İnan...
İşe inanmakla başla;
Ağaca, yıldızlara, bulutlara, toprağa...
Sen inandıkça her şey daha güzel olacak, inan bana.
Baharın geleceğine, çiçeklerin açacağına inan.
Kendine inan, her şeyi yapabileceğine inan.
Önce sen kendine inanırsan, herkes inanır.

Sabret...
Şu anda bir kaosun ortasındasın,
Virüsler, depremler, seller, KPSS...
Ama sen sabrın sonunun selamet olduğunu biliyorsun,
Bunu en iyi sen biliyorsun.
Sabret çünkü her şey bitecek ve
Hayatındaki çiçekler yakında tomurcuklanacak.

Fark et...
Çevreni fark et, çevrendeki güzellikleri fark et.
Her şeyin ne mükemmel bir düzende olduğunu,
Nefes almanın ne kadar güzel olduğunu,
Zamanın ne kadar kıymetli olduğunu fark et.
Doğanın muhteşemliğini, kuşların sesini...
Gökyüzünü fark et.

Derin bir nefes al...
Arkana yaslan ve hiçbir şey düşünme.
Her şeye yetmeye çalışıyorsun,
Dünyayı tek başına kurtarmak istiyorsun...
Obsesifliğini bir kenara bırak ve nefes al.
Bazı şeyler senin dışında gerçekleşecek ve
Bazı şeyleri zamana bırakmak zorundasın.

Dinle...
Gözünü kapat ve sesleri dinle,
Doğaya kulak ver, kuşları dinle.
Korna seslerini, makina seslerini...
Anneni ve babanı dinle, öğüt al.
Karşında oturan arkadaşını dinle,
Usulca, yargılamadan, soru sormadan.

Gülümse...
Hayat kısa ve biliyorsun ki kuşlar yerinde durmuyor.
Bunun için herkese gülümse.
Çocuklara, kedilere, köpeklere, çiçeklere...
Başına çok şey geldi ve daha çok şey gelecek.
Ama gelsin hayat bildiği gibi
Sen daima gülümse.

Sev...
Kendini, kahveyi, kitapları, şiirleri...
Önüne ne çıkarsa adamakıllı sev.
Kek yaparken içine sevgini kat,
Çiçeklerini sevgiyle sula.
Çünkü sevmek umut verir, bir mucizedir.
Dünyayı yalnızca severek kurtarabilirsin.