Gönlünün arzusuna göre iş yapma ki, sırtına pişmanlık yükü yüklenmeyesin. ferideddin attar
ÜLKÜ  KARA
ÜLKÜ KARA

MERHAMET

Yorum

MERHAMET

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

369

Okunma

MERHAMET

MERHAMET
Toprak ile su birleşirse ürün çıkar. Ne tek başına toprak ne de tek başına su tam anlamıyla dem bulur. Taam topraktan sindirim sudan. Tohum toprağa düştüğü andan itibaren suya ihtiyaç duyar. Tohumun çiçeğe durması suya hasretinin son bulmasıdir.; Yeni çiçekler yeni su demektir.; Suyun toprağa merhameti olmasa çatlar.Suyun toprağa merhametindedir kevnü mekan nebat-ı taam.
Nevbaharın ardındaki gizli kahraman ab-ı hayat.
Suyun merhameti olmasa toprak çöldür. Su sevgi, kalp toprak gibidir.Sevgisiz kalpten sıcak muhabbet/merhamet gelir mi?
Muhabbet merhametten. Merhamet sevgiden. Sevdiğine değerdir su gibi akan muhabbet.
Merhamet etmeyene merhamet olunmaz
diyorlar ya hani;ateşin yakıcılığına son veren suyun merhametidir. Kalbin ateşine son veren ise sevdiğinin merhametidir.Ateş acı ile eşdeğerde. Düştüğü yeri yakarken Allah’ ın merhametine ihtiyacı vardır. Su gibi ferahlatan bir yürek ilacı arar insan acılar karşısında. Tıpkı çorak toprağın suya ihtiyacı olduğu gibi. Peki kime borçluyuz bu değeri? Kimden öğreniriz merhameti? Ya da şöyle sorayım; nasıl öğrenilir merhamet denilen mefhum? Insanin insana merhameti serin suyun azgın suya merhameti gibi olsa keşke. Ilıtıverse, tüm dengeyi kuruverse kalpte. Ya kediye köpeğe merhamet etmeyenden insana merhamet etmesi beklenir mi?
Suyun yukarıdan aşağıya aktığı gibi sevgi de yukarıdan aşağıya akar demişti bir büyüğüm.
Peki merhamet nereye akar?
Su hep yumuşak mıdır?
Yatağında sessiz sakin ilerler mi hep?
Hep serinletir hep ferahlatır mı?
Hiç ürkütmez mi boğarken insanı enginler?
Hiç korkutmaz mı taşan dereler?
Su hep göründüğü gibi yumuşak, şeffaf mıdır?
Suyun ve onu yukarıdan aşağıya akıtan yatağın Sahibi ona her türlü fıtratı, şekilden şekile girmeyi nasıl öğretmiş ki durmuyor durduğu yerde?!!!
Akarken sel olabilmeyi, yağarken berekete vesile olmayı, ateşi söndürüp, yüreğeferahlık vermeyi, göze yaş olup acıyı hafifletmeyi kim öğretti ona? Su gibi aziz ol,derken su gibi ak, su gibi ferahlat,su gibi serinlet, su gibi merhamet et mi demek istiyorlar? Dünya kirinden arınmak için kaynar suya ihtiyaç duyuyor tüm insanlar. Ölüsü de dirisi de.
Arınmak için önce yanmak mı gerek o halde?
Çöl olmadan susayan toprak yok mu? Yağmur bile dua vaktinin geldiğinin habercisi diyorlar ya hani her ölüm de ahireti mi hatırlatacak bize.Üzerimden tüte tüte akıp giden su önce dünyadan kalan kirlerimi alacak sonra toprağa teslim edecek öyle mi?
Gönlüm ferah şimdi. Biliyorum toprak sarar sarmalar ısıtır su sessiz at gibidir tekmesi pek olur. Durgunluğu yanıltmasin sizi dalgası haşindir ürkütür. Bakın daha toprağa topraktan olan tenime değmeden yaktı beni.
Buhar olup sevdiklerimin gözyaşlarına karıştı.
Onların yüreğini ferahlatırken beni ateşlere attı.
Toprak merhametlidir suyun merhameti yok.
Ya sürekli damlıyor mermeri delercesine ya da taşıyor kükrercesine. Kuvvetini kudretini yaratıcısından alan su, ne zaman mülayim ise o zaman iyiydi insan.
Sanırım herkes suyun hep serinleten, söndüren yönünü biliyor. Acıyı dindiren yönünü hiç hesaba katmıyor.Kiri arındıran, ateşi söndüren, acıyı dindiren merhametli bildiğim su şimdi bana söz ver... Ölümü de diriltecekmisin çöle rahmet olduğun gibi.
Yoksa yine bahanen mi var?! Sel olup taşmaya.
Kurumuş çöllere boşanırcasına akıttiğın serin suların neden yakıyor tüm bedenimizi şimdi?
Sen durgunken hükmümüz geçerdi sana... Neden sel oldun şimdi gözyaşlarıma.
Durgun suya hüküm geçer her zaman.
Ne zaman dere olup taştık, ne zaman engine karışacağız bilmiyorum ama şunu iyi biliyorum ki;
merhamet de sevgi gibi fıtratta var. Senin göğün bulutluysa fırtına eser, kar yağar. O da yetmez sel olur taşarsın.
Öğrendiklerinden ziyade ne görmüşsen onu bilir onu yaşarsın.
Yazmaya başladıktan sonra insan yalnızdır,yağmaya başladıktan sonra yağmur yalnız. Dalgalardadır denizin tüm ihtişamı, durgunsa o da yalnız. Aldırmayın kuru kalabağa musallada mevta, kabirde ölü yalnız, kalbde acı yalnız.
Göğünüzden güneş eksik olmasın.
Merhamet edin ki merhamet bulasınız.
Ülkü KARA 06/09/2020
#sırdergisi#Eylul ayı #yaprakdökumu
#su #merhamet

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Merhamet Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Merhamet yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
MERHAMET yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL