1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
425
Okunma

.BAĞIMSIZLIĞIN İŞLEVİ VE DEMOKRASİNİN YENİDEN İNŞA SÜRECİ
Özgürlük ve bağımsızlık, sağlam bir demokrasi, adil eşitlikçi laik bir düzen istiyorsak, önümüzdeki seçim dönemi için halkın lideri olmaya lâyık bilinçli, cesur, özü pek gözü pek cesur ve dinamik aydınlarımız arasından bağımsız millet vekili adayı olarak şimdiden belirlemeye çalışan sivil insiyatifler oluşturmak zorundayız. Bu nedenle her ilden bağımsız adaylar önce bir araya gelerek kendi aralarında kimin aday olacağına uzlaşarak karar almak ve çalışmaya başlamak zorundadırlar.
İpliği pazara çıkmış siyasetçiler ile kokuşmuş siyaset temsilcileri ulus nazarında parlamentoya ve demokrasiye güveni sıfırlamışlardır.
İşte tam bu noktada bağımsız adayların rolü ve yeni çağdaş düşünceleri, ulus için yeni ufuklara atılan yeni adım, yeni bir yön yeni bir yol açma süreci başlamış durumdadır.
Nisbi çoğunluk esasına dayalı sistem ile, oy çalıp oy satın alarak iktidarı ele geçiren siyasi partilerin neleri ne biçimde oy çokluğuyla değiştirdiğini ve keyfi kararnamelerle hukuk ilkelerini nasıl çiğnediğine ulusça tanık olduk.
Eğer tüm ulusal sorunlarımızın çözüm yeri TBMM ise, Atatürk’ün Cumhuriyetine ve demokrasiye bağlı kalacak isek, inanç ve güvenimizi tazelemek; küflenip paslanmış çürümüş kokuşmuş ne var ise sandıktan atmamız mutlak bir zorunluluktur!
Oylar bölünmesin diye tepeden inme belirlenen adaylara verdiğimiz oylar ne yazık ki hep aynı kişilerin koltuk sevdasını ve hırsını biraz daha pekiştirmiş, kendince bir köşebaşı tutan, ulusu, vatanı düşünmek yerine kişisel çıkarlarını ön planda tutanlar, yandaş politikalar ile köşeyi dönme savaşı içine girmişlerdir.
Her gün seyrettiğimiz ekranlarda habire birbirine çamur atan politikacilar liderler görmekten bıktık. Halkın huzurunu ve cocuklarımızın mutlu geleceğini istiyor isek, kendine güvenen bağımsız adaylar cesaretle ortaya cıkmalıdır.
Demokraside herkesin söz ve düşünce hakkı vardır. Adayların mevcut siyasi partilerden bağımsız olması adayların siyasi görüş ve düşüncesi olmayacağı anlamına gelmez. Verilen her oy, seçim sonrası oluşacak hükümetin kurulmasına ve kurulacak hükümetin tüm kararlarına iradi olarak, demokrasinin sağlığı açısından olumlu yansıyacaktır.
Dünyaya bakışla tüm eski değerlerin temelinden yıkıldığı " BÜYÜK SIFIRLAMA" ile karşı karşıya iken, oluşmakta olan Yeni Dünya Düzeni’nde henüz bu durumu idrak bile edememiş teokratik, şöven eskimiş beyinler ile yola devam etme olanağı yoktur!
Artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacak, bilgisizlerin, aymazların, bilim teknolojiden uzak ulusların geleceğin dünyasında yeri olmayacağı gün gibi ortadadır.
Emperyalizmin kültür ve dünya egemenliği politikası başdöndürücü ve akıllara durgunluk veren bir büyük hızla sürmektedir. Ancak eski demirperde ülkeleri de sağlam bir kültür, kesin bir azim ve kararlılık ile adım atma ilkelerini büyük çapta içselleştirebildikleri için, emperyalizme karşı savaşta vahşi kapitalızmi gölgede bırakan bir hızla, emin adımlar ile yürümektedirler.
Dünya böylesine hızlı bir devinim içinde iken, bizlerin ulusça içinde bulunduğumuz siyasi tablo tam bir karabasandır! Bir an önce bu korkulu rüyadan uyanıp, gözümüzü açmalıyız ki gerçeklerin farkına varabilelim!
SİYASİ HAYAT GELİNEN NOKTADA BAĞIMSIZ ADAY OLMANIN ÇOK ÇOK ÖNEM KAZANDIĞI BİR SÜRECİ DAYATMIŞTIR
Yüce Meclisimizin kuruluş günü olan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızın 101.Yıldönümüne iki gün kala Büyük Ata’mızın ruhunu bu duygu ve düşünceler ile terennüm ederken,"Yaşasın 23 Nisan!" deyip bir çocuk gibi özgür haykırmak istiyorum!
YAŞASIN TAM BAĞIMSIZ ÖZGÜR TÜRKİYE!
YAŞASIN DEMOKRASİ VE HUKUK MÜCADELEMİZ!
YAŞASIN 23 NİSAN!
Şaban AKTAŞ
21.04.2021
.