İşin en kritik en hassas safhasıdır zurnanınn zırt dediği yer. En önemli ve can alıcı yeridir. Bir işte ilerlenir ilerlenir tam bu ince noktaya gelinir. Burası ya aşılması, ya da dönülmesi gereken yerdir. Ya ilerlenecek, ya da yenilgi kabul edilip dönülecektir. Galibiyet ya da mağlubiyet gibi ifade edilen durum kritik eşiğin aşılıp aşılmamasına ilişkindir.
...

Hemen hepimizin her meselede karşılaştığı yerdir zurnanın zırt dediği yer. Bizzat yaşayarak, uygulayarak görürüz. Olup olmadığını deneyimleriz. Kimi zaman üstesinden gelir aşarız, kimi zaman bir şeyleri eksik bırakırız.
...

Diyelim uygulamalı gidilsin. Bir örnek üzerinden yürünsün. Yemek tarifi olsun. Patatesi soyuyor, doğruyor, bir güzel haşlıyorsun. Altını ateşliyorsun. Yağını salçasını suyunu ayarlıyorsun. Bir taşım pişiriyorsun. Ancak istenen oldu mu, yemek lezzetiyle yendi mi? Olmaz. Kıvama gelmez. Olmama espirisi yemeğin dinlenmesi, Bir güzel olgunlaşması. Suyunu çekip özlenmesidir.
...

İşin püf noktasıdır burası. Her şey mükemmel olur ancak hassas olan evreye uyulmazsa ne tat alırsınız ne de haz. Ancak tarife uyulur, kritik eşik aşılırsa tada ve lezzete bayılısınız.
...

Bir örnek de dersten, tarihten, beş asır öncesinden, Fatih’in gemileri karadan yürüttüğünden olsun. Gemi karadan yürür mü, bu mümkün mü hiç? Elbette normal şartlarda hayır. İşte bu nedenle dersi iyi dinleyip, konuyu tam anlayacaksın ve şunu da zihnine kazıyacaksın. Önce Fatih’in zekasını, İstanbul’ u fethetmekteki azmini, aynı kararlılıktaki ordusunu iyi bileceksin. Sonra da tüm yan unsurları dikkate alacaksın.


Kemal SEYFİ
20.05.2021