ATA AĞAÇ MİLAS

Muğla ilinin Milas ilçesinde Ata Ağaç adında, yaklaşık 3 bin 200 yaşında, Türkiye’nin meyve veren en yaşlı Zeytin Ağacı vardır. Adı üstünde zeytin ağaçlarının atasıdır.
Şimdi diyeceksiniz, ’Gölgesinde ne yolcular dinlendi, ne hayvan sürüleri uyudu, ne kuşlar yuva yaptı, ne börtü böcek dev gövdesini yurt edindi Allah bilir. Ben de öyle söyledim ilk öğrendiğimde Ata Ağacın varlığını. İhtişamlı duruşuna baktığımda ’Vay anam vay!’ dedim ilk önce şaşkınlığımı ifade ettim. ’Kim bilir bu güne kadar kaç milyon ton zeytin vermiştir, kim bilir kaç bin ton zeytin yağı vermiştir ağaçların atası?’ Halen de her yıl zeytin veriyor.
Araştırdım, durur muyum? Bir hafta sonu bindim arabama gittim Ata Ağacın yanına. Önce selam verdim, babacan bir tavırla aldı selamımı. ’Geç şöyle gölgemde serinle. Uzaktan gelmişsin her halinden belli,’ dedi. ’Kaç yüz kilometreden geliyorum biliyor musun Ata Ağaç?’ diye sordum. ’tahmin ettim, buyur, nefeslen,’ dedi. Sırtımı verdim iri gövdesine, uzattım ayaklarımı, çıkardım ayakkabılarımı, kendi evim gibi gel keyfim gel misali oturdum. Sırtımda sıcaklığını, sevgisini hissettim, inanır mısınız? ’Sen ne değerli, ne önemli bir ağaçsın. Ata Ağaç olmak her ağaca nasip olmaz,’ dedim. ’Teşekkür ederim, öyle diyorlar. O sebepten olsa gerek adımı da ondan Ata Ağaç koydular. Ondan her yıl Milas Zeytin Hasat Şenliği’nde beni çok ziyaret eden oluyor. Bütün Milas coşuyor, eğleniyor, etkinlikler yapılıyor,’ dedi. ’Siz de eğleniyorsunuz, coşuyorsunuz değil mi?’ dedim. ’Hem de nasıl Zeytinlerimiz toplanıyor, onlar sofralarda yerini alıyor, zeytinlerimizden yağ yapılıyor. Bizim mutluluğumuz da bu, insanlara yaralı oluyoruz anlayacağın. Bundan büyük mutluluk olur mu?’ diye devam etti sözlerine. ’Ancak benim zeytinlerimden yapılan yağ açık artırma ile satılıyor. Yarım litresi 30 bin liraya satıldı,’ ’Sen nereden biliyorsun Ata Ağaç?’ diye sordum. ’Bilmez miyim, burada yapıyorlar açık artırmayı. Onur duyuyorum. Gururlanıyorum. Bir şey daha söyleyeceğim inanmayacaksın.’ ’Söyle Ata Ağaç, merak ettim şimdi.’ Bir litresini yüz bin liradan fazlaya sattılar, çok mutlu oldum. Parası ile okulların ihtiyacının karşılanacağını öğrenince mutluluğum bin kat arttı.’ dedi. ’İnsanlarda da aynı ağaçlardaki gibi, birikimli, tecrübeli, görmüş geçirmiş insanlar toplumda büyük değer görürler, sen öylesin, kutluyorum seni,’ dedim. ’Sen ne iş yapıyorsun? Ağaçlara merakının sebebi ne? Çiftçi misin yoksa?’ dedi. ’ Ben öğretmenim, ilginç gördüğüm şeyleri araştırım, ben aynı zamanda yazarım, öyküleştirerek anlarım,’ dedim. ’Ya! Şimdi gidip beni de mi anlatacaksın?’ diye sordu merakla. ’Tabi ki anlatacağım, önce öğrencilerime, sonra da herkese,’ ’Herkese nasıl anlatıyorsun Hocam?’ diye bir soru daha sordu. ’Yazıyorum. Özellikle sürükleyici olsun diye ilgi çekecek bir şekilde, akıcı bir dille yazıyorum. İnternet siteleri var. Edebiyata dair. Oralarda paylaşıyorum. Herkes haberdar oluyor böylece,’ diye cevap verdim. ’Desene Hocam, sen de çok yaralı şeyler yapıyorsun?’ dedi. Utandım birden ’Seninkinin yanında okyanusta bir damla benimki,’ dedim. Öyle deme, ağaç olmasaydım, ben de senin gibi yer değiştirebilseydim, senin varlığından haberim olsaydı, ben de senin yanına gelirdim inan,’ dediğinde utancım bir kat daha arttı, yer yarılsaydı da yerin dibine girseydim. ’Ben sıradan bir insanım. Ama sen sıra dışısın, hatta sen teksin, ağaçların atasısın,’ dedim.
Sıcak sohbet sonunda vedalaştık Ata Ağaç ile. Bir dahaki yapılacak olan Milas Zeytin Hasat Şenliği’ne katılacağıma dair benden söz aldı. Yakın ilgisi ve samimiyeti ayrıca mutlu etti beni. Ne yapayım, ben de ’Yazayım da herkes bilgi sahibi olsun,’ dedim açtım bilgisayarımı yazmaya başladım. Biraz uzattığımın farkındayım, kusura bakmayın, sevgiler.
İSMAİL MALATYA28/01/2021-PERŞEMBE-İST.