"Bir tarafı olmalı insanın. Yok öyle, ne şiş yansın ne kebab.

Gerçekten samimi insanlar demokratik çevrelerin belirlediği sınırda, kendilerine, kendilerini diğerlerinden daha iyi yöneteceğini düşündüğü bir karakteri seçer ve ona oy vermek suretiyle yetki verir. Yetki verdiği şahıs veya şahıslar iyi yönetim sergileyemedikleri takdirde, veya metal yorgunluğu oluşması,yeni kanlar gerekli görüldüğü durumlarda seçimlerini değiştirir ve bir başka karekterlere oy vermek suretiyle yönetim takımını değiştirir. Buda demokrasinin olmazsa olmasıdır.

Takım tutar gibi oy verdiği siyasi yapıyı, oy verdiği lideri tutmak, o lideri o koltuğa sabitlemekte,uygun değildir, bana ne kim kazanırsa kazansın demekte, kim kazanırsa onunla çalışırım demekte, en tehlikeli türde bu üçüncü sırada saydığım insanlardır, her kurumda, her durumda,işlerini götüren ihale takımı bu gruptaki insanlardan çıkmaktadır.
Tarafı olmalı insanın, yukarıda anlattığım demokratik çerçevede.

Aynı karede iki siyasi lideri paylaşıp başarılar dilemekte nedir, her iki tarafa mavi boncuk dağıtmak ilkeli bir hareketmidir? Bir taraf seçmek,gönül verdiğin bir siyasi oluşumu, bir siyasi lideri seçmek, seçtiğini gururla söylemek zormudur.

Geldiğimiz durumda gözlemliyorum ki, kim kiminle, kimin eli kimin cebinde belli değildir. Bu sebeple bu yazı kaleme alınma gerekliliği doğmuştur.

Taraflar kutuplaşmadan,bir birlerine uyum içinde, ve bir birlerine başarılar dileyerek yollarına devam etmeli, taraftarları da kendilerine uygun gördükleri lideri seçip ilan etmelidir. Ama ilan sonunda her hangi bir ötekileştirmeye maruz kalmayacaklarını, yarışan liderlerde konuşmalarında belirtmeli ve herkesin seçimine saygı duymalıdır.Unutulmamalıdır ki, seçilen lider, her iki tarafa da hizmet etmek için seçilmiştir.

Kendini gizleyen bir seçmen kitlesi maalesef bu günkü bizi yöneten siyasi iradeler tarafından, siyasi bir manevrayla oluşturulmuştur, daha da vahimi münafık(ajan) bir kitle de, yine bu siyasi iradeler etkisiyle oluşmuştur.
Bu vahim vaka da bütün diğer siyasi oluşumlara sıçramış, oralarda da etkili bir durum olduğu tarafımdan gözlemlenmiştir.

Menfaatperest, başarısız ve egoist siyasi karakter eliyle de, seçmen kitlesine nifak sokulmakta, yapılan veya yapılacak olan bütün demokratik seçimlere gölge düşürülmektedir.

Bütün bunların yaşandığı bu günlerde, üstüne basa basa diyorum ki, bir tarafı olmalı insanın,yok öyle ne şiş yansın, ne kebab.
Amaç demokrasinin hakim olması ise, gerekiyorsa şiş de yansın, kebab da.

"Rahmetli başbuğun dediği gibi,
"Mevzu bahis vatansa hepimiz ölelim, mevzu makamsa hepiniz ölün".

Saygılarımla.
Gazeteci yazar
Tankut Alp Altunsoy