KÜÇÜKÇEKMECE GÖLÜ
Küçükçekmece Gölü adını köprü olmadığı zamanlarda üzerinde yer alan çekmece adı verilen elle çekilerek karşıya geçmek için kullanılan salların küçük olmasından alır.
Göl Küçükçekmece ile Avcılar ilçeleri arasında yer almaktadır. Küçükçekmece Gölünün uzunluğu yaklaşık 10 km ve genişliği ise 6 kilometredir. Buna bağlı olarak gölün tamamının yüz ölçümü 16 kilometre kare ve en derin noktası ise 22 metredir.
Denizden, kıyı boyunca taşınan kum ve çakılların meydana getirdiği sığ bir kıyı oku ile ayrılır. Ancak bu dil, doğu ucunda gölün ayağı olan dere ile kesintiye uğrar. Bu dere gölün fazla suyunu Marmara Denizi’ne boşaltır. Denizin kabardığı veya göl suyu azaldığı zamanlarda da deniz suyunu göle akıtır. Bu sebeple gölün suyu az çok tuzludur. Göle kuzeyden Nakkaş Deresi, Sazlıdere ve Eşkinoz suları karışır. Göl, bu derelerin birleşik aşağı çığırlarının deniz tarafından kaplanmasıyla meydana gelen bir koyun önünün tıkanması sonucu lagün halini almıştır.
İstanbul’un banliyö semtleri, gölün doğu kenarına kadar gelir. (Küçükçekmece, Soğuksu, Menekşe, Halkalı). Göl ağzının doğusunda (Florya) ve dil üzerinde plaj kuruluşları vardır.
Bu göl birçok arkeolojik çalışmaya ve araştırmaya uzun yıllar boyunca konu olmuştur. Birçok üniversite ve araştırma enstitüsü tarafından üzerinde çalışmalar yapılan Küçükçekmece Gölünün geçmişi oldukça eskilere dayanmaktadır. Halk arasında da Küçükçekmece efsanesi olarak bilinen birçok efsane bu göl üzerine oluşmuştur.
Milattan sonra 557 yılında meydana gelen büyük deprem sonucu yıkıldığı sanılan Bathenoa adlı kentin Küçükçekmece Gölünün altında olduğu düşünülmektedir. Yapılan arkeolojik araştırmalarda bu kentin özelliklerini taşıyan bazı kalıntılar bulunmuştur. Göl içerisinde çağ öncesi devirlere ait kalıntılar ve deniz feneri yapıları bulunmuştur. Birçok çalışma ile birlikte bu kalıntıların önemli bir liman kenti olan Bathenoa kentine ait olabileceği gibi milattan önce devirlerinde bulunan kentlere de ait olabileceği düşünülmektedir.
İSMAİL MALATYA