Teklik iddiası, tek ve mutlak olma ülküsü içinde yıkımı ve yokluğu barındırır. Kendini mutlak ve tek meşru , gerçek gördükçe kendi dışında olan benzerlerini yok sayma, küçümseme ve sürekli çatışma eğiliminde olur taraflar.
Dünden bugüne tarihin farklı zaman ve mekan kesitlerinde cereyan eden pek çok savaş, çatışma ve çöküşün temelinde bu hastalıklı anlayış yatar.
Oysa hayat çokluktur. Çokluktan , çok renklilikten, çok kültürlülükten ve olasılıktan ibarettir. Her farklılık, her renk mutlak gerçeğin başka bir veçhesini gösterir. Farklılıklara dokundukça kainattaki yaratma ve üretme sanatının zenginliğine hayran kalınır. Her tür varlık evreninin olasılıklar dünyasının timsali. Olasılıklı düşüncenin filizlendiği toprak. Çokluk düşüncesi olasılıklı düşünmenin eşiğidir. Olasılıklı düşündükçe hoşgörü, farklılıklara fırsat yaratma imkanı gelişir. Çokluk düşüncesi bizi tüm renklerimizle bütünleştirir.
Biz çoğaldıkça bir oluruz. Başından beri teklik iddiasında bulunup ötekileştirmeye, şeytanlaştırıp yok saymaya gerek yok. Çokluk düşüncesinin meyvesi zaten bütünleşmek , bir olmaktır. Ayrılıp çatışacağımıza gelin tüm renklimizle bir olalım , tek olalım ... tekliğin sonu yokluk; çokluğun sonu ise muhteşem renkleri barındıran kocaman bir varlıktır. 25.05.2020 m.omak