Köylerdeki düğünlerde en önemli figür Halk Ozanıdır. Cedere ’de ve Kars’ın diğer köylerinde de düğünler genellikle Ziraat işlerinin bitiminde yapılır.
Aşık Meclisi erkek topluluğundan oluşur.Aşık Meclisinin oluşumunda bir hiyerarşi göze çarpar. Büyükçe bir köy odası konukları ağırlayacak sayıda oturma düzeni yapılır. Kalın yün minderler döşenir; duvara da halı yastıklar konur . Aşık baş köşede oturtulur .Aşığın yanında Düğün Sahipleri (Toy Babaları ) oturur. Aynı sırada Köy halkının yaşlıları ve çevrede sözü sohbeti dinlenilen kişiler ve köy dışından gelen misafirler oturur.Orta yaş ve gençler odanın girişinde otururlar gençler az sayıdadır hele çocuklar yok denecek kadar azdır.Orada bulunan çocuklarda düğün sahibin yakınlarının çocuklarıdır .Odanın Ortasında uzunca bir boşluk bırakılır yani minder yastık konulmaz Aşığın yerinden kalkıp elinde sazıyla gezerek programına devam eder. Aşık söylediği çaldığı parçalarla davetlileri eğlendirir. Kendinin nasıl aşıklık sanatına başlamasının öyküsünü anlatır. Halk Kahramanlarının ve tarihe mal olmuş Birbirine Sevdalı İkililerin Aşklarını Türkülü hikaye şeklinde anlatır.Bunlardan en çok ilgiyle dinlenilen Köroğlu , Bolu Beyi Hikayeleri,Kerem ile Aslı, Aşık Garip gibi yaşanmış veya Halk tarafından yaşandığı kabul edilen hikayelerdir. Sonra yörede yaşamış Ünlü Aşık Şenlik Baba’nın makamlarından çalıp söylenir. Anlattığı Hikayede birbirine kavuşamayan aşıkların hikayesinde efkarlananların efkarını dağıtmak için Çevrede yaşanan veya gittikleri köylerde karşılaştıkları ilginç olayları ballandırarak esprili bir şekilde anlatır arada bir de O olayı hicveden dörtlükler söyleyerek düğün topluluğunu neşelendirirler. Sonra tariflemeye geçilir. Düğün sahiplerinden başlanır tariflemeye .Tarif edilen şahıs Aşığın sazının püskülüne belirli miktarda para takar. Sonra topluluktakilerini iyi tanıyan birisi Aşığa sessizce tüyo verir. Mesela adam fiziken minyon tipli, güçsüz zayıf bir vücut yapısına sahiptir. Aşık almıştır tüyoyu sazını çalarak o şahsa doğru yürür. Öyle bir dörtlük söyler ki adam mecliste mahçup olmamak için Aşığın sazına para takar varol Aşık diye bağırır Bir nevi Aşığa iyi çalıp söylediği için teşekkür anlamındadır.Meclistekilerde yine varol aşık diye bağırarak onore ederler.
Değirmenköprü Köyü’ nde Komşumularımızdan sözü sohbeti dinlenilen ama maddi yönden zayıf bir amcamıza tarfileme istendi .Aşık yürüdü amcamızın karşısında durdu" Kalkan kalkışlı, Pehlivan bakışlı ,Paltosu sırma nakışlı Amcamız bizim " O anda bir sesssizlik oldu. acaba Aşığa ne kadar para verecek diye cebindeki parayı çıkarıp aşığın sazına asınca alkış tufanı koptu.Toy babasının verdiği para kadar takdim etmişti.
Bazen de çift aşık davet edilirdi .Aşıklar kendi aralarında sazlı sözlü atışma yapar ;düğün meclisi daha da bir renklenirdi.
Köyümüzde çocukların pek meclise alınmadığından bahsetmiştim.Kısa bir anımı aktaracağım. Kapı kenarında bir kaç çocuk toplanır sessizce izlerdik. Aşığın Programı devam ettiği için herkes aşığı dinlemeye odaklanıyordu Aşık bu kez yine hem çalıp hem söylüyor .Bir kahkaha tufanı koptu gürültüden de pek de anlaşılmıyor ; iyice kulak kabarttım Aşık olmadık olamayacak dizeler söylüyordu .Aklımda kaldığı kadarıyla " Karınca ile deve güreş tutmuşlar ;Karınca deveyi beline sarmış. Örümcek tavana ekti nohudu fil geldi istedi bir kucak verdi. Kardan ev yaptırdık buzdan da tandır anam eriştesini orda kavurdu " .Aşık düğün gecesinin progamını neşeli bir şekilde bitirirdi. Köy dışından gelen misafirleri daha önceden tanışık olup olmadığına bakılmaksızın köylülerimiz evlerine davet eder misafir ederlerdi. Bu da yeni bir dostluğun oluşması demekti.