Bu sayfamda bir süre (adres askıya alınıncaya kadar) din eleştirileri yapmayı düşünüyorum. Din derken İslam dinini kastetmiyorum. Tüm dini inançlar. Edebi dil kullanmayacağım. Kelimeler gerçek ve ilk anlamlarında olacak. Bir anlamda pornografik anlatım. Bakın bu cümlede pornografiyi gerçek anlamda kullanmadım.
Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Cevabiniz icin tesekkür ederim . Saygi dairesinde kalmak sarti ile , yaratici ve din hakkinda ki müzakereleri ben seviyorum, zira bilhassa gencliğin kafasi cok karisik bilgi kirliligi ve art niyetli kisilerin tuzaklarina düsmeden özgürce akli nantiki düsünceler ve argumanlarla tartismak, görüs ve süpheleri aciklayip dogruyu bulmak elzemdir Yaratan ve din hakkinda düsüncelerini yazmak isteyenler veya süpheleri olanlardan rica ediyorum asagidaki vidioyu izleyip görüs ve düsüncelerini aciklasinlar. “İnsanlarin en hayirlisi insanlara faydali olandir” Hadisi serif https://youtube.com/watch?v=kYiDqJLYBVQ
Malumunuz alim olmak baska birsey iman baska birseydir. Insan yer yüzünün en büyük islam bilgini olabilir fakat imanda süpheye düser ve Allah indince bilgisinin bir degeri olmaz. Yani iman baska birseydir, mutlaka bu konunun sizda fevkindesiniz. Beduzaman`in risaleler hakinda söyledikleri de bu baglamda degerendirilmelidir. Kaldi ki Risaleler yüzde yüz hatasiz Islam`idir diyemeyiz.Kendisi Büyük bir alim iman ehli olsa bile,Pesinden gelenlerin bir cogu Üstadin yolundan sapmislardir.Kimi maddi kimiler politik emellerine risaleleri alet etmisler.Hatta Risalelerin sadelestirilmesine bile karsi cikip kafalarina göre yorumlayanlar olmustur. Feto bile saidi nursiyi kullanarak Dine imana vatana en büyük ihaneti yapmistir. Diyecegim O dur ki;Herhangi bir Dini,veya bilim dalini hakkiyle ögrenmek icin onun esas kaynaklarina vakif olmak gerekir.
Cok evlilik konusu daha genis perspektiften ele alinmalidir. Malumunuz Islam geldigi zamana bugüne ve gelecege hitap eden bir hayat nizamidir. Bazi konulari dünün , bazileri bu günün bazileride gelecegin mantigiyle bagdasacagi icin bazilerinin mantigine uymayabilir.Buna binaen Islam hem mantik dinidir hem mantik üstü bir dindir diyoruz. Örnegin Islam`in geldigi cagda , BIZ GÖKTEN DEMIRI INDIRDIK" mealindeki ayetle dalga geciyorlardi cünkü mantikleri almiyordu demir topraktan cikiyor Muhammedin dini gökten indirdik diyor diyerek .19yy sonlarinda ancak bu tesbit edilebildi demirin yukardan indigi Fakat evrensel fitrati ahlak ve adalet konulari asla degismez Islam da, bu baglam`da günün sartlarina göre evlilik konusu ayetlerle celismeyecek sekilde düzenlenebilir. Bunda Idareye devletlere yetki veriyor zaten Islam. Fakat kesin olan hükümler de degistirme yetkisi yoktur. Örnegin Faiz yasagini, zina yasagini, hic bir devlet reizi veya iktidar kaldiramaz. saygilarimla
Önerdiğiniz kanalı izledim. Öce bir adaletsizlik var. Donanımlı biriyle çelişkili donanımsız biri. Mesela 4 evliliğe verilecek cevap başkadır. İlgili Kuran ayeti eş sayısıyla ilgili değil adaletle ilgilidir (ikişer, üçer dörder alabilirsiniz) meali ayeti. Röportajı yapanın argümanlarına tek tek cevap verecek değilim. Videonun başında Sözler Köşkünü görünce eski bir dosta rastlamış gibi oldum. Bediüzzaman, kendi külliyatını iki kez okuyanın İslam alimi olacağını söylüyor. Ben okudum risaleler dahil. Kendi adıma şimdi başka bir kulvardayım. Üzerinde çalıştığım bir yazı var, bu akşam biterse yarın sabah asarım, sizin eleğinizden de geçmesini isterim. Saygıyla.
