M. Sabri Haberveren

Bir zamanlar, AKP genel başkan yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat: “Türkiye’yi kimin yöneteceğini millet iradesi mi tayin edecek, yoksa siyasi iktidarlar vesayet altında mı iş görecek? Halka demokrasiyi çok görenlerin önümüze koyduğu can alıcı soru budur. Yaşadığımız tartışma bununla ilgilidir.” Demişti.
Bence de Türkiye’yi kimin yöneteceğini milletin iradesi tayin etmelidir. Şu andaki seçim sistemimize baktığımızda, seçmen olarak önümüze konulan, oy pusulasında yazılı olan kişilere oy vermek zorundayız. Yani bizi temsil edecek milletvekillerimizi bizler seçemiyoruz. Sadece parti liderinin belirlenmiş olduğu kişiler için oy kullanıyoruz. Benim belirlemediğim kişi milletvekili olduğu zaman, bana mı hizmet edecektir? Yoksa kendisini listeye koyan, atayan kişiye mi hizmet edecektir? Benim seçmediğim, beni tanımayan vekiller bana değil, elbette kendisini liseye koyan parti liderine hizmet edecektir. Vatandaş ile ilgilenmeyecek ve vatandaş yararına bir girişimde bulunmayacaktır.
Burada bana göre bir yanlışlık mevcuttur. Demokrasi böyle bir şey olamaz. Bu duruma göre, seçmen olarak bizler, önümüze konulan listeler için oy kullandığımızda, milletin iradesini mi temsil etmiş oluyoruz? Hayır. Sadece parti liderinin iradesini seçmiş oluyoruz.
Çünkü bizler bizi idare edecek insanları yani Milletvekillerimizi seçmiyoruz. Parti lideri Milletvekillerini belirliyor.

Oy pusulasında kendisinin sözünü daha iyi dinleyecek, kendisine karşı gelmeyecek, uysal ve evet efendimci kişileri daha ön sıralara koyuyor.

Bizde kendi irademizle seçeceğimiz insanlar yerine, parti liderlerinin belirlediği bu insanlara oy veriyoruz. Şimdi bu durumda irade milletin iradesi midir? Yoksa parti liderlerinin iradesi midir? Halka demokrasiyi kim çok görüyor?