PEYGAMBER DÖNEMİ VE BUGÜN
Zaman, mekân, imkân, durum ve materyaller. Bunlar
her dönemde mutlaka değişiklik arz edebilir. Mesela
ulaşım; o günde vardı bu günde var. O gün deveyle
gidilen 10 saatlik yol bugün arabayla 1 saatte, uçakla 10
dakikada gidilebiliyor. İletişim; o zamanda vardı bugünde
var. İnsanlar birbirlerine 1 ayda ulaştırabildiği
bilgiyi bugün anında ulaştırıyor. O günde kâfir vardı
bugünde kâfir var. O günde zulüm vardı bugünde zulüm
var. O günde mü’min vardı bugünde mü’min var.
Bu bir çelişki değildir. Hayatın bir gerçeğidir, hakikatidir.

Zaman içerisinde mevzular, sorunlar, güzellikler değişebilir.
Ama bizim tavrımız, bizim yaşam tarzımız
asla değişmez. O günde firavun vardı bugünde firavuna
benzeyenler var. O günde Peygamber vardı bugünde
Peygambere benzemeye çalışanlar var. O günde haksızlık
vardı bugünde aynı şeyler var. Sadece şekilleri, materyalleri
değişti. O yüzden bu bir çelişki değildir.

Biz Peygamber ahlakındaki, Peygamber yaşantısındaki,
Peygamber Mekke’sindeki hayat tarzını bugün
dünyanın herhangi bir bölgesinde de yerleştirebiliriz.
Meselelerin bazen çözümleri o hal üzere yaşamakla
alakalıdır. Siz sorulara, sorunlara cevap vermek istiyorsanız
mutlaka o düzen ve tertip içerisinde değerlendirmeniz
lazım. Yani bataklıkta gül yetiştirmek zordur. Bataklıkta
gül yetiştirmenin de metotları vardır.

Bunu Efendimiz (s.a.v.) bize göstermiştir. Benim bildiğim
doğru yaklaşımlarıyla eğer Peygamber hayatına
bakarsak, O’nun hayatını sorgularsak tabi ki çelişki buluruz.
Ama şunu da asla unutmamak lazım, Efendimiz
(s.a.v.) tek bir kişi olarak çıktığı bu mücadele yolculuğunda,
kâfir topluluğu içerisinde, 20 senelik bir kısa
sürede yüzbinlerce sahabe ile birlikte tekrar Mekke’ye
girip, Kâbe’nin karşısında onu fetheden bir Peygamberdi.
Ve o fetih hala devam etmekte.

Bugün milyarlarca insan Efendimiz (s.a.v.)’e can yakmakta.
O kadar kızılmasına, o kadar üzerine oyunlar
oynanmasına, o kadar savaşlar yapılmasına rağmen
bugün dünya üzerinde hala Efendimiz (s.a.v.)’in ismi
herkesin dilinde, herkesin gönlünde ve herkes çocuklarına
bu ismi vermek için mücadelede. O yüzden bu bir
çelişki değildir. Bu bir yaşam tarzıdır ve bir değişimdir.
Bizim de bu değişime ayak uydurmamız lazım. İmani
bir tavrı, Peygamberi bir metodu hayatımıza sokmamız
ve bununla yaşamamız lazım.

Sadettin TURHAN
"Efendime" kitabımızdan alıntı.