MİNNET EYLEMEM (NESİMİ’ YE NAZİRE)
.
Yusuf Doğdu yazmış. “Nesimi’ye Nazire” demiş tırnak içinde. Güzel söylemiş. Önce Nesimi’nin Minnet Eylemem’ine bir bakalım:
.
“Har içinde biten gonca güle minnet eylemem
Arabî, Farisî bilmem dile minnet eylemem
Sırat-ı müstakim üzre gözetirim rahımı
İblisin talim ettiği yola minnet eylemem
.
Bir acayip derde düştüm herkes gider kârına
Bugün buldum bugün yerim, Hak kerimdir yarına
Zerrece tamahım yoktur şu dünyanın varına
Rızkımı veren Hüda’dır kula minnet eylemem
.
Ey Nesimi can Nesimi ol gani mihman iken
Yarın şefaatkârım Ahmed-i Muhtar iken
Cümlenin rızkını veren ol gani Settar iken
Yeryüzünün halifesi hünkara minnet eylemem”
.
Nesimi 17.yüzyılda yaşamış Azerbaycan coğrafyasında da tanınan ünlü bir ozan. Yedi ulu ozandan biri. Kadı tarafından yargılanıp derisi yüzülerek işkence ile öldürüldüğü vakidir. Kimsenin önünde eğilmemiştir. Ne şaha ne padişaha, ne kadıya ne kaymakama eyvallahı vardır. Doğru bildiği yolda yürümüştür. Canıyla bedel ödemek pahasına. İşte bu şiirinde de kimselere minnet eylemeyeceğini açık seçik ifade ediyor. Nesimi üç dörtlükle anlatmış meramını. Son dörtlükte imzasını atmış.
.
Gelelim Yusuf Doğdu’ya. Kayserili bir şairdir. Öğretmendir kendisi. Kayseri Şair ve Sanatçılar Derneği (KAYSADER) başkanıdır. Berbati mahlasıyla şiirler yazıyor. Özellikle Köksal Akçalı (Asabi) ile atışmaları meşhurdur. Taşlamalarıyla tanınan bir ozandır. İncesu’nun Sarıkürklü köyündendir.
Yusuf Doğdu aynı Nesimi gibi kimselere minnet etmez. Eyvallahı yoktur. Onun tek dayanağı ve sığınağı Rabbi’dir.
Nesimi üç dörtlükle anlatmış meramını. Son dörtlükte Kul Nesimi imzasını atmış. Yusuf Doğdu her ne kadar dörtlük biçiminde yazsa da bu şiir beyit gibi sanki. Her dörtlüğün ikinci ve dördüncü dizesi ‘minnet eylemem’ le bitiyor. Kafiyeler de öyle.
Son kıtada Berbati imzasını göremedim. Keşke tapşırma bölümünde ismini zikretseydi. Yusuf Doğdu’yu sevgiyle selamlıyorum. İşte Yusuf Doğdu’nun “Nesimi’ye Nazire”si:
.
“Helalinden zehir yerim, “bal”a minnet eylemem.
Allah kefildir rızkıma, “yal”a minnet eylemem,
Şu gönlümde fırtınalar, kasırgalar kopsa da,
Zalimlerin uzattığı “dal”a minnet eylemem.
.
Gerçeğin peşinde yorulsam da bir ömür boyu ,
Doğruluktur şiarım, “fal”a minnet eylemem.
Ben kendi gemimi yüzdürürüm gönül deryamda,
Ruhsuzların “Bin!” dediği “sal”a minnet eylemem.
.
Zorluklarla, yoklukla geçse de şu kısa ömrüm,
“Çok şükür! “derim halime “bol”a minnet eylemem.
Herkese aşikârdır, bellidir dünüm ve bugünüm,
Yolum dosta doğru, “sağ”a,”sol”a minnet eylemem.
.
“Ahsen-i takvim” üzere yaratmış Hak âdemi,
Ne gelirse ondan gelsin, “el”e minnet eylemem ,
Karıncanın gayreti belirler, bende gündemi,
“Gergedan”a,”zürafa”ya,” fil”e minnet eylemem.
.
İlgilendirmez beni şu yalan dünyanın gündemi,
Onsuz geçen “gün”e, “ay”a, “yıl”a, minnet eylemem,
Lütfu boldur Rabb’imin, ne verirse kabulümdür,
Namert şöyle dursun, “merde bile” minnet eylemem.”