Uçmaktan kasıt manevi bir atmosfere girmek, arınıp aklanıp paklanıp dünyevi olandan uhrevi olana yönelmek. Nefsani olanları terk edip, ruhani olanlara gönül vermek. Zamanı aşmak, mesafeleri kısaltmak, melekler katına ulaşmak, evliyalar ve enbiyalar sınıfına dahil olmaktır.
……………………………………………………….

Bu mümkün mü, olabilir mi, maddi yani fiziksel anlamda buna imkan var mı? Evet diyebilir miyiz? Tüm bu soruların karşılık bulması gerekir. Ancak bir şeyi unutuyoruz. Her şeyi maddi boyutlu açıklamaya çalışıyoruz. Manayı göz ardı ediyoruz.
……………………………………………………..

Rabıta denilen bir şey var tasavvufta. Temas anlamında. Siz diliyor ve istiyorsanız, o uğurda çaba sarf ediyorsanız,, buna göre yaşıyorsanız; sonuçsuz kalmıyor, mutlak mükafatını görüyorsunuz. İşte o zaman boyut değiştiriyorsunuz. Konuşuyorsunuz. Aracılık ediyor mesaj taşıyorsunuz. Aldıklarınızı müritlerinize aktarıyorsunuz. Talepleri yukarıya iletiyorsunuz. Kabulü veya retti konusunda fikir yürütüyorsunuz. Bu döngü aralıksız fasılasız devam ediyor.
…………………………………………………….

Buna inanılır maneviyatta. Bu bir rüya mıdır, hayal midir ya da başka bir şey midir bilen gören yok yalnız. Ancak böyle bir gerçekliğin olduğu da vakadır.
…………………………………………………….

Uçan şeyh midir yoksa müritler midir bilemeyiz. Ancak iki taraflı memnuniyet olduğu kesin. Ne şeyh böyle bir şey yok, mümkün mü, olabilir mi bu diyor, ne de mürit şeyhin uçup uçmadığını irdeliyor. Yani alan razı veren razı.
……………………………………………………

Ancak keramet sizde değildir, ne uçabilir ne de göçebilirsiniz. Uçururlar ama sizi. Ayağınızı yerden keserler ve mesaj trafiğiniz başlar böylelikle.
……………………………………………………

Uçan razı uçuran razı ne diyebiliriz. Bize izlemek düşer.


Kemal SEYFİ
21.12.2020