Sarayı’nın açık hava müzesi yapılması için çalışmaya başladı da ondan. Haydi hayırlısı diyelim o zaman.
İSMAİL MALATYA 12/06/2021-CUMARTESİ