Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Ali Asaf
Ali Asaf
VİP ÜYE

Bir Edebiyatçının Ölümü - Cahit BALTA

Yorum

Bir Edebiyatçının Ölümü - Cahit BALTA

9

Yorum

7

Beğeni

0,0

Puan

2296

Okunma

Okuduğunuz yazı 26.2.2020 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
Bir Edebiyatçının Ölümü - Cahit BALTA

Bir Edebiyatçının Ölümü - Cahit BALTA

‘Dökme suyla değirmen dönmez! Bunu asla unutmayın çocuklar’

Yıl 1989. Yer, İskenderun Lisesi. Ders, edebiyat. Konu, Yazılı yoklama... Sınıf 4-İ… Hani şu merdivenin hemen solundaki, köşe sınıf…

Dersine çalışmamış arkadaşlar kıvrım kıvrım kıvranıyor. Sağındakinden, solundakinden, fırsatını bulan önündeki ya da arkasındakinden kopya çekme telaşında. Öğretmen üzüntülü gözlerle öğrencilerini süzmekte… Öyle Hababam’ın Külyuzmaz’ı gibi ‘Ben dersimde kopya çektirmem’ budalası değil! Nuri Paşa’ya benzemez… Gaza, oyuna gelmez… Usturuplu, bilge ve eğitime adanmış bir adam.

Kimyacı Şevket Hoca gibi iki de bir laboratuvarı havaya uçurmaz. Arada bir şiir patlatır; mest olursunuz. Yahya Kemal Beyatlı’nın ‘Mehlika Sultan’ şiiriyle vurdu, bir gün ansızın beni…

Mehlika Sultan’a âşık yedi genç
Gece şehrin kapısından çıktı:
Mehlika Sultan’a âşık yedi genç
Kara sevdalı birer âşıktı.

Bir hayâlet gibi dünya güzeli
Girdiğinden beri rü’yâlarına;
Hepsi meshûr, o muammâ güzeli
Gittiler görmeye Kaf dağlarına.


……

‘Bir öğretmen bu kadar mı güzel şiir okur?’ dedirtti! Gerçekten okurdu…


Badi Ekrem gibi atınca mangalda kül bırakmayıp, gülünç hallere düşmedi hiç. Her daim yapabileceğinin en iyisi yaptı. İzahı zor bir mükemmeliyetçilikle öğretir ama yazılı sınavda verdiklerini eksiksiz isterdi. Ve bunu sonuna kadar hak ederdi. Bir daha asla Cahit BALTA gibi bir öğretmenim olmadı benim…


Ülkemizde milyonların ‘Hababam’ı vardı, İskenderun Lisesi’nin ise ‘Haanam’ı… Özel Çamlıca Lisesi talebelerinin Mahmut hocası vardı, bizimse Cahit hocamız…


Sözleri Çiğdem Talu, bestesi Melih Kibar imzası taşıyan o eşsiz Erol Evgin şarkısını, edebiyat öğretmenimizin adına uyarlayıp az söylemedik biz de…


‘Bende bu cehennem gibi yürek olmasa
Bende deli rüzgâr gibi hasret olmasa
Bir de cana can katan o
Sevdan olmasa, sevdan olmasa
Bir de cana can katan o
Sevdan olmasa, sevdan olmasa

Aah, bu hayat çekilmez
Aah, bu hayat çekilmez
Sen, olmasan Cahit…
Aah, bu çile çekilmez’

…….


