Kötülük etmeden pişman olmanın en iyi şekli, iyilik etmektir. bretonne
Derviş Baba
Derviş Baba

Yalancılar Kahvesi

Yorum

Yalancılar Kahvesi

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

454

Okunma

Yalancılar Kahvesi

Yalancılar Kahvesi

Anadolu Selçuklu Sultanlığı devrinde Konya’da büyük bir alim olan Hz. Mevlâna Celaleddin Rûmi yaşıyordu.
Mevlâna’nın sevdiği kişilerin başında kendisi gibi büyük bir âlim olan mürşidi Şems-i Tebrizi geliyordu.
Ancak iki âlimin birbirlerine olan bağlılığı ve Mevlana’nın tüm zamanını ona adaması Mevlana’yı sevenlerin arasında kıskançlığa sebebiyet vermiş; bazı şom ağızlar da dedikodu yapmaya başlamışlardı. Rivayete göre Şems bir gün Hz. Mevlâna’ya:
— “Ya Celâleddin, eğer beni bir gün kaybedersen Tebriz’e gel, seni yalancılar kahvesinde bekliyorum” demişti.
Aradan uzun bir zaman geçmeden dedikodulardan sıkılan Şems aniden bir gün ortadan kaybolur.
Bu sözü hatırlayan Mevlâna Celaleddin Rûmi bir zaman sabrederse de daha sonra ayrılığına dayanamayarak Tebriz’e gider.
Yalancılar kahvesini aramaya başlar ancak nerede olduğunu kime sormuşsa, hepsi hem şaşırmış hem de gülmüştü. Zira Tebriz’de öyle bir kahve yoktur.
Mevlâna üzgün bir şekilde şehri terk etmek üzereyken karşılaştığı sefil ve perişan kılıklı bir derviş ona neden üzgün olduğunu sorar o da sebebini söyleyince aradığı kahveyi bildiğini söyleyerek kahvenin adresini verir.
Büyük bir heyecanla tarif edilen yere gittiğinde Mevlâna Celaleddin Rûmi orada sadece mezarlık olduğunu görür.
İşin garibi Şems-i Tebrizi de mezarlar arasında oturmuş kendisini bekler dururmuş.
Birbirlerine hasret iki dost gözyaşlarıyla birbirlerine sarılırlarken, Şems Mevlâna’ya:
— “Ya Mevlâna, sen nasıl oldu da akıl edemedin? İşte burası yalancılar kahvesidir.
Bak, bu buranın sultanının mezarıdır, sağlığında dünyaya sığmazdı. Her yer, her şey benimdir derdi. Bak, şimdi bir avuç toprak oldu...
Şu mezar bir zengin mezarıdır. O da malıyla mülküyle övünürdü, bak şimdi o da bir avuç toprak...
Şu. şöyleydi böyle oldu.. Bu şöyleydi şimdi böyle diyerek her mezarı ve orada yatan dünyaya aldanan ve benim olur sanan gafilleri göstererek
"İşte bunlar yalandünyanın geçici süsüne aldanan ve benim diye övünen yalancıların kahvesidir” der.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Yalancılar kahvesi Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Yalancılar kahvesi yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Yalancılar Kahvesi yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
neneh.
neneh., @neneh-
26.1.2021 15:02:30
Muhteşem!..Kıssadan hisse..Yalnız bu kahvede doğrular da vardır Allah-u alem..Rabbim sonumuzu hayır eylesin.Saygıyla..
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL