’Bir musibet bin nasihattan iyidir’ diyen atalarımız, yine haklı çıktı. Bu gün insanlık yeni bir sınavla karşı karşıya. Yıllardır, bilim insanlarının bağıra bağıra anlatmaya çalıştığı, küresel ısınma ve iklim değişikliğinin insanlığa etkileri, kimsenin duymak istemediği bir soruna dönüşmüştü. Koca koca devlet adamlarının buluştuğu iklim zirvesinde, genç bir kızın sorunla ilgili görüşlerini belirtirken endişe ve kaygısını kontrol edemeyişini ’depresif çıkışlar’diyerek değerlendiren Trump ın bakış açısı bu konuda ki duyarsızlığı ortaya koymaktadır.
Dünyanın güçlü devletleri iklim soruna çözüm aramak bir yana dünyada birçok sorunun yanı sıra küresel ısınma yı da tetikleyecek 3. bir Dünya savaşı için ellerinden gelen gayreti göstermektedir.
Bu duyarsızlık tüm hızıyla sürerken birden bire bir şey oldu ve bütün dünyanın gözü bu olaya çevrildi. Bir virüs herkesi bir anda ansızın can damarından yakaladı. Küresel bir kriz tüm devletleri acil çözümler aramaya yöneltti, tatilleri, okulları, üretimi, tüketimi...Herkesi her alanda dikkatli olmaya, yaşantısını gözden geçirmeye ve davranışlarını kontrol etmeye mecbur bıraktı.Bu virüsün gelecekte nasıl bir durum alacağı henüz belli değil. Ama şimdiden insanları evlerine kapatmaya ve alışkanlıklarından büyük oran da vazgeçmeye zorladı.
Demek ki insanoğlu gerçekten zorunlu olduğunda tehlike karşısında somut önlemler alabiliyor. Küresel ısınma ile korona virüs karşısında ki davranış farkının en önemli nedeni küresel ısınmanın sonuçlarının henüz net olarak ortaya çıkmamış olması oysa korona virüs hızla can alıyor.
Insanın eylemlerini zorunlu olarak sınırlandıran bu musibet bekli de küresel ısınma ile ilgili tahmini sonuçların gecikmesine de katkı sağlayabilir dersem abartmış olur muyum, ne dersiniz.