Şu son 20 yılın bana ettiklerini size nasıl anlatacağımı bilemiyorum. Bildiğim tek şey zaman zaman kendi çapımda çevreme anlatmaya çalıştığım halde başarılı olamadığım. Ve bu bazı şeyleri buraya yazarak kalıcı kılmak istiyorum. Kalır mı kalmaz mı ? Onu da bilmiyorum. En azından bir iki göze değeceğinden ve oradan gönüllere akacağından ve samimi okurda yer edineceğinden eminim. İşi gevezelik boyutundan çıkarıp doğrudan konuya girmek lazım.Dedim ve Başladım.
İnşaat köşelerinde ders çalışarak kendi seviyemi yükseltmeye çalışırken "Ne demekse seviye" Okulun bizden çaldığı çocuklara üzülmekten başka bir şey gelemedi elimden. Eğitim adı altında herkesin Fakültelere çekilerek Üretimden alınması EĞİTİM KAMPANYALARI adı altında yıllarca devam etti ve Okula gidenler haklı olarak "bu kadar okuduktan sonra " diyerek hiç bir işe el sürmediler. Ki bu aşamadan öncekileri de "Okuyup ne olacaksın Bak filanca mühendis ama kahve önünde ayakkabı boyuyor" Diye aşağılayarak Hem okula gidenlerin Okuyorsa hiç bir şey yapmaması gerektiği dikte edildi. Hemde okumanın gereksizliği işlendi dimağlara. Ardından Her alanda çok ca mezun verdi üniversiteler. İhtimaldir ki Devletin başına bela olmasınlar diye Yerinde duramama yaşı olan 14 ve 25 yaş gurubunu .FUTBOL başta olmak üzere sosyal etkinlikler adı altında stad yada kahvelere esir ettiler.Bunun sonucu olarak ta vara yoğa konuşan ve konuştuğu konuda hiç bir fikri olmayan bir güruh yetişti.Yine TV ler le bu güruhlar besiye çekilerek iyice moronlaştırıldılar. Bir çoğu kendine muhali,f olanı öldürmekten başka bir şey düşünmez oldu.

Okuyan gençlerimizin okuma süreleri ihtisas ve saire ile uzatılarak 7 Yaşında okula haps’ettiği çocukları sistem yaklaşık 30 yaşına kadar içinde hapsettikten sonra Aile bağları kopuk elinden iş gelmeyen; Erkekse "hanımeli" Kız çocuğuysa "Yumurta kıramaz "kıvamında piyasaya sürdüler ve Eli sıcaktan soğuğa değmedi GURURu ile atama bekleyen zavallılara dönüştürdüler. Bu insan işlevsiz gücünü ise İdeolojik meselelere angaje ederek şucu bucu olabilecekleri zeminlerde Yaşadıkları dünyadan kopuk.Sağcısı solcusu. Liberali Demokratı Dinlisi Dinsizi hiç birini ayırmadan tamamına at gözlüğü ile bakmayı şiar edindirdi ler.
DİN.Tevhit esaslıdır. Müminler bir birini tecrit ile ayakta kalır oldu.
Sosyalizm in hedefi İnsan hayatının onurlu ve müreffeh olmasıdır. Bizim solcular Faşizme Ölüm. Diğerleri de Komünistlere ÖLÜM feryatları arasında bir birini aşağıladı .Liberal ve Demokrat olduklarını söyleyenlerse Devletin Ya da saf insanların gelirlerine göz diktiler.

Toplumumuz hala SEN BEN siz biz ile uğraşırken. Özellikle Anne adayı genç kızlar. Dengi olmayan erkeklerle evlenemeyecekleri için ve siyasi erk in teşvikleri ile İŞ sektörüne kaydırıldı. Buna Askerlik de dahil edildi. Erkek Kahveye kadın işe ! Bu kapıcılık olur ev hızmetilerinde yardım olur yada bir sektörde her hangi bir pozisyon fark gözetmediler. Bu arada medya da boş durmadı.Özellikle ŞEHİT eşlerinin haberlerini yapıp durdular.
Şehit Annesi Şehit hanı mı. Filanca apartmanda kapıcılık yaparak geçimini sağlıyor. İki ucu vardı bu haberlerin.
1- Şehadet iyi bir şey değil.
2- Herkes başının çaresine baksın kimse Devlete yük olmasın.
Ve zamanla bu da yerleşti.
Nüfusun çok olması İstişarenin İstişarenin çok olması eğitimin eğitimin çok olması Sistemde görev alacakların ADİL olmasını temin edecekti.
En az ÜÇ çocuk sloganı ile Nüfus planlanması adı altında yok edilemeyen Türk nesil artışının önü "Güya açacaklarmış gibi, öyle kalın bir duvarla ördüler ki. En çok üç çocuk furyasına dönüştü.
yazı bitecek gibi değil bende bu konuları yeniden açacak değilim.
Allah biliyor. Hiç bir ideolojinin hiç bir zaman yanında yakınında olmadım. İdeolojisini insandan kıymetli görenin de nazarımda değeri olmadı.Buna Din de dahil. Dinsizi dışlayanı da Dinin içinde bir yere oturtamadı aklım.
Yaklaşık ON gündür de bir Peker dalgasıyla çalkalanıyoruz. Ve ben hemen her yere koşuyorum kim ne yazacak ne söyleyecek bu iş nereye varacak.Kİ varacağı yer belli benim açımdan.
Özellikle Milliyetçi Muhafazakar ve Müslümanlardan ÇIT çıkmıyor.
15 Temmuzda da yine Solcu dediklerimiz bangır bangır dı lar. Çok sesi çıkanı zaten şu yada bu şekilde ya itibarsızlaştırdı ya sürdü ya ceza evlerine gömdüler.
Velhasıl. Kardeşlerim Olanda hayır vardır.Ve her kes kendi şerrini bu hayırdan üretir.
Hangi görüş üzere olursanız olun asla birbirimizi incitmeden
* Bari Bu defa her haberin adil analizini yaparak fert fert ama hepimiz birden bu konunun üzerine gidelim Gemi su değil balçık alıyor ve hepimiz aynı lağım içinde bir birimize ağlaya ağlaya boğulacağız.

Unutmayın afet nasıl ki bu yeşil bu kırmızı demeyip hepimizi yutuyor ise; Afet zamanında da yeşile kırmızıya bakılmaz.
Bu bir AFETTİR bundan RAHMETİ üretmesi gerekende o afete maruz kalanlardır. Yarınlar bizim değil GELECEĞİN
Geleceklerin düşman olmaması için bu gün hayatta olanların HISIM olması lazım HASIM değil.
ben az yazdım siz çok anlayın ne olur.