1
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
560
Okunma
Akbank Sanat Kısa Film Festivali
Aday gösterilen kısa filmler içerisinden uluslararası çapta birinci olan ve ödüle layık görülen bir kısa film bu. Diğerlerinden farkı çok daha profosyonel olması bence. Amatörlük kokan diğer kısa filmlerin aksine sahne geçişleri, ışık vb. usta bir yönetmenin elinden çıkmış gibi. Dolayısıyla da olay bize aktarılmıyor, biz olayı yaşıyoruz.
Olay, bir çocuğun pencerisinden aktarılıyor. Bizi saran yaratılar, evlerimize kadar ulaşan durduramayan yaratıklar, sesi hiç susmayan devamlı duyduğumuz bu yaratıklar da filmde büyük bir yer kaplıyor. Baş kahramanımızın babası bu yaratıklarla çokça mücadele etmiş biri, çocuk ise babasının mücadelesi nedeniyle çevrelerindekilerin ’içine cin kaçmış’ dediği, davranış bozukluğuna kapıldığını düşünüyor.
Filmde beni etkileyen betimlemelerden biri de babasını kudurmuş bir köpeğe benzetmesi oldu. Aile içi şiddetin, kişilik bozukluğunun, iç hesaplaşmanın çokça yer aldığı bu kısa film, hepimizin içindeki yaratıkları sorgulattığını düşünüyorum. Filmin sonlarında çocuğun bu yaratıklardan kaçmak yerine kendini yaratıkların akışına bırakmayı tercih etmesi eminim benim gibi herkesi düşündürdü.
İçimizdeki teslim olmaya hazır yaratıklarla mücadele etmeden hesaplaşmamız dileğiyle...
BD