Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
sadikozen
sadikozen
VİP ÜYE

DÜŞÜNDÜKÇE

Yorum

DÜŞÜNDÜKÇE

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

505

Okunma

DÜŞÜNDÜKÇE

DÜŞÜNDÜKÇE

DÜŞÜNDÜKÇE !..
Dr. Sadık Özen

Düşündükçe daha da içinden çıkılmaz bir hal alıyor dünyada ve ülkemizde yaşananlar. Hani adına “DEMOKRASİ” denilen bir yönetim şekli var ya bize öğretilen, daha doğrusu bir uyuşturucu gibi yutturulan. Bu nedir diye düşündüm bugün: Var mı yok mu, doğru mu yanlış mı diye. Sonunda buldum yanıtını. Tıpkı “Küreselleşme” gibi bu da emperyalistlerin bir oyunu. Dünyayı tümüyle ele geçirmek, gelişmemiş ülkelerin topraklarını, yeraltı ve yerüstü zenginliklerini, özgürlüklerini ele geçirmek, ellerinde neleri varsa almak için haince kurulmuş bir plan. Şeytanla işbirliği yapılarak mazlum insanların içine düşürüldüğü bir tuzak.

Demokrasi halkın kendi kendini yönetmesidir. ilk olarak Eski Yunanistan’da şehir devletlerinde uygulanmıştır. Bugün Demokrasi diye anılan sistem “Atina demokrasisi” olarak da anılır. Roma İmparatorluğu döneminde uygulanan devlet sistemi, bugünkü temsilî demokrasiye yakındır. Ancak o sistem içinde; suç işlemiş insanların, “Arena” denilen gösteri alanlarında, aç bırakılmış aslanların önlerine atılarak, onların parçalanışını seyrederek eğlenilmiş olduğu unutulmamalıdır. Günümüzde, o devirdeki arenaların yerini geri kalmış insanların ülkeleri, imparatorların yerlerini de emperyalist devletler almışlardır.

Büyük Filozof Platon, yurttaşı, devlet yönetimine ve yargıya katılan; özgürlük, eşitlik ve adalet ilkeleriyle yönetilen kişi olarak tarif etmiştir. Bu, devlet ile yurttaşların bir “Anayasa” içinde birleşmeleri demektir. İyi ve erdemli yurttaş, yönetmeyi ve yönetilmeyi bilmelidir. Platon’un öğrencisi Aristoteles’in yurttaşlık kavramı bugünün çağdaş yurttaşlık kavramaından büyük ölçüde farklıdır. Ona göre; yönetim temsili değil, doğrudan yapılan bir yönetim tarzıdır. Başka bir deyişle, yurttaşlar yöneticilerini seçmede söz sahibi olmak dışında, devletin yasalarının yapılmasına bizzat katılırlar.
Yetmiş yıl önceleri bu söylemler kulaklara ne kadar da hoş gelmekteydi. Ama geçen süreçte o kadar çok şey değişti ki; adına “Çoğulcu Demokrasi” denilen şey gerçek demokrasiyi yedi bitirdi ve % 50+1 sistemiyle yönetime gelenler geri kalan % 49’un haklarını dikkate almamaya başladılar.

Anlaşılacağı üzere; bütün dünyada demokrasi denen şey bitmiştir artık. Çünkü bütün dünya emperyalistlerin yani güçlü olanların işgali altındadır. Demokrasinin ruhuna Fatiha !...

11 Şubat 2021 / Antalya

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Düşündükçe Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Düşündükçe yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
DÜŞÜNDÜKÇE yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
SİLÜET
SİLÜET, @siluet1
11.2.2021 21:09:32
Bir devlette yönetim şeklinin ya da resmi ideolojinin ne olduğu değil, yöneten insan ya da insanların nasıl insanlar olduğu ve yönetilen toplumun nasıl bir toplum olduğu önemlidir. Her ne kadar günümüzde kabul görmese de saltanatla yönetim sisteminin kendine göre olumlu ve olumsuz yanları olduğu gibi, demokratik sistemlerin de artı ve eksileri, kullanılmaya ve esnetilmeye müsait yanları vardır. Zira her iki sistemde de ana öğe insandır ve insan nefs taşır. Dolayısıyla gerçekçilikten uzak, duygularıyla düşünmeyi alışkanlık haline getirmiş, hayatı olduğu gibi okuyamayan, âtıl ve kendini değil başkalarını yargılamayı âdet edinmiş toplumlar içinden çıkan yönetici ve yöneticiler, yönetim biçimi hiç fark etmez, toplumun kişilik yapısına göre davranma arzusu duyarlar.

Bir kap düşünelim. İçi boş. Ne kadar anlamlı olabilir bu haliyle? Fakat içini bal ile doldurursak kendiliğinden anlamlanacaktır. Boşaltalım tekrar. Şimdi gübre dolduralım. Gidiverdi anlamı.

İşte yönetim biçimleri ve ideolojiler bu kaptır. İçindekilerse insan ve toplum. İçindeki ürün kaliteli değilse dışındaki kabın bir anlamı yok. Herşeyi anlamlandıran ve anlamsızlaştıran insandır zira.

Saygılar.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL