Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Yiğit Metin Sevindik
Yiğit Metin Sevindik

Anlamak, Anlamamak; Anlamadığını Anlamak

Yorum

Anlamak, Anlamamak; Anlamadığını Anlamak

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

769

Okunma

Anlamak, Anlamamak; Anlamadığını Anlamak

Anlamak, Anlamamak; Anlamadığını Anlamak
Birşeyi bilmek, öğrenmek ve anlamak birbirinden farklı kavramlardır ve bilmek anlamayı gerektirmez. Okumayı bilmenin, okunan metni anlamayı gerektirmediği gibi.
Bir sabah uyandığında kendisini sebebini anlamadığı bir suç nedeniyle dava edilmiş bulanan Josef K. adlı kahramanın öyküsünün anlatıldığı Dava isimli romanında “Ormanda yolunu yitirmiş çocuklar gibi terk edilmişlik içerisindeyiz. Önümde durup bana baktığında, ne sen benim içimdeki acıları anlayabiliyorsun, ne de ben seninkileri. Ve senin önünde kendimi yere atsam, ağlasam ve anlatsam bile, biri sana cehennemi sıcak ve korkunçtur diye anlattığında, cehennem hakkında ne bilebilirsen, benim hakkımda da ancak o kadarını bilebilirsin.” diye yazmış Franz Kafka
Hegel’in son günlerinde en değerli öğrencisine “Beni bir tek sen anladın, sen de yanlış anladın” dediği rivayet olunur. Hegel giderayak söylediği bu sözle kuşkusuz tüm öğrencilerine ve kendisini okuyan herkese yepyeni ufuklar açmıştır. Çünkü böylece Hegel, kendisini anladığını düşünen herkesin içine kuşku tohumları serpmiş ve kendisini anlamaya çalışmayı bırakmamalarını sağlamıştır. “Başkalarını anlamak bilgeliktir, kendini anlamaksa aydınlanmaktır” demiş LaoZi (Yaşlı Bilge) milattan 600 yıl önce.
Aynı yüzyılda yaşamış Konfüçyus’un meşhur sözü”Bana anlat ama unutabilirim; bana göster ama belki hatırlayabilirim; beni derinliklerine götür; işte o zaman anlayabilirim. Soren Kierkegaard “Anlaşılması gereken ilk şey, anlayamadığımızdır” demiş.
İnsan beyni; duyu organlarından gelen veriler aracılığıyla, çevreyi tanımayı, neden sonuç ilişkisini öğrenmeyi, başka bir insanla anlaşıp, tartışarak, ona bir şeyler verip bir şeyler almayı sağlayacak yapıdadır. Bu algılar çeşitli şekillerde eğitimsizlikle, zorbalıkla ya da yobazlıkla kapatıldığı oranda kişinin çevreyle bağlantısı zayıflar ve sonunda kesilir.
Anlamak, benimsemek veya onaylamak ile karıştırılmamalıdır. Genellikle insanların anlaşılmamak diye yakındıkları şey onaylanmamaktır. Esasında benimsemek ve onaylamak ancak anlamanın tamamlanmasından sonra gerçekleşebilecek durumlardır. Anlamak, başkası tarafından transfer edilen bir bilginin veya algılama ile edinilen verilerin; kişinin mevcut bilgileri, gözlemleri, şartlanmaları, muhakeme kapasitesi, anıları, düşünebilme yetisi gibi birbiri ile etkileşen matrix bir sistem sayesinde sebep sonuç ilişkilerinin kurulması ve sonuçta zihinde bir paradigmanın oluşması olarak tanımlanabilir. Ne kadar anlatırsan anlat, ancak karşındakinin anladığı kadar anlaşılırsın.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Anlamak, anlamamak; anlamadığını anlamak Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Anlamak, anlamamak; anlamadığını anlamak yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Anlamak, Anlamamak; Anlamadığını Anlamak yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Samsa Gregor
Samsa Gregor, @samsa-gregor
20.11.2020 15:49:56
''... Bu algılar çeşitli şekillerde eğitimsizlikle, zorbalıkla ya da yobazlıkla kapatıldığı oranda kişinin çevreyle bağlantısı zayıflar ve sonunda kesilir...'' cümlesi hariç diğerlerine katılıyorum. Şu an yazınıza yorumda bulunarak sizinle iletişime devam etmiş oluyorum. Hatta ve hatta yazınızı okumaya başladığım anda iletişime geçmiş oluyorum. Yalnızca bahsettiğim cümlede geçen sebeplerden çok farklı nedenlerden dolayı insan, tercihen iletişim kurmaya bilir. Bu çok üst bir mertebedir bazen. Yoksa, sokakta karşıdan gelene bakmadan geçip gitmek dahi bir iletişim şeklidir esasen.
Paylaş
YAZI KÜNYE
Tarih:
20.11.2020 14:38:56
Beğeni:
0
Okunma:
769
Yorum:
1
BEĞENENLER
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL