İnsanın amacı, insanı kölelikten ve kulluktan kurtararak yüceltmek olmalıdır. Kulluk, insanlıkta yeri olmayan köleliğin birinci aşaması ve söylenene sorgulamadan boyun eğme durumudur.

Günümüzün insanlığı ise iki şeye kul olmuş ve ona sessizce boyun eğerek biat kültürüyle gericiliğe doğru hızla kaymaktadır. Bunlardan birincisi, teknolojinin kötüye kullanılarak onun kölesi durumuna getirilen insanlık, ne yazık ki, „müptezel“ bir durumda kendinden habersiz bir biçimde yaşamaktadir. İkinci önemli nokta ise kapitalizmin ardı arkası kesilmeyen krizlerini dikatör, despot, tiran, ucuz milliyetçilik ve din ekseni etrafında toparlayarak, var olan ekonomik, sosyal, siyasal, eğitimsel, ekonomik ve ekolojik krizleri bu dinci radikallikle bütünleştirerek bütün toplumsal muhalefeti bastıran rejimler türemektedir. Kısacası, insanlık acımasız bir şekilde kullaşmakta ve köleleşmektedir. Bu da sorgulamayı unutmak demektir. Sorgulamayan insan, ruhen bitmiş insan demektir. Sorgulmak, her şeyi mantıklı bir şekilde sorgulamak, yaşamın en vazgeçilmez kuralı olmadığı sürece insanlık ileriye değil, geriye doğru giderek feodalleşecek ve köleşecektir.

Toparlarsak, bu Yedi Ana Kara’da hüküm sürmekte olan totaliter rejimler; yönettikleri devletleri yönetmeyecek konuma getirerek suni krizler yaratarak yollarına devam etmektedirler. Kitlelerin sorgulma bilinci teknolojinin harika araç ve gereçleriyle, mükemmel bir şekilde yokedilmektedir. Bu da Dünyamızı acımasız bir şekilde gericileşmektedir. Bu gericiliği ve pisliği anca devrim temizler. O halde devrim gelinceye kadar, toplumun bütün gerici yanlarını sorgulayarak yola devam etmeliyiz.

İyi geceler dileyerek öpüyorum yüreği güzel „Devrimci Canları“ ve Uğur Mumcu Üstadı’da saygıyla bir kez daha anıyorum.

Hasan Hüseyin Arslan - 25.01.2018