Bir kadın yorumu da usta şair Nazım Hikmet’ten. Kadın erkek mevzusu şimdinin değil, Nazım’ın döneminin hatta Nazım’dan çok öncesinin, eski devirlerin meselesi. İnsan türünün ilk var edilişinden beri süregelen günümüzde de giderek artan, her zaman ana konu olan bir husus.
………………………………………

Tabi usta burada kadının güçlüsünden, erkeğin zayıfından giriyor konuya. Kadın güçlü ve güzelse, alımlılığının yanında algısı da iyiyse, meselelere hakimse, aklı ve zekasıyla sorunların üstesinden geliyorsa, üstüne üstlük eğitimli ve kültürlüyse, görgülü ve birikimliyse, ilgi görüyor beğeniliyorsa her erkek taşıyamaz, bu yükün altından kalkamaz diyor. Hele hele zayıf bir erkekse asla; mümkün değil bu. Ağır gelir ona, yük ve külfet olur, altında ezilir diyor.
……………………………………

Davul dengi dengine döğülür der atalar ancak; her nedense bu kadın erkek işinde hiç yürümez. Hele Anadolu’da asla mümkün olmaz. Bizim hamurumuzdan mayamızdan olsa gerek. Kültür harmanlanmasından olsa gerek. Hatta bir söz bir düşünürden; “ Doğada istisnasız tüm dişiler erkeklerini kendi seçer, yeryüzünde sadece Anadolu’da erkekler kadınlarını seçer. “ diyor ve meseleye noktayı koyuyor, bam telinden vuruyor. Yani bizim topraklarda kadınlarımızın seçme özgürlüğü yok demek istiyor.
…………………………………..

Nazım bu meseleyi görmüş ve bu güzel sözü söylemiş işte. Erkeğin maalesef zayıfı, güçsüzü, acizi gidiyor en gözde kadını seçiyor. Kendisinden her noktada ileri ve önde olanı, kabul göreni, her yönüyle mükemmeli eş veya arkadaş olmaya zorluyor. Sonra da güçsüzlüğünün faturasını ağır ödüyor. Altında eziliyor, açmazlara ve felakete sürükleniyor, sonu hüsranla bitiyor.


Kemal SEYFİ
26.03.2021