Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
Murat Döğüşgen
Murat Döğüşgen

MEHMET

Yorum

MEHMET

3

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

502

Okunma

MEHMET

MEHMET

Hani bayramda el öpmek için kapınızı biri çalar ya, adı muhtemelen Mehmet olur. Eğer verdiğiniz harçlık iyiyse, belki bir arkadaşını da alıp gene ziyaretinize gelebilir bu Mehmet. Hani biz ona çok kızarız ya.
Mehmet’in genellikle burnu falan akar. Sınıfın arka sıralarından birine yerleştirilmiştir Mehmet. Tenefüste de pek kabul görmez o. Arkadaşları içinde de hep yalnız bırakılır.
Okul sonrası, yürüyerek birkaç kilometre mesafedeki evine ulaşır.
O hiç hastalanmazdı. Zaten hastalanmaması da gerekirdi. Buna hiç gerek de yoktu. Kırık camından buz gibi hava giren, çatısı akan, hani pis boyalı bir ev var ya. Ama evidir o. Mehmet evinde zaman zaman iyi vakit geçirir. Babası gelmediği zamandır bu.
Baba gelir, anneyi ve tüm çocukları sıradan geçirip bir güzel döver. Mehmet eliyle yüzünü korumaya çalışır. Baba daha da kızar ve daha da sert vurmaya başlar. Sonra bir de tekme.
Mehmet, kaderine lanet ederek evden çıkar. Koşarak bilmediği bir yerlere gider. Yaşı 11.
Daha sonra garsonluk, bol küfür, sopa falan derken yaşı 14 oluverir. Zaman ne kadar da çabuk geçiyor değil mi? Keşke Mehmet için de böyle olsaydı. Bu süre zarfında, bizimki evinden daha kötü bir yerde kalır. 15 kişi falan, bir han odasında. Lokantadan arta kalan zamanlarında, parka gider mutlu çocukları görmek için. Tadını hiç bilmediği sevgiyi görmek için. Silik gözyaşlarıyla ağlar sabaha kadar. Ama sessizce ağlar. Çünkü ona düşen ağlama budur. Ötesi pek doğru olmaz Mehmet gibiler için.
Yaş oldu 16. İşinden kovulur bizimki. Suçu, başgarsona yaltaklanmamak. Koca şehirde çeşitli işler arar. Bulur da, ancak bunlar pek hayırlı işler değildir. O yüzden çalışmaz bizimki. Mahalle pazarındaki artıkları toplarken, eski komşu Hayriye Teyze’yi görüverir. Keşke görmese, ama ne çare. Anacığının, dayaktan öldüğünü haber alır ondan. O an Mehmet hafifçe sendeler ve yere düşer. Korkudan eve gidemediği için ancak bu şekilde öğrenir acı gerçeği.
Artık bir amacı daha olmuştur. Doyamadığı anneciğine, gün görmeden ölen anneciğine bir mezar yaptıracaktır Mehmet.
Yaş 17, Mehmet anacığına güzel bir mezar yaptırır. Birkaç arkadaşıyla toplanmıştır anasının başına. Doya doya, ağlaya ağlaya dualar oku Mehmet. Hiç bu kadar özgür olamamıştır bunca zaman.

Yaş 19, gönlü bir kız için yanıp tutuşmaktadır bizimkinin. Ayakları yere basmamaktadır Mehmet’in. Nasıl bassın ki, aşk bu aşk. Ah Mehmet, kız üniversitede falan. Sense, malum işte Mehmet’in birisin. Kısa zamanda haddini bildirir kız ona. Zaten hep haddini bilmesi öğretilmemiş miydi ona. Bizimki, kuyruğunu kısar ve bir tenhalıkta içer biraz. Biraz da ağlar, tabii ki, sessizce, kimseye belli etmeden, yani haddini bilerek.
Bir hafta sonra çalıştığı işyeri topu diker. Bizimkine de gitmek düşer usulca.

Sonra bir buçuk yıl askerlik yapar. İlk defa orada ona sevgiyi çağrıştıran bir şekilde MEHMETÇİK derler. Bu ad hoşuna gitmiştir. Hatta orada, herkes gibidir, elbiseleri bile. Kimse onun farklı olduğunu fark etmez. Eh be Mehmet bu ne kısmet. Sonra terhis, iş aramalar falan. Koş Mehmet, yaşam bu canım kardeşim, koş.

Bir handa çalışır, geceleri de orayı bekler. Artık bekçi Mehmet derler ona. Yani iyi de bir sıfatı olmuştur keratanın.
Buradan sonrasını, size ve hayal dünyanıza duyduğum saygıdan dolayı bitirmeyeceğim. Acıklı ya da mutlu bir final yapmıyorum. Bunu tamamen size bırakıyorum. Mehmet size emanet…

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Mehmet Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Mehmet yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
MEHMET yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
meleksukan
meleksukan, @meleksukan
11.11.2020 17:06:22

önemli olan yazmak değil de hissettirmek olunca. bu ne güzel meziyet diyorsunuz
ne kadar değerli.
insana acıyı. yaşanmışlığı Mehmet'lerin hep var olduğunu hatırlatmanız ınsallah bizleri daha da insan yapar. buna o kadar ihtiyacımız var ki
hem de çok


teşekkür ederim bu güzel yazı için

saygılarımla
...


guvencakar
guvencakar, @guvencakar
9.11.2020 23:47:55
Mehmet bu toprakların yazgısı mı?
Yoksa Mehmetler kendi yazgılarını mı kaleme alırlar?
Ne içinden çıkılmaz bir döngüdür bu!
Mehmetler yırtmayacak mı bu kefeni?
Mehmetler çıkmayacak mı hayatın zirvesine?
Mehmetler haydi uyanışa!
Mehmetler haydi kurtuluşa!

Kalemine sağlık dostum. Tuz bastın yaraya. İyi ki bastın. Ses getirsin, nefes olsun inşallah.

Sevgi ve hürmetle.
Abdulkadir BOSTAN
Abdulkadir BOSTAN, @abdulkadirbostan
9.11.2020 23:25:34
10 puan verdi

her zamanın bir Mehmet'i mutlaka vardır,
ne yaparsa yapsın hayat ona bir şekilde tersten gelir
o rüzgarı sert esen dağların güçlü çiçeğidir
çok güzeldi dostum, özellikle sonunu okuyucuya teslim etmek ne güzel bir hediyeydi Mehmet'e ve bizlere..

her daim sevgi ve hürmetle...

Paylaş
YAZI KÜNYE
Tarih:
9.11.2020 22:48:18
Beğeni:
1
Okunma:
502
Yorum:
3
BEĞENENLER
SON YAZILARI
POPÜLER YAZILARI
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL