Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
erolbasci
erolbasci

ÇAĞDAŞ UYGARLIK NE YANA DÜŞER HACI

Yorum

ÇAĞDAŞ UYGARLIK NE YANA DÜŞER HACI

2

Yorum

2

Beğeni

0,0

Puan

639

Okunma

ÇAĞDAŞ UYGARLIK NE YANA DÜŞER HACI

Uygarlığın tarifini, "düşünde, bilimde, sanatta, endüstride çok büyük gelişme göstermek,
yaşama biçiminde gerekli düzeye ulaşmak" diye yapıyor sözlükler.
Tarif biraz sıkıntılı.
Bilimde, Endüstride gelişme göstermek anlaşılır kıstaslar. Somut sonuçlarını görüyorsunuz. Göreceli olarak farklı düşünmek mümkün değil. Yani bir endüstriyel ürün geliştirmişseniz, hayatınızı, ülkenizin ihtiyaçlarını kolaylaştırıyorsa
bunu inkar edemezsiniz. Beğenmezsiniz ayrı, ama sonuçları ortadadır.
Sanat kısmı biraz karışık. "Bir duygu, tasarı, güzellik vb.nin anlatımında kullanılan yöntemlerin tamamı veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık" diye bahsediyor TDK sanattan.
Buradan duygu nedir, tasarı nedir, güzellik nedir anlamlarına, oradan başka anlamlara ulaşmamız gerekecek.
Dikkat ediniz hepsi göreceli.
Güzellik kime göre neye göre, hangi ölçüye göre, çoğunluğun beğenmesine göre mi, niteliğe göre mi,
niceliğe göre mi.
Itrinin Nevakârı ile Mozartın senfonisi aynı kitleye hitap edebilir mi?
Ağaç kakma işçiliği ya da sedefkârlık, heykeltraşlık ya da soyut resim sanatı ile ortak noktada buluşabilir mi?
Hangisini iyi yapan toplum ya da kişi daha uygardır?
Yaygın yapılan bir sanat türünün çok bilinmesi uygarlığı katlamalı olarak arttırıyor, az bilinen geride mi kalıyor?
Yaşama biçiminde gerekli düzeye ulaşmak şayet uygarlığın tarifinde bir kriter ise açılımı önemli.
Zira bu da göreceli bir kavram. Gerekli olan düzey nedir, kim karar verecek buna?
Armudun iyisini yetiştiren mi gerekli düzeye ulaşmış sayılacak, yoksa armudun iyisini yiyen mi?
Üretmek mi gerekli olan düzey, yoksa herşeyin en iyisini en güzelini, en değerlisini tüketmek mi?
Asma budayan köylü kadının yaşama biçimi mi, en güzel asmalardan şarap kadehlerini tokuşturan kentlinin mi.
Gerekli olan düzey mutluluk mu, her türlü ihtiyacına kolaylıkla ulaşabilme kudreti mi?
Düşün alanında da keza benzer örnekler verebiliriz. Somut gerçekliklerle tarif edilemeyen. Düşüncede gelişme gösterip gerekli düzeye ulaşmak nasıl olabilir?
Düşünce özgürlüğü mü, düşünce özgürlüğüne hoşgörü mü ?
Ya da neyi düşününce gelişme göstermiş olunuyor? Evrensel değerler, insan hakları vb. mi?
Çağdaş, uygar dünyaya baktığımızda bu değerlerin sadece kendi insanları için önemli olduğunu
görmüyor muyuz? Daha iyi yaşam şartlarına kavuşmak için uygar bilinen dünyaya ulaşmaya çalışan mültecilere yol üzerinde "Çelme" takan uygar dünya dediğimiz öyle mi?
Kıyılarına ulaşmaya çalışan mülteci botlarını mızraklarla delip akdenizin serin sularına gömmeye çalışan da çağdaş
dünyanın figürü. Bizans filimlerinden fırlamış gibi mültecilerin üzerine kızgın yağ dökenler de çağdaş. Bütün tuzakları aşıp "hayatta kalma " oyununun son etabına ulaşabilenleri bekleyen sürpriz bonus ise, ceplerindeki paraların
alınıp, esir kamplarında yaşamaya mecbur edilmeleri olmuyor mu?
Filistinde yaşadıkları evlerden kovulan, yerlerine yerleşen yahudilerin ise " Sizi biz kovmadık ki, bu evlere girmemizin
suçlusu biz değiliz, bizi suçlamayın" dediği çağdaş uygar ülke İsrail ve onu alkışlayan pıtışlayan sırtını sıvazlayan
diğer başka çağdaş uygar ülkeler değil mi?
Müslümanların ibadethanelerine bombalarla kurşunlarla postallarla girerek ibadetlerini engelleyen dünya, özlenen
çağdaşlık düzeyine ulaşmış dünya mı? BM gözetiminde Bosnada gözümüzün içine baka baka onbinlerce boşnağı katledenler ve onları seyredenler ile "Bot batıran " çağdaşlar arasında fark var mı?
Bizlere "Çağdaş Uygarlık " hedefi verildiğinde mi acaba bu dünya çağdaşdı da, sonradan mı bozuldu?
Şimdilerde öykündüğümüz dünya, " Karantina kurallarına uymayıp maske takmadığı için kendi başbakanına ceza kesebilen" ülke. Evet çağdaş ülke olabilir herhalde.
İşine bisikletle giderken, sahile uğrayıp kötü mültecilerin botunu mızraklayanları seyreden Benelüx başbakanları erdemli, insan oğlu insan aslında değil mi?
Kendi vatandaşına, inanç dünyandaki tebaana layık gördüğünü, istediğini, Dünyanın en ücra köşesindeki "insan" için de istemediğin sürece çağdaşlığının, uygarlığının bir anlamı var mı?
Çağdaş, uygar bildiğimiz hangi ülke "insan" dendiğinde sadece kendi vatandaşını anlamıyor?
Öyleyse gerçek anlamda çağdaş ve uygar dünya nerede?
Tarif edebilecek var mı?
Çağdaş Uygarlık ne tarafa düşüyor?

Paylaş:
2 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Çağdaş uygarlık ne yana düşer hacı Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Çağdaş uygarlık ne yana düşer hacı yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ÇAĞDAŞ UYGARLIK NE YANA DÜŞER HACI yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Etkili Yorum
levent taner
levent taner, @leventtaner
10.5.2021 14:01:33
Kıymetli hocam merhaba
Son derece derinlikli muhasebe yapan bir yazı kaleme aldığınızı görüyorum
İstiklal Marşının dizelerinden mülhem sıkı bir polemik
Kutlarım bu noktada

Yalnız hocam, tarihe bütünlüğü içerisinde de homojen bir yapı denemez sanırım
Siyasi tarih, medeniyet tarihi, bilim tarihi, sanat tarihi öyle bir sarmal hal alır ki

Farklı çağlar iç içe yaşanıyor, gerilik ilerilik, ilkellik uygarlık at başı gidiyor

Mesela ortaçağ yobazdır diyoruz, batı ortaçağı yobaz halbuki, İslam ortaçağı ilerlemeci, atılımcı, dinamik
Batı ortaçağı dahi son demlerinde İslam medeniyetinden beslenerek kendi Rönesans çağını inşa etmekte
Ancak o dahi homojen bir dünya değil
Bilimde, sanatta, felsefede, endüstride gelişmeci, diğer yandan farklı kıtalarda katliamcı, soykırımcı, altın gümüş hummasına tutulmuş

Batı uygarlığı dediğimiz ırkçı bir dünya
Ancak disiplinli, iş ahlakı yüksek, rasyonel kafa yapısını öne çıkaran bir münasebetler ağı sunmakta
Bilimsellik salt üretilen teknolojinin fizik bir büyüklük olarak gözlenmesine, kabulüne bağlı değil
Onu üreten kafa yapısı, mantalite nedir?
Aksi halde teknolojiyle mekanik bir bağ ancak kurarız, organik bir bağ kurmalıyız oysa

Diğer yandan kuvvetli bir ahlak, hukuk, nizam fikri geliştirdiler
Mehmet Akif'in "dinleri var işimize benzer, işleri var dinimize benzer" demesi hangi manada?

Diğer yandan bizi alırsak binyıl önce Endülüs, Bağdat, Semerkant, Buhara her şey bizde
Haçlı seferleri aç batının ganimet hummasıyla doğuya hücumu, bir çapulcu hareketlenmesi
Ancak o İslam medeniyetinin de homojen bir bütünlük gösterdiği söylenebilir mi?
Bir yığın batıni sapkın tarikatlarını peyda etmekte, o devrin dış güçlerinin de payı dairesinde mutlaka

Bilim, felsefe diyoruz, materyalist, dehrî eğilimler, damarlar üremekte, Yunan kaynaklı bir temeli var şüphesiz,

Mezhep savaşları yaşanıyor, Hıristiyan ve Musevi'ye hürmetkârız elbet, Alevi Sünni ya da Şii Sünni mücadeleleri, hoşgörüsüzlükleri eksik olmaz
Diğer dinlere saygılıyız, aynı dinin mezhepleri çatışmalı hani

Müslüman Arap devletlerinin Türklere karşı özellikle Emeviler devrinde kıyıcı bir fetih siyaseti izlediği görülüyor
Abbasiler döneminde esniyor kuşkusuz

Yine Osmanlı tarihin önemli yüksekliklerinden
Ancak onun da yükselme devrinden sonra giderek erozyona maruz kaldığı görülebilir, dış dünyanın gelişmelerinden bir müddet bihaber, kapalı devre bir yapılanma
Son asrında dünyaya açılıyoruz, bu seferde çarpık bir batılılaşma çizgisinde ilerliyoruz
Bunun Cumhuriyet dönemine de yansımaları muhakkak

Demem şu ki hocam, çağdaş uygarlık kavramı özünde homojen bir olumluluk alanı tanımlamaz, yaşanılan çağa vurgu yapar bence, uygarlığın yaşanılan devirde nicel ve nitel hangi seviyede olduğu sorgulanabilir de
İlla ki, bütüncül iyinin, doğrunun, güzelin standardını vermez
O yüzden bizde çağdaş uygarlık seviyesini yakalamak değil de, o seviyeyi aşmak vurgusu yapılır kanaatimce

Nihayet hocam
Yüreğinize, emeğinize, kaleminize, kelamınıza bereket
Saygı ve selamlarımla.

levent taner tarafından 10.5.2021 14:16:23 zamanında düzenlenmiştir.
İDRİS ESEN
İDRİS ESEN, @idrisesen
10.5.2021 12:03:29
10 puan verdi
Tebrikler, nefis bir irdeleme. "Çağdaş Uygarlık" denen ucubeyi ümüğünden tutup öyle bir silkelemişsiniz ki elinizde kuru bir iskeletten başka bir şey kalmamış.

Selam ve saygılarımla, hayırlı bayramlar diliyorum.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL