Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
Şadiye gürbüz(zaralıcan
Şadiye gürbüz(zaralıcan

Boş, beleş adamların aşkları...(RAKİBE HANIM)

Yorum

Boş, beleş adamların aşkları...(RAKİBE HANIM)

7

Yorum

7

Beğeni

0,0

Puan

1314

Okunma

Okuduğunuz yazı 27.4.2021 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.

Boş, beleş adamların aşkları...(RAKİBE HANIM)






Bazı hatalardan dönerken insanın, kendisine sonsuz bir teşekkür borcu olabileceğini söyleselerdi; asla böyle bir şeye inanmazdım. Tam tersi farklı bir tepki verir ,karşımdaki insanla netliğinin olmadığının savaşına bile girerdim."ayoll siz ne demek istiyorsunuz insanın gururunu zedeleyen şeylerin peşindesiniz, medeni bir insan olamamışsınız , ne var bunda alan razı veren çalar def sazı" derdim.


Herkes gibi özünde güzel insan olgusunun çocukluğumdan beri ne kadar doğruluk payı vardır insanlar ne kadar bundan fayda zarar görmüşler arayışına özellikle girmemeye dikkat etmişimdir . Ve özünde güzel insanın içinden kötü bir insan çıkamayacağına kendimi bir o kadar da inandırmışım. . belki kolaya kaçmak işime gelmiş; Ya bunu doğuran ananın kesinlikle adım gibi eminim ki adı Meryem anadır. Tek ıkınmada tek diş çıkma ile doğurmuştur.bir nevi ona sahiplenme şekilciliği benim ki!..


Bu da demek oluyor ki kadınların kadınlara sorumlulukları vardır ve ortak bir dilde aynı tınıda gür çıkmalı sesleri bir o kadar da sessizliğe sinip o erkeğin kime ne kadar ait olduğunu bilmeliler

Hemcinsinin dişilik haklarını ihlal etmemek için ilk başta kendi yetiştirdikleri evlatlarının topluma saygı olarak edep erkân hanelerine yazılacakları sonra tekrar dönüş yapıp kendileri bağıra yırtına yırtına okuyacaklarını unutmasınlar.


Ah aşk! Beni de tamamla şu hayatının yaşanan her güzelliğine diyen kadınlarımızın ve erkelerin yoğun elektrik alma oto yatak trafiğine biraz kural ekleyip sonrasına uygulama suratı verelim diyorum

Evet, asıl odaklanamadığımız nokta nedir biliyor musunuz? O bekleyişe harcanan zamanı başlama ve bitiş anını iyi ayarlayamıyoruz.
İki ucu düğümlenmiş o uçları bulup buluşturup, doğrusu nedir ne değil onu çözemiyoruz.
Bize ait olanın ölüm ve ya ayrılık şeklin den elimizden kayıp gitmesi kimsenin suçu değildir.
İç dünyasında yürek yiyen kadınların o ak pak olan renklerine gelelim sadece maskedir iyi bir makyöz -ün elinden çıkmış gibi gerçek yüzü kusursuz değişmez siyahtır. aynen ahlak gibi, hangi elinle taşırsan o elinin suçudur. Kendi rengini beyazla her renge yakıştırıp giyersen kimsenin huzurundan tırtıklamana gerek kalmaz.

Düşünseniz küçük kız çocuğusunuz ve büyükleriniz tarafından çarşıya çıkıp size en güzelinden bir oyuncak bebek alınmıştır o bebeğin bir eşe ihtiyaç duyacağını anne ve babanızdan görerek isteklerinizi arasına hemen bebek elinize geçtiği vakit siz yerleştirirsiniz. Yani bu çocukluktan gelen iki iki dörtlü kişilik bozukluğudur.

Başka örnekleri de kesinlikler vardır. Sabır bekle kısmetin çok uzaklardan gelecek yürek heybesine sizi koyup,istediğiniz o mutluluk ülkesine götürecek fikri ile de zaman zaman rastlaşıyoruz.
Ama orada bir durun bu hakkı kendinize hediye etmeniz gerektiğini biri size söylemeli artık ".Er kadın / er erkek bir dakika siz ne yapmaktasınız kendinize geliniz ne babanız kral nede anneniz kraliçe yani sıradan ben o biz aile büyükleridir.


En nihayetinde düşleriniz pembe bulutlar yerini masmavi gökyüzüne teslim eder kendini vay vay benim dünyam ne kadar bana aittir demeyenlerle dolup taşıyor. Görmezden mi? kelek bu çarpık ilişki halkasını işte orada el vicdan demek lazım bence işin doğrusu odur.
Evlilik evreninde Kimi zaman yağmur yağar, kimi zaman çatık kaşlı bulutlar akışı birbirlerinin homurtu seslerine kulak kabartıp sırtı üstü bir yeşillik de uzanmış ve bir şeyler benzettiğiniz o bulutlardan
Aşk ile gelecek mutluluğun nasıl ne şekil geleceğine dalıp dalıp gidersiniz.

Gün gelir hiç bilmediğiniz sonra yolunuzun kesiştiği adam var ya! Gider haklı bir şekilde ailesiyle bir kız ister ve istediği beğendiği kişiyle evlenir. Vur patlasın çal oynasın zil kelek eğlenir. Çoluk çocuğa karışır bu ara da.
yani bu arada sizde çoluk çocuğa karışmış olabilirsiniz ondan eksik kalmayın aman haa! Annem hep der "delilik boncuk yerden kalmaz biri bulur alır ipine takar"haa ben bu söylemi çağımıza göre dil üzerinde onurlandırıp, k…çına takar olarak değiştirirdim

Konuyu fazla uzatmayayım Burada şöyle söylenmesi gereken bir gerçeğe parmak basayım iziniz olursa…
Bu dörtlü hayatlarının içindeki kırılma nı-oktaları fazlalaştıkça herkeste kendini bir an önce dışarıya atma çabası başlayınca onunda diğerlerine benzez bir sonu gelir o kesin bir geliştir zorlanma yoktur dil otu yemiş birinin fikrinde ardına kadar açıktır yürek kapısı inanın bana vur gir içeriye. Sıkıntı yok yani
.bir dakika konuyu daha iyi anlamak detaya bölüştürmek için bir u dönüşü lazım bana.


Evinin gül erkeği var eşi çocuğu , yani ailesi büyümüş çevre büyütmüş, sonrası renk körü ilişkisinin herkesin gözünde mutlu ve huzurlu görünüyor.Asıl benim üzüldüğüm diğer ikili "O eşi ölmüş" ve kanadı kırık serçeler ile anne bir eli aşkta
bir eli yuvada. Hepimizin bildiği hayatlarına dokunanın sayısı oldukça fazladır.
Örneğin:Hayatını bir savaşa benzeten kadınlar devleşmişler katılaşmış yürek ve kimsesizliklerini anlata anlata da bitiremezler doğrusu,;bir ben boyu yol gidilir beklentisi yüksektir.

Çocukken izlerdim he-man diye bir güçlü karakter vardı. Ora da siyah saçlı yeşil gözlü ve kaslı zeynası vardı.
Dediğim gibi kadın savaş barış derken yaş atmış bir olduğunu hatırladığı bir sahnesi hiç gözüm önünden gitmez
"vay vay anam giden ömre mi! yanarsınız kalan yürek çamurlarına "demişti.

Şimdi gelelim aynı tarihlerde toprağa fidelenen mutlu çiftlerin o müthiş karşılaşma sahnesinin nasıl gerçekleştiğini anlatayım birde onların gören iki gözüne iki yumurta kırayım .
aaağa!sosyal medya sağ olsun.


Anında birini nüfusuna alıp, yüreğinden büyütürsün yedir ;içirir köprüden dayı dayı hanım teyze gel göğsüme yaslan son umudun benim
Aslında olayın fiş-teklendiği yerde beyinde.bana göre bir piçliğin olmaması imkânsız

Ve cılız bir fide ve köklerine zalimleşmiş hani bir zeynamız vardı yaa!düğün öğün arası nikâh ve davetiyesiz
altmış buçuk gelin adayımız olmuş mu? ,
Yeter ki işi kılıfına uydur gerisi gelir . demişler ki ! bütün aile cümbür Cem -altı sahiplenmeye geliyoruz .tey! tey!
Evli erkek, kadının her haline, koca olur kadın ise kadınların yüz karalığını zafer sanır ve o zaferi de budan sonra her yıl kutlanması için kahramanlığı da bizim Sivas’a armağan etmiş mi?

Ulan geri zekâlılar bu adam evli evinde gül gibi eşi çoluk çocuğu pekiyi ne olacak
Onlar düğün yeni aile kabulden uzak ve mahzunlar.
Herkes yaşadığı aşkın mecnundur bilirim ama
ye babam olayı başlamış Ülkeler arası kargolaşmalar tatiller ,hediyeler

Ama bakın şu gerçeği göz ardı eden, evli olan, saygısız olanda erkek ikrar dediği sevdasını herkes teslim etmiş vurun ulan günahsızın o ince ince dallarını kırın dediği ana satılmıştır yürek toprakları , ley leeeey! iki karış nefis cazgırı Rakibe’ye!!!!...


Ve o teslimiyet bir kişi ile kalsa oooo! bal yedim pekmez sandım..bilmiyon mu? çoğaldıkça çoğalır. Mantar gibi toprağını sevmiş çoğalıyor çoğalıyor lezzetli aşk sahneleri sanala adamlık yeni yeni adamlıkları türetiyor bu arada.
Yine adamın eşi evinin hanımı çocuklarının annesi ya diğer kadınlar başının gözü üzerine sevilmiş dul oluşlarının ikinci baharını geride bırakıyorlar…


Kadının adı yok; kadının adı yok derken evdekinin değil ,Asıl el altında tutulan kadının adı yoktur…
Bazen oluyor elma derken armut çıkıyor erkek böylelikle .
Bu isim karışıklığı yoğun trafik var aralarında adam yönünü şaşırıyor. Biliyorum ki sizler tarihte yaşanan çok ayaklanmanın nasıl geliştiğini ne kadar sürdüğünü duymuşsunuzdur.
Ama gel de burada yak ateşi
kadın kadınım bu nasıl bir aşıklanmadır ..Kocaman alevler ile ısıtıyor bir parmak kadar cinselliği ve adı kadın ayaklanması olarak sadakatsizlik tarihine altın harflerle yazılmaya adaydır.

Kafam bir dünya dolusu cevapsız soru ile dönüyor. Eşi hariç hangi kadın hangi kadına savaş açacak.
Kimin bu aşk üçgeninde borusu ötecek ve meydan er görsün diyerek kafa göz patlatacak sizce…
Söyleyin adamın seçtiği bu kadın hangisinin gönül kapısına çulu serip diğerinin o duygusuna zayıfı olanı ne zaman devre dışı bırakacağı şimdilik muamadır...



27-04-2021
ist


Yazımı günün yazısına layık gören seçkiye teşekkür ediyorum bazen seçkileNmek iyidir daha güzel eserler yazmak adına..saygılarımla

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Boş, beleş adamların aşkları...(rakibe hanım) Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Boş, beleş adamların aşkları...(rakibe hanım) yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Boş, beleş adamların aşkları...(RAKİBE HANIM) yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Ateş
Ateş , @ates1
28.4.2021 18:44:49
Tebrikler Ablacım kalemin daim olsun..Toplumun kanayan yaraya merhem gibi bir yazı
Ateş
Ateş , @ates1
28.4.2021 18:44:26
Tebrikler Ablacım kalemin daim olsun..Toplumun kanayan yaraya merhem gibi bir yazı
yitiksevdalar
yitiksevdalar, @yitiksevdalar
28.4.2021 17:09:55
Gönüllerin artık düşü bozulmuş vesselam.
Fikrim Derya
Fikrim Derya, @fikrimderya
28.4.2021 10:27:36
Güzeldi...
Mustafa İrenci
Mustafa İrenci, @mustafairenci11
28.4.2021 10:20:45
Gercekler apacık ortada dercesine yazilmis tebrikler üstadım cok cok begendim olgun kalemi yazan yürege selam olsun...
hüzünlükent
hüzünlükent, @huzunlukent1
28.4.2021 09:57:59


Zaman zaman düşündüren arada gülümseten
Çok güzel bir yazı

Tebrikler
Kaleminize sağlık olsun
Orhan KANZA
Orhan KANZA, @orhan-kanza
28.4.2021 00:50:42
Okudum... "Beğen" dedi, beğendim. Elinize sağlık hocam. Tek göze batan başlıktaki virgül olmuş. Boş beleş... Aradaki virgül anlam kopukluğu nedeni. Saygılar.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL