6
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
1137
Okunma

FAKİRİN ÇARESİZ YAŞAMI 16 Nisan 2020 Perşembe 09:19:59
Çok şanslıyım içimde şiir hayatımı yaşatacak tek şahidim allahtan sonra elimdeki kalem ve bir beyez parça kağıt , içimi anlatacak, acıların hikayesi beni rahatlatacak ve acılarını yaşayan babanın evladı olduğum için ve…
Çok şanslıyım ben Hüseyin YILDIRIM‘IN
6 çocuklarından ilk oğlu Hasan, yokluğun içinde yaşayan çileyi unutmayan acıların içinde büyüdüm, saygı, sevgi, değer, kıymet nedir bilirim. Fakirliğe boyun büktüren zamanı bilirim.
Bir dilim kuru ekmeğin ve acı soğanın tadı nasıl olduğunu,boyun büke büke döktüğüm gözyaşımı bilirim.
Elin sofrasında bulunan besinler bizim soframızda olmasada, babamız çalıştı çabaladı ve evde anamız bizleri aç bırakmadı.
Yüreğimize nakşedilen değerler babadan kalan aşinalığımız….Yürekle kelem tutan ellimiz
Gizemle saklanan cümlelerimiz ki işte bizler ona eşlik ederiz…
Çınarın kendi dalında tek tek düşen yaprağı gibi
Kederli nameleri şairin kendi hayatıdır…
İlk adımlarımdan itibaren elimde tutup bırakmayan şiirlerimi okuyup yorumlıyan yol gösteren öğretmenime teşekkürlerimi sunarım.
Çok uzakta Berlinde sağlık durumlarının… COVID-19 salgını nedeniyle tüm hastanede ziyaret yasağı yaşandığı zor şartlarda 2 ay içinde kardeşim dokuz kez (9)ağır amaliyat geçirerek ayağa kalkan kardeşim Niyazi hastaların arasında mücadele ederek ayağa kalkar ve ailesinin içine döner, bir gece de olsa kendi evinde kendi yatağında yatmayı ve ev halkına hasretini gidermek için yaşam sevincini yüz yüze göz göze yaşadı , ama evde kalması kısa oldu, çünkü ambulansla eve geldiği gün ateşi yüksekti ! ertesi gün tekrar hastahaneye ilk yardıma kaldırıldı ve son defa akşam saat 20:00 de sesini iyi duyduk yalınız konuşurken müdahallerden sonra göğüste ağrıların çok olduğunu söyledi ve sonra uyuyacağını söyledi iyi geceler dedi ve telefonu kapattı.
Gece yarısı saat 01: 30 gibi çalan telefon hayra alamet değildi , tüm ev halkı acıların içinde hastahaneye koştuk koşuşturduk ama katil doktor içeri bırakmadı çünkü artık yaşamaya dönmesi geç olmuştu, işte kardeşim yaşam mücadelesinde zalim doktorun yanlış müdahale etmesinden dolayı masada yatan kardeşim acıların kahramanı oldu çünkü o masum ve sessiz yatan yürekli yiğit kardeşim NİYAZİ olmaya devam etti. Sen Ölemezsin kardeşim.
Şiirimi kimseye göstermeden önce şiirlerim hakkında dün kendime çok sordum ve çok düşündüm
’’insan kendi şiirini yazarken ağlar mı?’’
evet ben Ağbeysi acısına dayanamadım çok ağladım dedim…
Anında o uzaklarda yatarken ben yaşarken kardeşimi yanımda oturur görürken , bir an yanıma baktım yokluğundan dolayı gözlerim doldu taştı içim hıçkırıkla ağlayışım…
’’insan Kendi şiirinin duygusunu hissetiğinde gözyaşında duramaz … çünkü Çınarın evlatlarndan Güz yaprağı gibi yere dökülen damla damla gözyaşımın ateşi yüreğimde sönmedi ve sönmezdi ,bu acı kimseye dokunamazdı ben kardeşimi ebediyen kaybettim, başında bekledim bekledim geri gelir dedim ağladım ağladım ama geri gelmedi gelmedi…’’
Umarım bir gün ziyaretim kısmet olurda onun mezar taşı başında kardeşime değer içimi şiirimle dökerim.
Acımı paylaşan değerli muhteşem insanları saygıyla selamlıyorum…
Elimi uzatıp sizleri selamlayarak….bu yazımı okuyan tüm güzel insanlara aşk seliyle dilinize gönlünüze nakşedilen her cümle için.
her şey evlatlarım ve torunlarım ve kızlarım can kardeşlerim için hepinizi canım gibi seviyorum
Teşekkürler
HASAN YILDIRIM
BERLİN : 4/16/2020