6
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
651
Okunma

Hayat kısa insanoğlu!
Kesildikçe biten otlar gibi yeşermeyeceksin bir daha.
Ömer Hayyam.
( İKİ ÇEŞİT ERKEK VARDIR, KORKAK OLANLAR OLMAYANLAR, İKİ ÇEŞİT KADIN VARDIR KURBAĞA OLANLAR OLMAYANLAR)
Alaska kurbağası kışın tamamen donar, baharda buzları çözülür ve hayatına kaldığı yerden devam edermiş...
Ne kadar ilginç bir yaratılış. Kadınlar gibi desem abartmış olduğumu düşüneceksiniz sanırım. Bazı kadınlar gibi desem peki...
Duygularını dondurup yaşama böylece devam etmek. Arada bir çözülüp gözyaşlarının sıcağıyla erimek az biraz. Sonra tekrar kışa girmek ve bir kaç saliseliğine güneşin ateşine teslim olduktan sonra; Alaska kurbağısı gibi donmak yeniden.
Neden her başarılı erkeğin arkasında mutlaka bir kadın vardır, denilir de tersi söylenmez. Hiç düşündünüz mü? Neden olabilir, kadınlar daima arka planda olup birilerinin sırtını sıvazlamalıdır, onları motive ederek başarmaları için itmelidir.
Ön planda olurlarsa başarabilirler. Arkada pasife olmuş bir şekilde mutlu mesut yaşamalıdır çünkü kadınlar.
Acaba başarılı kadın yok mudur? Ne dersiniz? Erkekler eşlerinin başarıya ulaşması için gayret ederler mi?
Onlarla gurur duymak istemezler belki de...
-Benim hatun çok güzel mantı yapar.
-Karım diye söylemiyorum, onun yemeklerinden başka yemek tanımam.
Böyle iltifatlarla eşleriyle gurur duyanları duymuşsunuzdur. Böylesi övgüler zaten onların işi. Zaten bu tür başarılar da tam da biz kadınlara göre. Bizi gaza getirsinler ki daha da çok başarıya imza atalım. Daha güzel baklavalar açalım. Bir kaşığa kırk mantı sığdıralım mesela.
Peki ya diğer başarılar. Hayallerimizi süsleyen, rüyalarımıza giren, ulaşamadığımız, candan isteyip de arkamızda destek bulamadığımız işler, meşguliyetler; hani nerede hobilerimiz?
Bir kadının hobisi ancak yemek, bulaşık ve çamaşır olabilir. Ya araba kullanmak istese, ticarete kafası çalışıyorsa para kazanmaya kalksa mesela.
Olmadi işte şimdi. Hayal edelim. Faraza diyelim. Kocası eşiyle övünecek ya!
-Benim karım bir araba kullanıyor, valla birader beni bile solladı geçti!
Geçti!..
İşte bu kelime çok önemli, bir kadın bir erkeği geçtiyse tehlike çanları çalıyor demektir. Ne olur geçerse?
Yarış mı var? Eşin senin rakibin mi?
"Her başarılı kadının arkasında mutlaka bir erkek vardır"
Yalan. Külliyen yalan. Destek olmak değil ellerinden gelse köstek olurlar. Neden?
Bir kadın eşinden daha başarılı olacak diye çoğu erkek bundan korkar maalesef. Korkarlar zira güçsüz oldukları ortaya çıkacaktır. Zaten kadın bunun farkındadır ama ya elalemin bakış açısı ne olacak.
Eyvah gitti karizma. Olmayan karizma.
Hiç beklemeyin efendim, eşiniz destek olacak diye. Hiç beklemeyin. Eğer elinizden tutacak birini bekliyorsanız o el ancak kendi eliniz olacaktır.
Tutun ve kaldırın kendinizi. Hatta yürümeniz için arkanızdan, İtin kendinizi başarıdan başarıya. Otursunlar kendileri yapsın mantılarını. Çok büyük meziyetse, bırakın onlar başarsınlar.
En yüksek zirveye çıksınlar. Başarı onların olsun. Biz onlar başardıkça gurur duyalım. Onlar yükseldikçe bizler alçalmıyacağımıza göre hiç bir korkumuz yok. Korkaklar korkar sevdiklerinin başarıdan başarıya koşmasıyla.
Evlatlarımız her başarıya imza attığında nasıl gurur duyarız. Korkuya kapılmayız değil mi?
-Bizi geçti kerata, biz okuyamadık ama bak oğlumuz doktor oldu!
Hiç üzülmeyiz, dünyalar bizim olur. Onları çok sevdiğimizdendir bu gururumuz. Peki bu erkekler neden korkarlar. Eşlerinin birazcık öne çıkmasından.
Demek ki kadınları sevmiyorlar, eşlerini sevmiyorlar ve değer vermiyorlar da demek istemiyorum. Zira; genelleme yapmayı sevmiyorum. Kadınlara değer veren erkekler lütfen sizler alınmayın.
Unutmayın; ’yarası olan gocunur.’