Her zilletin elbette bir izzet var içinde derler. Derler de, anlamak istemeyene ısrarla anlatmaya çalışmak zaman israfıdır amma bugün biraz müsrif davranayım.

Öncelikle, Ayasofya’nın açılması her Müslüman Türk evladını ziyadesiyle bahtiyâr etmiştir.


Eleştirim, fethin mührü olan bu kutlu mabedin yeniden ibadete açılmasına değil, açılış nedeniyle aylardır verilen emeği şuursuzca hebâ ve tâhrip eden güruhadır.

Ha kezâ bir diğer itirazım da bu güzelliği, Mustafa Kemâl Atatürk ve dönemine küfretmek için kullanan müptezelleredir.


“Bilet alarak giriyorduk, şimdi abdest alarak gireceğiz” diye cümleye başlayarak, Atatürk ve dönemine ağız dolusu hakaret edenlere “El-İnsaf” ı hatırlatmak isterim.

Atatürk ve silah arkadaşları başarısız olsaydı, değil Ayasofya’ya İstanbul’a pasaportla girmek zorunda kalınacaktı düşüncesiyle, dün ile bugünün kavgasında kaybeden yarınlar olur.

Fatih Sultan Mehmed Han bizim Mustafa Kemâl Atatürk bizim

Rahmet olsun!