Tüm dünyayı ve ülkemizi etkisi altına alan Koronavirüs salgınına karşı yetkililer ve sağlık çalışanları amansız mücadele veriyor. Bu illete karşı henüz etkili olacak bir aşı bulunamadı. Bilim adamlarımız çeşitli çalışmalar yaparak virüse karşı etkili aşıyı bulma gayretindeler. Ancak aşı geliştirilene kadar uymamız gereken tedbirleri her gün ekranlardan açıklıyorlar, ama nafile, halen bunun ciddiyetini kavrayamayan insanımız çoğunlukta. Yapmamız gereken ;

Zorunlu olmadıkça sokağa çıkma

Sosyal mesafeyi koru
.
Hijyene dikkat et.

Bakın bulaşıcı hastalıklara karşı alınması istenen tedbirler asırlar öncesinden günümüze hep aynı. Bundan 14 asır önce Peygamber Efendi’miz Bir Hadis-i Şerif’inde ne buyuruyor “ Bir yerde Veba çıktığını duyarsanız oraya girmeyin, bulunduğunuz yerde çıkarsa o bölgeden ayrılmayınız.”

620 yıl öncesi Amasyalı hekim Sabuncuzade Şerafeddin Efendi’nin önerdiği tedbirler de aynı.

Neymiş o tedbirler;

-Ellerini onat yu (ellerini güzelce yıka)

-Galebeliğe girme (Kalabalığa girme)

-Selamı uzakça vir (Uzaktan Selamlaş)

-Eyi yi vü eyi iç (İyi ye iyi iç)

-Hasta isen yativir ( Hasta isen yat)

-Taşra çıkma (Dışarı çıkma)

-Taşrada yüzünü ört (dışarıda yüzünü kapa)


Temel prensip asırlar geçse de aynı.


Hastalığın kesin çözümünün sosyal mesafeyi korumak ve izolasyonu sağlamak olduğunu , tekrar tekrar belirten yetkililerin söylediklerine harfiyen uyalım. Tez zamanda bu Korono belasından kurtulalım.

“Bana bir şey olmaz” demeye hakkımız yok; kurallara uymazsan sana bir şey olmasa bile, senden başkasına olma ihtimali çok fazla…


Daha zor günleri görmemek için kurallara uyalım.

Evde kalalım, kendimizi ve sevdiklerimizi hastalıktan koruyalım.


Fevzi GÜLTUNA