6
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
800
Okunma

Merhaba değerli okurlarım;
Bugün sizlere masallardaki lanetler hakkında yazacağım. Niye böyle bir konu hakkında yazı yazmak istediğimi okuyunca anlayacaksınız çünkü aslında çocuklar için yazılmış bu bilindik masallarda bize de mesajlar var hem de çocukların en korkunç olduğunu düşündüğü yerlerinde lanetlerde.
Öncelikle uyuyan güzelden başlayayım çoğunuz biliyorsunuzdur ,prensesin eline iğne battığında yüz yıllık uykuya dalar tabi bu uykudan ancak hayatının aşkı uyandırabilir. Prenses uyandığında dış görünüşü değişmemiştir .Aslında hepimizin ilgisi de bu yöne kayar prenses yaşlanmamış güzel kalmış bu nasıl lanet , ama dikkatimizden kaçan şey prensesin yaşadığı dönemin değişmesidir. Prenses yüz yıl sonra farklı düşünce sistemlerinin olduğu bir dünyaya uyanır aslında. Bence asıl lanet burada başlar sevdiği bir prensle de evlense prenses çağ dışı kalmıştır. Burada bize verilmek istenen mesaj aslında en büyük lanet uykudur çevremize değişen dünyaya karşı uyku.
İkinci bir masal kurbağa prens, burada prens bir lanetle kurbağaya çevrilmiştir ve kendisini ancak bir prenses öptüğünde insana dönüşecektir. Ama bir kurbağayı hangi prenses öper değil mi aslında gerçek hayatta da böyledir insanları dış görünüşüne göre yargılarız kimse tanımak istemez dış görünüşünü beğenmediği bir insanı ama aslında çok şey kaçırabilir. Çünkü önemli olan ruh güzelliğidir aynı bir kurbağanın içinden çıkan prens ruhu gibi ,çoğu insan dış görünüşe yanılır işte bu da başka bir lanettir.
Sindirella diğer bir adıyla külkedisi aslında burada bir lanet yok hatta iyi bir perinin prensese yardım etmesi . Ama burada da bir şart vardır gece yarısı tüm kıyafetleri eski hallerine , arabası balkabağına dönüşür; bu yüzden prenses kaçar ve ayakkabısını düşürür çünkü prensin kendisini o halde görmesini istemez . Ne kadar tanıdık geliyor değil mi insanların bizim giydiklerimizi yaptıklarımızı yargılamalarından korkmamız. Eğer her giydiğimizi her yaptığımızı insanlar ne der için yapıyorsak mutlu bir hayat sürmemiz çok daha zordur. Her şeyi el alem ne der için yaşayanlar ise başka bir lanetin içindedir.
Bir başka masal ise küçük denizkızı sevdiği insan için insan olmak isteyen bir denizkızı sesi karşılığında insan olur .Prensi görür yanına gider ama prensle hiç konuşamaz bu sırada prens başka bir insanla evlenir ve denizkızı üzüntüden bir su damlasına dönüp yok olur. Burada ses diye bahsettikleri şey aslında iletişimdir ,çünkü sesimiz olmasa da iletişim kurabiliriz. Yani çevremizdekilerle iletişim kuramamakta bir lanettir. Bunlar hayatın bize dayattığı lanetler ya da kendi içimizde yarattıklarımız .Ama bunları ortadan kaldırmak bizim elimizde. Güzel bir hayat geçirmeniz dileğiyle…