Mezardakilerin pişman oldukları şeyler için, dünyadakiler birbirini kırıp geçiriyorlar. imam gazali
orontes
orontes

BİHTER OLMANIN ZORLUĞU

Yorum

BİHTER OLMANIN ZORLUĞU

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1436

Okunma

BİHTER OLMANIN ZORLUĞU

BİHTER OLMANIN ZORLUĞU

Sevgili okurlar merhaba,
Dilerim iyisinizdir. Pandemi sürecinde hayatlarımız Servet-i Fünun Edebiyatı dönemini andırdı desek abartı olmaz. Hepimiz toplumsal baskıdan, ekonominin durumundan, siyasi polemiklerden çok bunaldık. Birçok insan kendi hayatını sorgulamaya başladı. Online hayatta psikolojimizin fazla olumsuz etkilenmesinin başka sebepleri de olduğu düşünüyorum. Online hayatın kendimizi aslında toplumdan soyutlamış olduğumuzu fark ettirdiğini düşünüyorum. Bu süreçte iyi kötü kendimizle yüzleştik. Birçok insan yalnızlıktan korktuğunu, sahte ilişkiler içinde olduğunu fark etti. Bu düşüncelere daldığımda karşıma Aşkı Memnu’nun tekrarı çıktı. Yine Bihter’e üzüldük. Halit Ziya’nın insan psikolojisinin derinlerine inmedeki başarısı ile oyuncuların yeteneği birleşince ortaya kalıcı bir dizi çıktı.

Döneminde yayınlanırken ve sonraki tekrarlarında dizi ilgimi çekmemişti. Bir ödevim gereği narsizm ile ilgili araştırmalar yaparken Aşkı Memnu ile ilgili makaleler karşıma çıkmıştı. Karakterlerin bir ortak özelliği vardı: Behlül’ün, Bihter, Matmazel, Nihal ve Bülent’in anne ile güvene dayalı bir bağ kuramaması. Burada konu öz veya üvey anne ayrımı değil, annelik içgüdüsü ve sevgidir. Okuduğum makaleler anne figürü ile sağlam bir ilişki kurulamamasının kişiyi hırçınlaştırabileceğini, narsisizme yakınlaştırabileceğinden bahsediyordu. Bir makalede ise “Oedipus evresinde, karşı cinsten ebeveyne olan aşktan dolayı rakip olarak görülen aynı cinsten ebeveyne kin ve rekabet duyguları oluşur.” diyordu. Bu durum Bihter ve Firdevs Hanım arasındaki durumu anlatıyordu. Gerçekten de dizi anne kız arasında bir düşman ilişkisi görürüz. Dikkatimi çeken bir unsur ise aynalardı. Dizide ve kitapta ayna imgesine sık yer verilmiş. Makalelerde bu da karşıma çıktı. Karakterler kendi yansımalarına bakarken aslında kaybolan benliğini arıyordur.

Bihter’e sürekli Firdevs Hanım’ın kızı önyargısıyla yaklaşılır, Bülent dışında ev halkında Bihter’e yakınlık gösteren olmaz. Bihter’in dertleştiği bir arkadaşı, dostu olduğunu da göremeyiz. Dışarıdan bakıldığında saygın bir hayatı olsa da farkındalığı yüksek olan Bihter yapay ilişkilerden hoşlanmaz. Örneğin dizinin başlarında “Mesafeyi severim.” repliği vardır. Adnan Bey Bihter’e çevresindekilerden farklı olarak güven ve şefkat hissettirir. Bihter ve Behlül ilişkilerde güvenli bağlanmadan uzak, kaygılı kaçıngan kişilik yapısına yakındır. Zamanla Bihter içindeki yalnızlık hissinden dolayı kendisi gibi yalnız olan Behlül’e yakın hisseder. Aslında Bihter’i Behlül’e iten bu tanıdıklık hissidir.

Diziyi bir bütün olarak düşündüğümde Bihter’in aslında sevilmeyen, önemsenmeyen bir karakter olduğunu düşündüm.
- Babasının ölümü sonrası Bihter’in hissettiği boşlukta Adnan Bey’in hemen yakınlaşmak istemesi
- Nihal’in Bihter’i rakip görmesi
- Annesinin Bihter’in statüsünden yararlanmak istemesi
- Bihter dedikodu yapan hizmetliler ile mesafeli olmak isteyince Bihter’e sitem edilmesi
- Matmazel’in ev halkının hayatına fazla karışması
- Behlül’ün her zaman sadece kendisini düşünmesi
gibi şeyler aklıma şimdi gelenlerden.

Bihter’i hem güçlü hem güçsüz biri olarak görürüz. İyi bir eğitimi olmasına rağmen farklı hayatlar görmemiştir. Zaten Servet-i Fünun dönemi romanı olduğundan karakterler toplumdan uzaktır, fanusta yaşar gibidir. Bihter birkaç kez boşanma fikrini annesi ve kardeşine dile getirdiğinde Bihter’e güçlü ve özgür bir kadın olduğu hissettirilmez. Bihter, Yöreoğlu ve Ziyagil sıfatları arasında kaybolurken kendi olmanın zorluğu ile baş edecek gücü olmadığını hisseder. Dizideki yasak aşkın dürtülerimizden ve bilinçaltımızdan kaynaklanan olumsuz bir sonuç olduğunu görürüz. Cenaze ve bir düğün ile başlayan dizi yine bir düğüne hazırlık ve cenaze ile biter.

KAYNAKLAR:
jasstudies.com/DergiTamDetay.aspx?ID=6983
dergipark.org.tr/tr/download/article-file/426640
app.trdizin.gov.tr/publication/paper/detail/TWpZMU1Ua3pNdz09
www.narsistlemucadele.com/2019/05/asr-baglanma-problemi-hastalkl-bir.html
www.thesis.bilkent.edu.tr/0002086.pdf

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Bihter olmanın zorluğu Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Bihter olmanın zorluğu yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BİHTER OLMANIN ZORLUĞU yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
Paylaş
YAZI KÜNYE
Tarih:
24.5.2021 12:26:07
Beğeni:
0
Okunma:
1436
Yorum:
0
BEĞENENLER
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL