Büyük bir çiftlikte bir eşek yaşarmış,uzun ince kulakları,
saçaklı kuyruğu ensesinde uzun yelesi varmış,
Bu yüzden de bütün eşekler ona gıptayla bakarlarmış.
Ama bu eşeğin birde kötü huyu varmış ki,inadı tuttu mu ?
Her ne olursa olsun inadından asla vazgeçmez,
bildiğini yaparmış.

Günlerden bir gün çiftlik sahibi inatçı eşeğini
işe götürmek için ahırdan çıkartmış ve erkenden yola koyulmuşlar.
Biraz yol gittikten sonra yorulan adam
eşeğe binerek yoluna devam etmiş.
Yolda giderken sahibi eşeği sağa döndürmek istediğinde,
o inadına sol tarafa dönermiş,
dere tepe demeden bu şekilde zar zor yol almışlar.

Öğle vaktinde dağlık,
sarp bir yokuşun eşiğine ulaşmışlar,
yollar kötü olduğundan sahibi eşekten inip
onu durdurmaya çalışmış.
Ama inatçı olan eşek yokuş aşağı gitmeye devam etmiş,
sahibi her ne kadar onun kuyruğundan tutarak
yokuş aşağı gitmesine engel olmaya çalışsa da
inatçı eşek bir türlü onu dinlemiyor,
aşağı doğru gidiyordu.
Sahibi yokuşun bittiği noktada dik bir uçurum olduğunu biliyor,
o yüzden eşeğinin o uçurumdan yuvarlanarak düşmesini istemiyormuş.
Ne var ki inatçı olan eşek,
inadı tutuğundan illaki kendini o yokuştan aşağı bırakacaktı.

En sonunda sahibinin eşeği tutacak takati kalmamış,
bakmış ki olacak gibi değil,
eşeği bırakmasa kendisi de eşekle beraber aşağı yuvarlanacak ona;
İnadın batsın senin, inadın galip geldi sonunda ama şunu da iyi bil,
bu inat senin başını yakar en sonunda, demiş.
Eşeğin kuyruğunu salıvermişti artık,
eşeğin bu inadı onu felakete sürüklemiş
aşağı doru giderken hızlanan eşek,
hızını alamamış ve sarp uçurumdan aşağı yuvarlanmış.

Bu masalı okuyan herkesin anlaması gereken
en önemli noktalardan bir tanesi,
her ne olursa olsun her zaman büyüklerin sözlerini dinleyerek
inat edilmemesinde her zaman yarar vardır.
İnatçı Eşek Masalı ’nı okuduktan sonra umarız ki
herkes üstüne düşen payı alır.