“ATATÜRKÇÜLÜK” VE “KEMALİZM”
Antakya Atayurt Gazetesi

Her dilde olduğu gibi, Türkçede de farklı seslerden (Harf) oluşan, anacak; aynı anlamın yüklendiği anlamdaş sözcükler vardır: Hikâye – Öykü, Muallim – Öğretmen, Hâkim – Yargıç, İdadi – Lise, Şair – Ozan, Edebiyat, Yazın…
“Atatürkçülük” terimi, 12 Eylül Faşist askeri darbesi sonrası; emperyalizmin uşağı dönek solcuların, fahişe beyinli Neo - liberallerin üretip, dayattığı bir algı operasyonudur.
“Kemalizm” sözcüğünün anlamsal derinliğinden - söylenmesinden bile korktukları için; “Atatürkçülük” sözcüğünü, “Kemalizm” sözcüğüyle eş anlamlıymış gibi Türkçeye yerleştirerek, bir algı yanılgaması oluşturup, “Kemalizm’i”, dilimizden çıkarmaya çalıştılar..
12 Eylül faşist yöneticilerinin en büyük amaçları - ihanetleri, kendilerini “Atatürkçü” olarak niteleyerek, Atatürk ilkelerinin ırzına geçmeleri, Atatürk’ün anti - emperyalist ideolojisini ortadan kaldırmış olmalarıdır.
12 Eylül faşist katliamına kadar, Atatürk’ün; emperyalizme ve kominizme alternatif olan ideolojisi, “Kemalizm” terimiyle anlam bulurdu. Çünkü Kemalizm, Atatürk’ün ideolojisiyle, söylem ve eylemlerini kapsayan bir düşünce ve uygulama sistemidir. Dâhiyane bir ekonomik ve siyasi modeldir.
Kurtuluş Savaşı – Mustafa Kemal tarafından dünyada ilk defa, emperyalizmin kalbine saplanmış (Tüm Mazlum Ulusların Kanlı ve Kara Yazgılarına Örnek) bir hançerdir. Tam bağımsız bir cumhuriyet kurması, 1929 – 1939 - 10 yıllık dönemde, bütün dünyada sanayi üretimi 0/019 artarken; Atatürk’ün genç Cumhuriyeti’nde bu yükseliş 0/096 olmuştur. Bu, devletler tarihinin -bütün zamanların- sanayi alanında ulaşılamaz kalkınma rekorudur.
ABD’nin - NATO’nun faşist uşakları, EVREN ve şürekâsı; “Atatürkçülük” adına 100 binlerce gerçek yurt sever devrimci ve ülkücü idealist gençleri, işkencelerden geçirerek, sakat bırakarak, idam ederek, onların ve ailelerinin yaşamlarını kararttılar. Kemalizm’in – Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceği olan ak ve aydınlık yürekli, beyni ışık alan antiemperyalist genç bir kuşağı katlettiler.
Cumhuriyetin yılmaz savunucusu ve en nitelikli ulu çınarlarından Nadir NADİ, EVREN ve şürekâsının; Atatürkçülük adı altında, emperyalizmin uşaklığını yapmalarına karşı, “Ben Atatürkçü Değilim” yapıtıyla isyanını ortaya koymuştur.
“Kemalizm”, emperyalizmin düşmanı ve panzehiridir. Anti – emperyalist bir ideolojidir. Tam bağımsızlıkçıdır. Dini, siyasette ve ticarette araç olarak kullanan yobazların -din tüccarlarının- vurguncuların, soyguncuların, kalemini -namusunu- ülkesini satan çıkarcı, dönek solcuların, neo-liberal d..sların düşmanıdır.
Emperyalizmin panzehiri “Kemalizm”, halkının asırlarca geri kalmışlık farkını kapatmak, genç Türkiye Cumhuriyeti’ni, dünyanın ulaştığı çağdaş uygarlık düzeyine yükseltmek için; eğitimden kültüre, bilimden sanayiye, tarım, hayvancılık gibi birçok alanda atılımlar yaptı. Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’nin gelecekteki değerler sistemini de pozitif bilimin ve kolektif aklın öncülüğünde, antiemperyalist “KEMALİZM” ideolojisi olarak odaklamıştır. “Atatürkçülük” diye bir ekonomik kalkınma, siyasi bir devlet modeli üzerine inşa edilecek, çağdaş ve uygar bir toplum yaratma ideolojisi yoktur.
Atatürk ideolojisini inceleyen birçok bilim adamı, Atatürk ideolojisinin içini boşaltan; boyunlarına, 100 binlerce (Devrimci ve Ülkücü) gencin kanlı yaftası asılı, 12 Eylül faşistlerinin aksine; Atatürk ideolojisini – Kemalizm’i; “Atatürkçülük” adıyla değil, “Atatürkoloji” teriminin anlamsal derinliği – bütünlüğü içinde beyin yormuşlar, yapıtlar vermişlerdir.
Aklı evvel ülkeyi yöneten siyasi iktidar ve muhalefet partileri, bunu bilmiyor mu sanıyorsunuz?
Hepsi de aymazlık, sapkınlık ve ihanet içindeler. Hepsi de (Legal – İllegal) kişisel geleceklerini, ülkenin ve ulusun geleceği – “BEKASI” yerine; emperyalizmin amaçlarıyla bütünleştirmiş durumdalar.
Ey Türk Ulusu – Türkiye Halkı! Ülkemizin saygınlığını, bölgemizde ve dünyada ayaklar altına aldıran, gaflet ve delalet içinde çırpınanlar (İktidar ve Muhalefet); kendi yarattıkları sorunu çözemezler. Çünkü tarih, sorunu yaratan aklın; yarattığı sorunu çözdüğüne tanık olmamıştır.
Çözüm: En başta Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran CHP’nin kuruluş kodlarına dönmesi; ülkeyi yöneten ve yönetecek olanların, anti –emperyalist Kemalist ekonomi, sosyal, siyasa ve kültürel programlar uygulamasıyla olacaktır.
Ulus olarak, anti-emperyalist Kemalizm’in; “Yurtta ve Dünyada Barış” ilkesi, hem ülkemizin, hem de Ortadoğu coğrafyasının kadim halklarının (Müslüman, Yahudi, Hıristiyan; Arap, Kürt, Türk…; Alevi, Sünni, Şii..); emperyalizmin kan ve göz yaşı dolu vahşetinden kurtuluşunu getirecektir. SAYGILARIMLA.
29 Eylül 2017 // ANTAKYA