Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
Fevzi Gültuna(Batı Yakası
Fevzi Gültuna(Batı Yakası

BARIŞI TAŞIYAN VAPUR "KURTULUŞ" VE YUNANİSTAN

Yorum

BARIŞI TAŞIYAN VAPUR "KURTULUŞ" VE YUNANİSTAN

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

571

Okunma

BARIŞI TAŞIYAN VAPUR

BARIŞI TAŞIYAN VAPUR "KURTULUŞ" VE YUNANİSTAN






Yaşadıkları ülkelerdeki iç karışıklıklardan, baskılardan, işsizlikten kaçıp; kendilerine Avrupa’da daha iyi bir gelecek bulabilmek hayali ve ellerindeki birkaç parça eşya ile birikimlerini yanlarına alıp kaçak yollarla, Ege Denizi’ni geçip Yunan adalarına ulaşmak oradan da Avrupa’ya varma umuduyla yollara düşen mültecilerin umutları Ege Denizi’nin dalgalarını aşamayıp ya da Yunan Sahil Güvenlik güçlerince geri çevirilerek son buluyor. Tabiki Sahil Güvenlik görevlerini yapacak buna itirazımız yok, ancak her şey uluslararası yasalara uygun olmalıdır. Dün akşam haberlerinde gördüm; Yunan Sahil Güvenlik güçleri mültecileri geri çevirmek yerine botlarını batırmaya çalışıyorlardı. Daha önce de Meriç nehrini geçmeye çalıştıklarında da aynı sahneleri görmüştük. Bu sahneler, “KURTULUŞ  Vapuru” nun hikayesini aklıma getirdi.

Hikaye şöyle;

İkinci Dünya Savaşı sürecinde önce İtalya, hemen ardından Almanya’nın işgaline uğrayan Yunanistan, kendi topraklarında yetiştirdiği ürünlerle yiyecek ihtiyaçlarını karşılayamadığı gibi stok edilen ürünlerede Alman kuvvetleri el koydu. Avrupa’da ilerleyen Alman ordusuna kumanya sağlamak için buğday depoları, çiftlikler yağmalandı.
Birkaç ay içinde açlıktan ölümler başladı. Yunan halkı çaresizlik içindeydi. Atina ve Selanik gibi büyük şehirlerde  günde ortalama 3000 kişi açlıktan ölürken, bu duruma bütün dünya seyirci kalıyordu. Aynı günlerde Türkiye’de de kıtlık yaşanıyordu tarımda çalışabilecek nüfusun büyük bir bölümü askere alınmış, yiyecek stokları da savaş ihtimaline karşı orduyu beslemek üzere stoklanıyordu. Zor gününde ve kıt imkanlarına rağmen Yunanistan’a elini uzatan tek bir ülke vardı; O da Türkiye.

Hükümet, Milli Mücadeleden 18 yıl sonra geçmişte yapılanlara rağmen, toplanan  yardımları Yunanistan’a götürmek üzere, Tavilzade şirketinden 1882 yılı yapımı 2400 tonluk, bir kuru yük gemisi kiraladı. Geminin adı  Yunanistan’la yaşanan savaşla aynı adı taşıyordu; KURTULUŞ.

Kurtuluş Gemisi dört tarafına Kızılay amblemleri yapıştırılarak sefere hazırlandı. Gemi toplanan 2000 tonluk gıda yardımı yüklü halde, 6 Ekim 1941’de Karaköy rıhtımından uğurlandı.
Kurtuluş Gemisi sonraki aylarda 4 sefer daha gerçekleştirerek 8000  ton yiyeceği Yunan halkına ulaştırdı.

Ancak;

20 şubatta, 2000 ton yiyecekle İstanbuldan ayrılan Kurtuluş Gemisi Marmara adası açıklarında şiddetli fırtınaya yakalanarak kıyıya doğru sürüklenmeye başladı. Dört saat süren mücadele sonunda sürüklenen gemiyi kayalıklara bindiren mürettebat gemiyi terk etti. Yardım bekleyen binlerce Yunanlının umutlarıyla birlikte, Kurtuluş Gemisi Marmara Denizi’nin soğuk sularına gömüldü.
34 Kişilik mürettebat, Marmara adasına sığınarak kurtuldu. Geminin batışı ile Yunanistan’a yapılan insani yardım seferleri 6 ay kadar aksadı. Daha sonra toplanan 50.000 ton gıda yardımları “Dumlupınar”  “Tuna”  “Konya” “Güneysu” “Aksu” gemileriyle Yunan halkına ulaştırıldı.

Yunanlılar dünyanın ambargo uygulamasıyla; günde sadece 6 gram un istihkakı ile yaşamaya çalıştığını, günler önce ölmüş bir atın leşinden bile et koparmaya çalıştığını, çöplüklerde pislikleri  karıştırdığını, dağlardan toplayabildikleri otları yediklerini, Alman askerleri tarafından yenilmiş bir tek zeytin tanesinin çekirdeğini alabilmek için saatlerce beklediğini unuttu…. 

Savaştan kaçan binlerce insana yardımcı olunması, bu insanların mülteci kamplarında ihtiyaçlarının karşılanması ve arzu edenleri istedikleri ülkelere sevk edilmesi hususunda yasalar çerçevesinde hareket edilmesi gerektiğini hatırlamıyor olmalılar ki; insanca yaşama umuduyla başka ülkelere ulaşmaya çalışan insanların botlarını ya batırıyorlar ya da denizin azgın dalgaları arasında ölüme terk ediyorlar.


Bunun için;

Aç açık olana, yolda kalana, çoluk çocuğa, yardım bekleyene nasıl davranılacağını öğrenebilmeleri için KURTULUŞ VAPURU belgeseli Yunan Güvenlik güçlerine tekrar tekrar seyrettirilmeli ki; belki kendi geçmişlerinden ders alıp mazluma mağdura adaletle davranmayı öğrenebilirler.

Fevzi GÜLTUNA


Kaynak:
1-Kızılay Belgeleri Işığında Yunanistan’da Ölüm, Açlık, İşgal 1939-1949
    Doç.Dr. Ulvi KESER
2-Kızılay Tarih
    Türk Kızılayı Arşiv Yönetimi Müdürlüğü

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Barışı taşıyan vapur "kurtuluş" ve yunanistan Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Barışı taşıyan vapur "kurtuluş" ve yunanistan yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BARIŞI TAŞIYAN VAPUR "KURTULUŞ" VE YUNANİSTAN yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL