Ömrümüzden bir yıl daha duman olup savruldu. Fazladan bir saniyesini yaşamak mümkün değil.
2020’yi krizler ve değişikliklerle yüzleşme yeteneğimizin sınavı olarak hatırlayacağız. Mart ayından bu yana yaşam biçimimiz değişti, endişeler ortaya çıktı ve neredeyse tüm nüfusun hayatı alt üst oldu. Neler olabileceği konusundaki belirsizlik, zorunlu izolasyon, bu zamana kadar farkında olmadığımız yeteneklerimizi ortaya çıkaran bir dizi yeni deneyim getirdi. Korkuyla başa çıkma ve uyum sağlama yeteneği bunların başında geldi. Hayatımızın bu yönünde hiç bu kadar sınanmamıştık. Artık giyinmemize ve işyerine gitmemize gerek kalmaması gibi basit şeyler, başlangıçta tuhaf gelirken alışkanlığa dönüştü.
Bir günü sadece o gün yaşayabiliyoruz. Yaşanan güne göre uyum sağlayabilmeli, bizim olanın farkına varabilmeliyiz. 2020, krizlerle başa çıkabileceğimizi ve umutsuzluğa kapılmamıza gerek olmadığını bilme konusunda bize büyük deneyim yaşattı. Evet, korkabiliriz, ancak yeni alışkanlıklar geliştirmeye yönlendiren davranışlara da uyum sağlamalıyız.
Yaşam, Allah’ın bize sunduğu en büyük servet. Her günü, her haftayı ve her ayı değerli kılın! Yaşam enerjilerimizin birleşeceği günler yine gelecek, her şey netleşecek ve güzel şeyler olacak!
M. Mustafa KILINÇER
İZMİR/ 31.12.2020