8
Yorum
7
Beğeni
0,0
Puan
1130
Okunma


Hayatta bazen niyet eder yola çıkarsın. Yol başladığın noktadan çok farklı bir yöne seni alır götürür. Ulaştığın noktaya gelene kadar çektiğin sıkıntı fazlaysa geri dönüp baştan başlamazsın. Bulunduğun nokta ne içini sızlatır ne de pişmanlık uyandırır. ‘’Nasibim buymuş ‘’ diyerek sahip olduklarına dört elle sarılırsın. Çünkü oturmak yerine çabalamış, hedefinin çilesine talip olmuş, yolun uzunluğuna kısalığına bakmadan ilerlemişsindir.
Bir adımla başlar her şey… Birinci adımı sonraki adım tamamlar… Bir nefes alırsın; sonraki nefes yaşama devam etmeni sağlar. Başlamak yarı yarıya bitirmek diye boşuna söylenmemiştir. İlk cümleyi yazarken hevesle başlanan uzun bir yazıyı yazmışsındır haberin olmaz. Yarının hayalini kurarak bugünün olumsuzluğunu kapı arkasında bırakmanın yollarından biri de yazmaktır. ‘’Geleceğin hüznünden endişelenerek değil, bugün yaptıklarımızdan güç alarak kurtulabiliriz.’’ Söylemlerinde bulunan psikologlara hak vermek gerekir. İstediğini elde edince şükretmek kolaydır. Dileğin olmadığında da şükredebilen SUFİ olur‘’der Şemsi Tebrizi.
Yavaşlamak için varlığı küçük, yaptığı etki büyük olan bir virüs neler öğretti bizlere. Evlerimizde beklerken sorgulayıp duruyoruz her gün. Tünelin sonunda görülen ışık mı yoksa karanlıktan kurtulup daima aydınlıkta olacağını bilmek mi sevindirir insanı. İhtiyacımız olan, sık sık düşünüp, zamanımız yok diyerek ertelediğimiz her şeyi artık yapabiliriz. Aileyle geçirilen/ geçirdiğimizi sandığımız birlikteliğin kıymetini bilmek gerek. Konuşmak, yakınlaşmak, anlaşılmak, takdir görmek, değer verdiklerinle aynı ortamı paylaşırken yaşadığın zamanlarda gizli.
Bindiğimiz gemiyle aynı yolculuğu yaparken farkındalıklarımız artıyor. Teknoloji hızla ilerlerken doğru bir şekilde kullanmayı bilmediğimizi gördük. Okullarda uygulanması istenen sistemi kullanmakta sıkıntılar yaşanırken, teknoloji çağında doğmuş nesille orta bir yerde buluştuk. Uzaktan Eğitim yoluyla bilgi alışverişini yapmak, geçmişi geride bırakmak, engelleri kaldırmak, ileriye doğru yürüyecek adımı atmamızı kolaylaştırarak önümüze sermiş oldu.
Babamla yolda yürürken yerdeki taşları kaldırıp kenarıya koyardı. Bunu yaptığı için hızlı ilerleyemezdik. İçten içe çocuk aklıyla ona kızardım. Bir gün gene bir taşı aldığı sırada ‘’neden yapıyorsun? Arkadaşlarım görürlerse alay edebilirler demiştim. Kızmadığı gibi gülümseyerek ‘’taşa takılıp düşen olsa daha mı iyi ‘’ diye cevap vermişti. Yıllar sonra arabamızla giderken üstünden geçtiğimiz lastiğin patlayıp yoldan çıktığımızda aklıma babam gelmişti. Kızım bisiklet sürerken taşa takılıp düşüp yaralandığında da haklı oluşunu içim sızlayarak hatırlamıştım. Babam olmadan devam eden yolculuğumda elimde sadece öğrettikleri kalmıştı. Yolda bir taş gördüğümde artık kaldırmaya ben devam ediyorum.
Hayatımıza çıkan aksaklıkları giderirken sadece kendimizi değil, bizden sonra gelen yeni nesile de kolaylık sağlayacağımıza, en azından bunu umut etmemiz gerektiğine inanarak , yaşamaya devam.