26
Yorum
8
Beğeni
0,0
Puan
1445
Okunma

Hayatımda en çok öğretmenlerimi sevdim. Hatta kendimden dahi çok desem abartı sayılmaz
68 doğumluyum, bizim köy yaklaşık o zamanlar 60 hane kadar idi, tüm öğrenciler sınıf ayrımı olmaksızın aynı yerde eğitim görür idik.
Şimdi düşününce ne çilekeş öğretmenlerimiz varmış, çok çetin geçen kış şartlarında kendisi ve ailesinin de kerpiçten bir odalı yerde yaşamını sürdürerek, bizler için, ülkemizin geleceği için çırpınışları ve çabalarının karşılığını hangi para birimiyle karşılayabiliriz ki? Mümkün müdür sizce…
Asla, asla, asla.
Bu demek de değildir ki! Öğretmenlerimizi açlık sınırında bir maaşa mahkum etmek.
Öğretmenlerimizin maaşıyla ilgili Ulu Önderimizin öngörüsü maalesef her şeyde olduğu gibi burada da tutulmayarak, eğitimi ne yazık ki ticarethane olmaya sevk etmiştir.
En dramatik olan durum aslında budur.
Eğitim hakkı evrensel bir hak olup, tüm bireylere eşit uygulanması zarurettir.
Kalkınması hızlı olan ülkelerin eğitimi ile ülkemizi kıyaslar isek, Kıyas dahi götürmez, gülünç haldeyiz.
Ülkemizin Eğitim konusunda ki düştüğü durum ayna gibi çıplaktır.
Bu duruma en fazla üzülen, yine eğitimci değerlerimizdir.
Sayfada ki değerli yazılarından da bu; apaçık anlaşılmakta, bizler ise üzülerek sadece izlemekteyiz.
Edebiyat defterinde; eğitimci kimliği ile yer alan değerlerin olması, hem benim açımdan, hem de sayfada ki diğer üyeler açısından da bulunmaz bir kıymettir diye düşünüyorum.
Bu vesile ile; tanıdığım veya tanımadığım tüm öğretmenlerimin önünde saygıyla eğilir, şükran duygularımı sunarım.
Sizlerden gelen her tür eleştiri, bizlerin daha iyiye, daha güzele ulaşma hevesimizi kamçılayacağına inancım tamdır.
Nice sevgiler saygılarımla.