Konu biraz paraya, yatırıma ve birikime odaklı. Az olsun çok olsun. Zenginlikler farklı olsun. Birinin bin, diğerinin trilyonu olsun. İster lira ya da dolar, isterse altın gümüş olsun. Genişletelim biraz kimimiz borsada bir hissede, kimimiz mevduat faizinde, kimimizse ecnebi paralarında yani dövizde olalım.
....................................................................

Olalım ama şunu da bilelim. Bu hep ilerler, mutlak kazandırır diye düşünmeyelim. Yani baştan bu hesap içerisinde olmayalım. Kazanç da var kayıp da var her işte. Hele hele paradan para kazanıyorsanız. Yatırımınızı üç kağıda bağlamışsanız. Borsa, faiz, döviz demişseniz. İçlerinden birini tercih etmişseniz. Bir tahtaravalli gibi düşünün bunu. Bir taraf yükselirken diğet taraf düşecek. İnişe geçecek, ciddi anlamda gerileyecek.
..................................................................

Hep dengede gitmeyecek. Sürekli size kazandırmayacak. Bir inecek bir çıkacak. İrade sizde de değil çünkü. Hükmedemez, sürekli kontrol edemezsiniz. Faiz arttırılacak ya da düşürülecek. İrade kimde, sizde mi? Develüasyon yapılacak. Peki kim uygulayacak biz mi? Burda bizim irademiz yok. Karar verici konumda mıyız? Bir hükmümüz var mı? Kıymet- i harbiyemiz nedir?
.................................................................

O nedenle çıkacak para cepte durmaz. Bu işin kazananı az, kaybedeni çok olur. Önerim; çok çabalamayın, zengin oluruz diye düşünmeyin. Yanlış yapıp varlığınızın hepsini kaybetmeyin. Yani zar atmayın. Ya gelirse demeyin. Aza kanaat edin. Azla yetinin, yani iktifa edin. Zenginlik hastalığından uzak olun. Gözünüzü ekrandan uzak eyleyin. Yorum dinlemeyin. Kafanızın alabora edilmesine zemin hazırlamayın. Sağlığınızı kaybetmeyin. Vaktinizi tüm bu işlere ayırmayın.

Kemal SEYFİ
04.02.2021