Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
micingirt
micingirt

Yalnızım

Yorum

Yalnızım

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

818

Okunma

Yalnızım

Ama Yalnızım

Kalabalıklar içinde yalnızlığın çığlığını yudumluyor musunuz hiç. Asık çehreler taklitçi çokluklar arkası kesilmeyen ölüm gasp trafik hapis çete şehit ve emperyalist dörtçekerli siyonlar , hormonlu dindarlıklarımız… Peki, bu hodgam kalabalıklarda ömrün nasıl ışık hızında dibe vurduğunun farkında mısınız?

Ben unutuyorum bazen kendimi ve savruluyorum adeta bir lodosa kapılan teneke parçası gibi gürültü çıkara çıkara. Farkında bile değilim muhteşem senfoni ve ihtişamlı orkestranın verdiği nağmeden. Mısralarla haykırıp hüzünleniyorum dörtlüklere yaslanarak şiirlerimin eşsiz çırpınışlarıyla.

Dökülüyorum yaprak yaprak düşündükçe gerçek musikiyi kavruluyorum. Ne bir taş olabiliyorum sokak çocuklarının sığınacağı yuvanın temeline; ne de bir damla yaş olabiliyorum merhametin kucağına. Dökülüyorum kelimelerle kavruluyorum.

Sar beni sıkıca sar sadık dostum
Çileli davamın dermanı hüzün
Dövündüm yıllarca yaş döktüm sustum
İhlâssız duâmın gümanı hüzün

Çürüdüm kavruldum sessiz derinden
Ciğerim söküldü sanki yerinden
Sonsuzluk bestesi eser serinden
Ben garip avamın amanı hüzün

Ağıza sığmayan namertler mi yâr
Sabrım gözyaşlarım mukaddes kahır
Sultanlık o günde o gün var bahar
Hüzün çöllerinin imanı hüzün

O günü beklerim hesaplarım var
Yumruğu sıkmışım mizâna kadar
Soluk soluğayım ben hep sonbahar
Sahipsiz kervanın harmanı hüzün

Şakağıma husumet kaçıyor tezatlar parıltısında. Nereye ve ne zamana dek bu kaypaklılklarda yürümek? İki yüzlü bir koşturmaca ki hedef sahte, dava sahte ,secde egzotik…Ya siz, siz neler düşünüyordunuz sâhi? Yokum tuzum kuru diyorsanız eyvAllah.

Sessiz yığınların, kuru kalabalıkların arsızlığını,kalemşorların müşküllü zekâlarını ve Anadolu kokan mert yüreklerin sahipsizliğini yalnızlığını fark ettiniz mi hiç?

Yalnızlık taht kurmuş ufkum kapkara
Ümitsiz değilim ama yalnızım
Dertlerim depreşti yazdım dağlara
Poyrazla katmışım kuma yalnızım

Kayboldu hamiyet yetim değerler
Kadir kıymet ne ki kasvet yayarlar
Makama rütbeye boyun eğerler
Çıldırıp çıkmışım dama yalnızım

Kalabalık yığın yığın ıssızım
Dostluklar mevt olmuş lalım sessizim
Namus ar sokakta her renkten izim
Çokluklar ekmişim ama yalnızım

Ruhu alev almış toplum çok rahat
Ben suçlu ben güçlü benim kabahat
Ecel kervanımda sayıyor saat
Seyredip bakmışım deme yalnızım

Dilin secdeleri gösteriş tüter
Namaz tokuşturur namazsız yatar
Hücreler isyanda yeter be yeter
Ağıtlar yakmışım kime yalnızım

Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________

Bizim Dağlar

Minare gibi hoş şu bizim dağlar
Şehitlere gardaş şu bizim dağlar

Hele de miğferi ayaz tutuşur
Ruhu alev alev gönlü hep üşür

Şüheda kokusu elleri kına
Yatarız karlarla gece yan yana

Potinleri delik dizleri yama
Temmuz kızardıkça düşer aklıma

Bizim dağlar ümit bizim dağlar hû
Derinliklerinde âşkın uykusu

Tepeden tırnağa cennetten sılâ
Mâziye merhale geçiş fasıla

Ağrıyan ormanlar anlatsam kime
Merhem olmaz gayrı kimse derdime

Minare gibi hoş şu bizim dağlar
Şehitlere gardaş şu bizim dağlar

Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________

Sonrası Hiç

Ben hep şiir yazıyorum
Geri kalan yazı yorum

Yâr ve ağyar uzuyorum
Susayış bu uzu yorum

İbrişimler boyuyorum
İki adam boyu yorum

Alafranga seziyorum
Gayri nerde sezi yorum

Hicvi ipe diziyorum
Kahrolası dizi yorum

Ebediyet kazıyorum
Ruhlar enkaz kazı yorum

Kalp ehlîni arıyorum
Berrak bakış arı yorum

Ve kendime varıyorum
Yoku mahşer varı yorum

Yaralanmış uyuyorum
Uyan yorum uyu yorum

Loş taburlar beziyorum
Gözde yaş yok bezi yorum

Asabiyet soyuyorum
İbrahim kim soyu yorum

Suskulara tozuyorum
Her imgenin tozu yorum

Kahrı kesip yüzüyorum
Maske asıl yüzü yorum

Ağza mısra dayıyorum
Yaz diyorum dayı yorum

Dayı yazmaz kızıyorum
Kendi öykü kızı yorum

Kahkahalar duyuyorum
İdrak irfân duyu yorum

Kalan ömrü sayıyorum
"Sonrası hiç" sayı yorum

Ömer Ekinci Micingirt
__________________________________

Tevhide Değen

Bir yağmur başlasa hak yağsa gökten
Belde belde kuşlar hû hû ötüşse
Her avluya İslâm bize de düşse
Bir yağmur başlasa hak yağsa gökten

Bir yağmur başlasa hak yağsa gökten
Bir Fatih Alparslan atını sürse
Myanmar Filistin günü güldürse
Bir yağmur başlasa hak yağsa gökten

Bir yağmur başlasa hak yağsa gökten
Yeniden yeniden tevhide değen
Ömer Osman gibi ona benzeyen
Bir yağmur başlasa hak yağsa gökten

Ömer Ekinci Micingirt

__________________________________

Ahiret Var

İnsan için en üç temel
İmân ilim sâlih amel

Ehl-i ilim âlim olur
Hâl uymazsa zalim olur

Hâl fıtratı talep eder
Haram hâli harap eder

Şükür rızka kapı açar
Nimet artar gaflet kaçar

Hem peşinden rahmet gürler
Tefekkürler tefekkürler

Ölünecek şey vatandır
Ahireti imandandır

Mizân tartı azabı yaz
Sorgu namaz sual namaz

Ümitvarım ve âcizim
Cürüm bizim tevbe bizim

“Keşke”lerim çok feleğe
Sığınmışım “Besmele”ye

Besmelesiz kul olur mu
Hıfzetmeyen dil olur mu

Madem dili vermiş veren
İstiğfar et görsün gören

İstiğfar hak tevbe haktır
Âşk imanı kurtarmaktır

İmân gerek âhiret var
Diriltecek hâkikat var

Sanatkâr tek ölüm hoştur
Dünya fâni sonu boştur

Havf ve recâ sevgi saffet
Tevvap sensin yâ Rabb affet

Ömer Ekinci Micingirt

__________________________________

Ezân Sesi

Yanık türkü değil bu ezân sesi
Vuzuha er eğil, hû ezân sesi

Ezan sesi Mekke Medine Bilâl
Ezân sesi iman vatan din hilâl

Eşsiz davetiye beş öğün vaâz
Kalbine dokunmaz müflis beynamaz

Ezân teberrüktür âşktır dilime
Ezân secdeleri öpen kelime

Kanat çırp kuş gibi abdest al yürü
Ezân yığınların en tefekkürü

Ezân hakikati âsli niyetim
Yüzyıllık kırgınlık hassasiyetim

Sevda irfân şuûr şelâle ırmak
Kimin haddinedir kısıp susturmak

Ezân küfre tokat mazluma hilim
Ezânsız vatan mı lâl olsun dilim

Yanık türkü değil bu ezân sesi
Vuzuha er eğil hû ezân sesi

Ömer Ekinci Micingirt
__________________________________

Ne Kadar

Ne kadar samimisin
Ne kadar hazır
Ne kadar gözlerin nemli
Ne kadar emânete sadık
Ne kadar sevginin kaynağına vakıfsın
Ne kadar gözyaşların yeşerttin
Ne kadar huzur yudumladın teslimiyet çeşmesinden

Ne kadar cesaretin var
Ne kadar korkaksın
Ne kadar derununda sır birikti
Ne kadar sırrı fâş ettin, muhâbbet fidelerini kuruttun
Ne kadar zulanda kin biriktirdin
Ne kadar aptalsın ne kadar avam
Ne kadar yol kat ettin, ebedi hüsrana düşünerek
Ne kadar palyaçolar gibi maske taşıdın
Ne kadar yârine ve yarına koştun

Ne Kadar
Ne kadar yalnızsın ne kadar kalabalık
Ne kadar ıstırabın izleri var alnında
Ne kadar gönül/vicdan tınını inlettin
Ne kadar ilhâm deryasında yüzdürüldün
Ne kadar sükûtu kovaladın arsız sokaklarda
Ne kadar yürüdün orjinal seherlere
Ne kadar âşk liyâkat var huy bestelerinde
Ne kadar yorgun bitkin mahzun Mecnûn divânesin
Ne kadar yeşil, ne kadar kırmızısın
Ne kadar başını koydun ümmetin toprağına

Ne kadar
Ne kadar kulaklarında Gazze’nin çığlıkları
Ne kadar Mursi ne kadar Sisi oldun kanlı sokaklara
Ne kadar kara iklimin elmas yüzlü çocuklarıyla ağlaştın
Ne kadar nefes nefese hû çektin inançsızlık şöleninde
Ne kadar derbeder ne kadar belirsizsin ne kadar renksiz
Ne kadar sen senle hemdem olup gökkuşağı yüreğini ıslattı
Ne kadar havf ve recâ işaretleri izleyerek beklenen ufka yürüdün
Ne kadar gerçeğin musikisine mâtem tutup hissiyatın renklerini aksettirdin

Ne kadar
Ne kadar nefsin rüzgârında savruldun
Ne kadar büyük terhisi düşleyip gıpta ettin
Ne kadar yitirdiklerini bir Fatiha uzunluğunda öptün
Ne kadar şehit mezarlarında yetim çocukların titrek gözlerine fer oldun
Ne kadar uyudun ve ne zaman uyanacaksın Micingirt
Ne kadar ve ne zaman!

Ömer Ekinci Micingirt
-------------------------------------


İstemem

Yelken açtım yalnızlığa kederden
Hüzünlüyüm başka soru istemem
Sevinç tasa belki yazı kaderden
Gül kokmayan pembe moru istemem

İzzet nerde kelimeler pek arsız
Müntesipler ıstırapsız duyarsız
Saat bozuk yelkovanlar ayarsız
Dudak büken şaşı körü istemem

Gözyaşlarım tek sermayem tâatim
Mecnun gibi vâhta geçti sıhhatim
Sarsılıyor bir nefeslik hayatim
Şâirlikmiş alın geri istemem

İstemen ben fakat lâkin amalı
Sokağım ben yırtık sırtı yamalı
Câmi önü kovalıyor hamalı
Sağır vicdan dilsiz sürü istemem

Dost bağına pür edeple girilir
Tevazuuyla rızasına erilir
Riyâ haset gösterişler sorulur
Kulluk yeter başka yeri istemem

Ömer Ekinci Micingirt

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Yalnızım Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Yalnızım yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Yalnızım yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Onur BİLGE
Onur BİLGE, @onurbilge
24.11.2020 19:11:39
Nazım bir yere kadar... Öyle bir an gelir ki sıkar kalemi. Artık kaleminizi özgürlüğüne kavuşturmalısınız bence... Nesir çağırıyor onu. Teşekkürler... Sevgiler... :)
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL