Kara yılan gibi sen sinsice aktın
Öldüren zehrini yuvama bıraktın
Düşman oldun zalim, ateşlerde yaktın
İhanetin çok ağır... Kalbe sığmıyor
Bir Anne ağlıyor... Bir Baba ağlıyor...

Sevgi dolu kalpten göç ederek gittin
Yüreğe güveni aç ederek gittin
Tertemiz maziyi hiç ederek gittin
İhanetin çok ağır... aklım almıyor
Bir Anne ağlıyor... Bir Baba ağlıyor

Günahımız neydi vebalimiz neydi
Vicdanın bu zulmü neden eyledi
Utanmadan sözü dil nasıl söyledi
İhanetin çok ağır... Viran ediyor
Bir Anne ağlıyor... Bir Baba ağlıyor

Neyin bedelidir bu bize yaptığın
Nefsinin pis yolu değil mi saptığın
Ya şeytan ya iblis senin o taptığın
İhanetin çok ağır... Helak ediyor
Bir Anne ağlıyor... Bir Baba ağlıyor

Hep aynı terennüm ve hep aynı beste
Lâl dilim intizar eder her nefeste
Beden kara zindan ruhum da kafeste
İhanetin çok ağır... Çile kokuyor
Bir Anne ağlıyor... Bir Baba ağlıyor

Sitem dolu mazi o kaldı elimde
Feryadım derdime güftedir dilimde
Vurgun emaresi belli her halimde
İhanetin çok ağır... Helak ediyor
Bir Anne ağlıyor... Bir Baba ağlıyor

Garip gönül böyle işkence çekmedi
Kanlı gözler böyle hiç yaşlar dökmedi
Gururlu başımı böyle önüne bükmedi
İhanetin çok ağır... Boyun büküyor
Bir Anne ağlıyor... Bir Baba ağlıyor

Değilmiydin müslüman kitabın Kur’an
Katilsin can evimden canları alan
Nefret ile intizar arkanda kalan
İhanetin çok ağır... Yürek yakıyor
Bir Anne ağlıyor... Bir Baba ağlıyor

Tırnaklarım evime mezarlar kazdı
Dertlerim depreşdikçe feryadım azdı
Gönül böyle isyankar şiirler yazdı
İhanetin çok ağır... Çile akıyor
Bir Anne ağlıyor... Bir Baba ağlıyor

Teselli vermiyor ki hiç bir şey artık
Cehenneme düşmeden dünyada yandık
Senden vefa bekleyip boşa aldandık
İhanetin çok ağır... Cana batıyor
Bir Anne ağlıyor... Bir Baba ağlıyor

Nasıl açtın bu işi dertli başıma
Zehir kattın ekmek ile aşıma
Yüzün kaldımı çıkmak için karşıma
İhanetin çok ağır... Acı katıyor
Bir Anne ağlıyor... Bir Baba ağlıyor

Dünya dursa yada ters yöne dönse
Cebrail vahiyle teselli getirse
Ölüme razıyım bir kez yüzüm gülse
İhanetin çok ağır... Yaşlar akıyor
Bir Anne ağlıyor... Bir Baba ağlıyor

Bedenimi yutsa Yusuf’un kuyusu
Ne tatlı geliyor vuslatın kokusu
Ruhumu kuşatsa bir ölüm uykusu
İhanetin çok ağır... ölüm kokuyor
Bir Anne ağlıyor... Bir Baba ağlıyor

Züleyha’nın gömleği yırtan elleri
Yakub gibi gelse gözlerimin feri
Olsam Veysel’in develerinden biri
İhanetin çok ağır... yaş akıtıyor
Bir Anne ağlıyor... Bir Baba ağlıyor

Nemrut bedenimi kor ateşe atsa
Musanın yardığı deniz beni yutsa
Gökte ay gibi kalp ikiye ayrılsa
İhanetin çok ağır... Yara açıyor
Bir Anne ağlıyor... Bir Baba ağlıyor

Tabduk’un ocağında Yunusça piştim
Yalınayak Mecnunun peşine düştüm
Leylanın yüreğinde kaynayıp taştım
İhanetin çok ağır... Çöle atıyor
Bir Anne ağlıyor... Bir Baba ağlıyor

Var mıdır dünyada bizim gibi yanan
Lokman Hekim gelse bulamaz ki derman
Kader böyle imiş Allah’tandır ferman
İhanetin çok ağır.... Hüzün yağıyor
Bir Anne ağlıyor... Bir Baba ağlıyor

Bahçemde açmayan gonca gülüm gibi
Tarihin gördüğü kalleş zulüm gibi
Çektire çektire gelen ölüm gibi
İhanetin çok ağır... Azap saçıyor
Bir Anne ağlıyor... Bir Baba ağlıyor

Teselliden nasip tükendi nefeste
Acılar hüzünler dökülür her seste
Beden azaplarda şu ruhum kafeste
İhanetin çok ağır... Yara kanıyor
Bir Anne ağlıyor... Bir Baba ağlıyor

Istırabla keder huzuru bölüştü
Üç kuruşluk adamlar kıs kıs gülüştü
Öyle bir vurdun ki boynum öne düştü
İhanetin çok ağır... Hüzün kaynıyor
Bir Anne ağlıyor... Bir Baba ağlıyor

Neden böyle oldu niçin bunu ettin
Sen nasıl terk ettin acımadan gittin
Attın ateşlere kavurdun erittin
İhanetin çok ağır... Ciğer dağlıyor
Bir Anne ağlıyor... Bir Baba ağlıyor

Merhamet dilencisi oldum sayende
Huzur ararken çile buldum sayende
Boğazıma kadar dert doldum sayende
İhanetin çok ağır... Cana batıyor
Bir Anne Ağlıyor... Bir Baba ağlıyor

Şimdi tüm acılar kor oldu yakıyor
Bir yumru boğazda soluğu tıkıyor
Ak yüzüme herkes gülerek bakıyor
İhanetin çok ağır... Nefes kesiyor
Bir Anne ağlıyor... Bir Baba ağlıyor

İsterdim karşılıksız sevenim olsun
Sırtımı yaslamaya güvenim olsun
Hata bile yapsam da övenim olsun
İhanetin çok ağır... Ateş saçıyor
Bir Anne ağlıyor... Bir Baba ağlıyor

Hüzünlü acıların olmaz tabibi
Çile deryalarının bulunmaz dibi
Can evime saplanan bir kurşun gibi
İhanetin çok ağır... Kanlar saçıyor
Bir Anne ağlıyor... Bir Baba ağlıyor

Benim hayallerime sen kurşun sıktın
Tertemiz dünyamı da kalleşçe yıktın
Yalan dolanlar ile üste de çıktın
İhanetin çok ağır... Yürek yakıyor
Bir Anne ağlıyor... Bir Baba ağlıyor

Boynum ipe dolanmış bir boyun gibi
Yavrusuna meleşen bir koyun gibi
Senaryo olsa her şey bir oyun gibi
İhanetin çok ağır... Boğaz sıkıyor
Bir Anne ağlıyor... Bir Baba ağlıyor

Yana yana alıştım hasretim köze
Halimi anlatmaya gerek yok söze
Düşman oldum aynada gördüğüm yüze
İhanetin çok ağır... Boğaz sıkıyor
Bir Anne ağlıyor... Bir Baba ağlıyor

Yürekte sızlıyor ektiğin çıbanlar
Ölmeden silinmez yüzdeki utançlar
Acı ve ölüm senden bize kalanlar
İhanetin çok ağır... Canlar alıyor
Bir Anne ölüyor... Bir Baba ölüyor

Erhan DOĞANAY