Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
Emre Güztoklusu
Emre Güztoklusu

Kakofoni (Kısa Hikâye)

Yorum

Kakofoni (Kısa Hikâye)

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

368

Okunma

Kakofoni (Kısa Hikâye)


Havanın kapalı olduğu, yaprakların sararmaya başladığı bir sonbahar günüydü. İş yorgunluğundan soluğu kahvehanede aldım fakat iş yerinde kurtulamadığım bağırış ve çağırıştan burada da kurtulamıyorum. Necmi dayı ile Mülayim abi hararetli bir tartışma içerisinde… Yine klasik Fenerbahçe- Galatasaray muhabbeti… İkisi de birbirini dinlemiyor boğazları yırtılırcasına bağırıyorlar. Halbuki bir sakinleşseler belki birbirine hak verecekler. Artık dayanamayarak bu hararetli kör dövüşünden eve kaçıyorum. Hem işteki hem de kıraathanedeki münakaşalardan dolayı kafam zonkluyor. Eve geliyorum bu seferde annem ile babamın çağırışları… Babam anneme kıyafetinin yerini değiştirmesinden dolayı azarlar şekilde konuşuyor. Validem garibim bir şey söylemeye kalksa peder bey lafı ağzına tıkıyor halbuki babam anlama ve dinleme zahmetine katlansa kendisi de belki ikna olacak. En sonunda sinirinden kapıyı vurup çıkıyor. İşin tep müspet tarafı televizyon bana kalıyor. Bu sefer kanalları çevirirken tartışma programına denk geliyorum. Biri ceza hukukçusu diğeri güvenlik uzmanı iki otorite(!) aynı kahvehanedeki gibi birbirlerine bağırıp duruyorlar. Oysa ikisi de tartıştıkları konunun ehli değil, uzmanı olmadıkları bir mevzu için birbirilerine galebe çalmaya çalışıyorlar. Hem insanların lüzumsuz yere vakitlerini çalıyorlar hem de boş yere kendi egolarını tatmin etmeye çalışıyorlar. Nihayetinde televizyonu kapatıyorum. Cep telefonumdan “nevâ-kar” bestesini açıyorum. Bir yandan da düşünüyorum. Nedir bu tahammülsüzlük? Bu tahammülsüzlükten hiçbir yere kaçamayışımız… Ekranlarda gördüğümüz sokaktaki gerçekliğin bir yansımasından başka bir şey değil… Sırf televizyonda değil, hayatımızın her alanında bu kör dövüşü… Dursak, düşünsek karşımızdakinin en nihayetinde bir insan olduğunu hatırlasak ve kafa zonklatan kakofoniden bir kurtulsak…

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Kakofoni (kısa hikâye) Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Kakofoni (kısa hikâye) yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kakofoni (Kısa Hikâye) yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL