Hayat nedir diye sordular? Cevabım şu oldu: Bilsem cevaplamazmıydım. İnsan yaşamadığı bir hayatı nasıl tanımlar diye de kendi kendime sert bir çıkışım oldu! Hayat ne romanlarda ki gibi romantik bir düşler kenti, ne de „romanla“ birleşen „tik’in“ bir hastalığıdır. O kuralsız kuralların toplamını kendi içeriğinde kapsayarak ortaya koyabildiği ayrı bir realitedir kendi başına!

Hayat;

a) Ağlamanın sevincilye başlayan bir doğum,
b) Simetrik bir e organik büyüme,
c) Üzülme,
d) Büzülme,
e) Çizilme,
f) Ezilme,
g) Sürünme,
h) Elekte elenme,
i) Delik deşik bir şekilde lime lime olma
j) Süzülme,
k) Ve bitişle sonlanan bir tükenme!

Her kim bu arada biraz daha sevince tanıklık ederek, ya da sevinerek yaşıyor ve yaşatıyorsa o, her yanıyla süper ve özel bir insandır.

İçini dolduracağınız yaşamların hayatınıza vakıf olmasını temenni ederek noktalıyorum bu hüzünlü Pazar gününü. Yine de benim hayat tanımım kitaplar arasında yaşayarak okuyabildiğim kadar okumaktır. Bu gün kütüphanemin yüzde sekizenini tamamladım ve kitaplarımı raflara dizdim!

H. Hüseyin Arslan - 18.10.2020