7
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
729
Okunma

Antik Yunanlar da doğum günü pastası yaparlardı. Üzerine mum dikmelerinin sebebi ise pastanın ışık saçarak Ay’a benzemesi.
Bu şekilde ay tanrıçası Artemis’i onurlandırıyorlardı. Günümüzde ise mumların iyi şans getirdiğine inanılıyor.
--- Eyvah kara kedi geçti, uğursuzluk sayılır, yolumuzu değiştirelim!
Zenci insanları da Rabbimizin yarattığını düşünürsek, yolumuzu değiştireceğimiz ne kadar çok siyah renkli şey var aslında değil mi?
Yazık kedinin ne suçu var. Sarı kedi iyi, kara kedi tu kaka.
İşin düşer bıçağı istersin, eline vermez yere koyar neymiş efendim kavga edermişiz.
--- Ver şunu elime kızım ya, yoksa kafanı kıracağım şimdi!
Önüne ayetlerle delil getirirsin inanmaz.
Ama her türlü saçmalığa hemen kanar. Hiç sorgulamaz bile.
---Şeytan kulağına kurşun!
Der ve dişlerini kaldırır parmağıyla. Tahta arar tık tık vurmak için.
----Neden öyle yaptın?
----Bilmiyorum...
Allah korusun, Rabbim esirgesin gibi sözler söylemek yerine, tahta aramalar diş kaldırmalar da nereden çıktı?
13 rakamı üvey evlat muamelesi görür örneğin.
13 rakamının uğursuz olduğu batıl inancının, eski İskandinavların dinlerindeki bir öyküye dayandığı anlatılırmış.
Bu öyküye göre, düzenbaz tanrı Loki, öbür 12 tanrının katıldığı bir şölene 13. olarak gitmiş ve eğlenceyi bozmuştur.
Bu olayın yol açtığı kavga, İskandinavların en gözde tanrısı Balder’in ölümüyle sonuçlanmıştır.
Bu batıl inanç hala öylesine güçlüdür ki, bazı kimseler 13 kişiyi aynı masaya oturtmaktan kaçınır.
Bazı ünlü otellerde 13 sayısı taşıyan oda ve kat yoktur.
Loki yüzünden yazık değil mi 13 rakamına? Düşünsenize 13 adet altın veriyor birisi size; hayır hayır ben almayım, loki amcanın laneti yapışır üzerime!
Ayakkabı çıkarıldığında ters dönerse, ayakkabı sahibinin tez vakitte öleceği düşünülür.
Yatarken çorapları baş tarafa koymak iyi değildir, insan çabuk ölür.
---Kız kaynanan çorabını çıkardığında al hemen yatağının baş ucuna koy.
---Niye kız?
---Ömrü azalır, az yaşar bir an önce sepetlersin öbür dünyaya
---Tamam abla her gece yaparım artık, yeter ki çabuk ölsün.
Kediler bebeklerden uzak tutulur, kedilerin bebeklerin nefesini çaldığı söylenir.
---Eğer köprüde bir arkadaşınıza hoşçakal derseniz o arkadaşınızı bir daha göremezsiniz.
Sebebi ve temeli bilinmese de evde kırılan aynanın 7 yıl şansızlık getirdiğine inanılır.
Durduk yere sebepsiz kırılan aynanın ise ölüm getirdiğine..
Başka neler vardı?
Karpuzun sap kısmındaki kabuğunun içini yiyenler yetim kalır.
Çocuğun bezleri yabani ağaca asılırsa çocuk yabani olur.
Nar tanelerini yere dökmek günahtır, nar cennet meyvesidir.
Üzüm dökülürse sorun yok, bas geç üzerinden, ama nar olursa nimet, ekmek olursa nimet, diğer meyveler ne oluyor, onları da Yüce Rabbi’miz yaratmamış mı acaba?
Hepsi nimet, nar veya bir başkasını niye ayrı tutuyorsun. Hiç birini israf etme kardeşim.
Karpuzun kabuğunun içini yemekle de kimse yetim olmaz, hiç korkmayın.
Daha neler neler;
Gelinin ayakkabısının altına kimin ismi yazılırsa en kısa zamanda ismi yazılan kişi evlenir.
Gelin ayakkabısının altına ismini yazdığı halde evde kalan kızlar var mı aramızda?
Ayakkabının markası önemli bir kere ve yazdığın kalemin rengi, yazı şekli, el yazısı ile mi yazdın? Arapça harflerle mi yoksa Latin harfleriyle mi?
Bütün bunlara dikkat etmeliydin, işte böyle kalırsın evde.
Birisi uzunca vakit eve dönmezse veya kaybolmuşsa ayakkabısına tuz dökülür.
Kişi en kısa zamanda evine geri dönermiş.
Deneyen var mı acaba?
Daha o kadar çok var ki, sizin aklınıza gelenler neler mesela?
...