Din elestirisi diye yazmis olsaniz bile,baslikta yapistirdiginiz yazida genelde Islam` elestirilmis.Buda tarafsizliginiza halel getirmis.Ayni bizim ateistler gibi dine karsiyiz derler, haclilarin siyonlarin kucagindan Islam`a saldirirlar. Konuya gelirsek Sadri Islam dininde en yüce makam Allah oldugu halde,hakaret etmeden Allah cc hakkinda hertürlü akla gelebilecek sorular sorulabilir.Din hakkinda da ayni sekilde, Bir anlik düsünmeyi yillarca ibadet sayan bir dini düsünceye önem vermemekle suclamak abesle istigaldir. Pek tabidir ki beseri sistemlerin her birinin bir din anlayisi vardir. Sistemlerini ayakta tutabilmeleri icin, bazen dini basamak bazende dini yasaklarlar Cumhuriyetin ilk yillarinda ve zaman zaman 2000 binlere kadar Din düsmanligi yapilarak rejim ayakta kalmaya calissada ,buna basarili olamayinca, Dini emniyet subabi olarak kullanmayi denediler deniyorlar basarilida oluyorlar.
Burda halki mezhepleri suclamanin anlami yoktur. Suc beseri sistemlerin dinsiz bir hayatla halki sömürgelendirmesi idealinde yatiyor.
"Din yulari`" konusuna gelince
Bu ebeveyinlerin insiyatifine kalmis bir olgudur. Kimisi dini alet ederek cocuklarini baskilar, kimiside Dinin yasak helal ve güzelliklerini cocuklarina güzelce anlatarak yol gösterir. Bence esas yular Cocuklarini dinden,yaratandan magrum yetistiren minnacik beyinlere Maymundan türedik safsatasini asilayan, ve birsuru sapik akinlardir. "Yetistirdigim meyvenin tadina bakmak en tabii hakkimdir" diye kendine evladini helal gören alcaklar ve benzerlerinin yularlari , insanligi ve dünyamizi yasanmaz hale getirirken,Üretilmis dinler ve degistirilmis dinler, kendinden olmayanlari insan saymayanlarin yularlarindan bahs etseniz daha verimli olursunuz diye düsünüyorum
Yegane hayat sistemi olan sadri islam yularlardan arinmak icin özgürlügün zirvesidir. Bu arada Islam hem baris hem de savas dinidir. Savasi tavsiye etmesede barisi hakim kilmak icin savasi mubah görmüstür. Güncel olaylarla örnekleyelim, kanun nizam tanimayan coluk cocuk soykirim yapan siyonistlere, YURTTA SULH CIHANDA SULH düstürüyle gece gündüz bagirsanizda bu onlari cesaretlendirir, böyle sapiklisayon zihniyetlere karsi Islam savasin emrini vermekle yegane ideal hayat sistem oldugunu isbat etmektedir. Selam hakka tabi olanlara
Mustafaoğlu İlyas tarafından 28.7.2025 14:27:35 zamanında düzenlenmiştir.
Yazıyı okumuşsunuz, emek verip cevap da yazmışsınız öncelikle sağ olun. Yazının yayım tarihine de bakabilirsiniz, bundan 4,5 yıl önceye ait, sadece kendi aile çevremin, "arkadaş listesi"nde kayıtlı olduğu bir Face paylaşımıydı. Bir soruya cevaptı. Hangi ruh halimdeydi hatırlayamam ama defterde de paylaştım. Sonra deftere uzun süre girmedim. Böyle bir yazının kayıtlı olduğunu da sabah alttaki yorumcunun bildirimiyle öğrendim. Yazdıklarımın günahı da sevabı da bana aittir. Silmeyeceğim /pasiflemeyeceğim ama şunu bilin ki geçen sürede, bu yazıyı yazmaya tenezzül etmeyecek kadar başka alanlara kaydım. Saygılar.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.