Sınıf 4-İ… Konu, Yazılı yoklama. Cahit Hoca kızgın… Talebeler bir taraftan öğretmeni gözlemekte, diğer taraftan arkadaşının kâğıdını süzmekte… Fırsatını bulan, fısıltı halinde alışverişte…

Cahit hoca bu kepazeliğe daha fazla dayanamadı. ‘Ben size böyle mi öğrettim’ diye yüksek sesle bağırdı. Hiddetlenmişti. O sinirle elindeki tebeşiri, yarım volelik bir vuruşla sınıfın kapısından dışarıya şutladı. Sonra birden duraksadı. Bağırıp çağırmanın hiçbir işe yaramayacağının bilge kişisiydi o… Konuşmaya başladı;

‘Çocuklar! Mesele günü kurtarmaksa, mesele bu sınavdan geçer not almaksa, mesele mezun olmaksa bu çok kolay! Bu sınıfa bir kasa domates sandığı getirip ona bir numara verelim ve en arka sıraya oturtalım. Emin olun ki üç sene sonra bu okuldan mezun olacaktır. Ben, hepinizin iyi yetişmenizi, başarılı birer vatan evladı olmanızı, doldurabildiğiniz kadar kendinizi doldurmanızı istiyorum. Ben her birinizin, bu vatan ve millet için faydalı birer birey olmanızı istiyorum. Tercih sizin. İster domates sandığı olun, isterseniz de hakikaten adam… Şimdi serbestsiniz. On dakikalığına bahçeye çıkıyorum. İstediğiniz kadar kopya çekebilirsiniz. Süreniz başladı!’’

Cümlesini tamamladıktan sonra sınıfın kapısından kayboldu. İskenderun Lisesi Fransızlar döneminden kalma bir manastır olduğundan ‘U’ şeklinde, ekseriyetle tek katlı bir yapıydı. Şehrin iki büyük caddesi arasında, oldukça geniş bir alan kaplamaktaydı. Giriş ve çıkışlar her iki caddeye açılan kapılarla sağlanırdı. O sebeple sınıf kapısından ya da penceresinden dışarıya baktığınızda bahçe rahatlıkla görünürdü. Cahit hocanın eli belinde bahçe içerisinde dolaştığını, sınıfa yaklaşmadığını izlemekteydik.

Edebiyat öğretmenimiz, yazılı yoklama esnasında bizi sınıfta yalnız bırakarak, öğrenim hayatımızın en özel, en unutulmaz dersini verdi bize. O sınıftan ayrıldığı andan, döndüğü zamana kadar geçen, on dakikalık süre içerisinde, hiç kimse sağına-soluna-önüne-ardına bakmadı. En küçük bir fısıltı duyulmadı sınıfta. Kopya çekmeye yeltenen tek bir arkadaşımız olmadı…

Bazen yediğiniz tek bir sille, on kişinin sizi araya alıp tekme tokat dövmesinden daha etkilidir. ‘Bazı inşanlar elleriyle, bazıları bakışlarıyla kimi de sözleriyle döver’ derlerdi. İnanmazdım… O gün Cahit Balta çok fena pataklamıştı bizi. Altmışaltı kişilik sınıfı tek bir hareketle nakavt etmişti… Ve iyi ki etmişti!

Önce o emekli oldu. Sonra biz mezun. Emekli olduktan sonra büyüdüğüm kasabaya Sarımazı’ya yerleşti. Aynı mahallede oturuyorduk. Durakta ya da semt pazarında sıkça karşılaşıyor, selamlaşıyor, hasbihal ediyorduk. Ekseriyetle eşiyle birlikteydi. Ben Van’a gittikten sonra kendisinden uzun yıllar haber alamadım. Üniversite, askerlik derken ailem Bursa’ya yerleşti. Vatani görevim bitince ben de ailemin yanına, Uludağ’ın eteklerine taşındım. Yurtdışı, iş, güç koşuşturma yıllar eridi gitti. Aradım, taradım sosyal medya üzerinden bulmayı başardım edebiyat öğretmenimi. Ona şöyle yazmıştım;

‘’Değerli öğretmenim. Daha evvel defalarca aramama rağmen size ulaşamadım. Ancak kıymetli varlığınızı ve bizlere kattıklarınızı her dem saygıyla andım. Hayatta olmanız beni ayrıca mutlu etti. Rabbim size sağlık ve ömür versin. Ankara’da mı yaşıyorsunuz? Size nasıl ulaşabilirim? Ali ÖZKAN.’’

Aramızda unutulmaz konuşmalar geçti. Ne yazık ki kendisini görme ve ellerinden öpme şansını bir daha bulamadım…

Dün Serdar Atar kardeşimin paylaşımından öğrendim ki 23 Şubatta Cahit Balta ebediyete uğurlanmış. Eksildiğimi hissetim. Üzüntüm tarifsiz… Işıklarda uyu koca yürekli adam. Hakkını helal et oralardan.


Antakya, 26 Şubat 2020
Ali Özkan ASAFOĞULLARI

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Bir edebiyatçının ölümü - cahit balta Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Bir edebiyatçının ölümü - cahit balta yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Bir Edebiyatçının Ölümü - Cahit BALTA yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
esesligizem
esesligizem, @esesligizem
27.2.2020 17:14:21
Mekanı cennet olsun inşallah.Vefa her zaman ve her yerde olmalı.Yüreğiniz dert görmesin.Bazı değerler iz bırakır.ve hasretle anılırlar.Rehber olan,bize ışık tutan tüm değerleri hep saygıyla analım.
Saygılarımla
SelimADIM
SelimADIM, @selimadim2
27.2.2020 11:08:40
Cahit Balta gibi öğretmenlerin Rabbim sayısını artırsın.Ona da rahmetiyle muamele eylesin.

Öylesi bir edebiyat öğretmeni de bizde vardı.Nizam IŞIK... Bilgisiyle öğrenciye döver,bilgisiyle severdi.

Saygılarımla çok güzel bir yazıydı.
SelimADIM
SelimADIM, @selimadim2
27.2.2020 11:07:41
Cahit Balta gibi öğretmenlerin Rabbim sayısını artırsın.Ona da rahmetiyle muamele eylesin.

Öylesi bir edebiyat öğretmeni de bizde vardı.Nizam IŞIK... Bilgisiyle öğrenciye döver,bilgisiyle severdi.

Saygılarımla çok güzel bir yazıydı.
Etkili Yorum
Serap IRKÖRÜCÜ
Serap IRKÖRÜCÜ, @serap-irkorucu
27.2.2020 10:05:15
Gerçek bir öğretmen kimliği... Okulun kolluk kuvveti gibi davranmadan, öğrenciye otokontrolü öğretmenin her şeyin başı olduğunu bilen gerçek bir öğretmen kimliği....

Böyle bir öğretmeni hayatınız bir döneminde tanımış olmak ne büyük bir şans...
Değerli Öğretmenimizin sevenlerine sabır, ve başsağlığı diliyorum.

Çok etkilendim yazınızdan Ali Özkan Bey...Çünkü nesli tükenmekte olan bir öğretmen örneğini herkese tanıttınız ve bir öğrencisi olarak onun sizde kalan güzel izlerini paylaştınız. Çok teşekkür ederim.

Ruhu şad olsun, yaptığı iyilikleri karşısına çıksın inşallah.

Günün Yazısı için yapılan doğru seçki adına Seçici Kurulu yürekten kutluyorum.

Saygılarımla.
Hicran Aydın Akçakaya
Hicran Aydın Akçakaya, @hicranaydinakcakaya
27.2.2020 08:44:40
O kadar güzel aktarmışsınız ki yüreğinizdekileri ve öyle güzel tanıtmışsınız ki Cahit Öğretmeni, hayranlıkla okudum ve sanki bizim de edebiyat derslerimize giren bir öğretmenmiş gibi sevdim onu, üzüldüm kaybettik diye böyle kıymetli bir insanı, en az sizin kadar üzüldüm. Çünkü Cahit Öğretmen gibi öğretmenler hayata da hazırlıyor öğrencilerini, salt müfredatı anlatıp geçmiyorlar. Başınız sağ olsun. Allah gani gani rahmet eylesin, ruhu şad olsun, toprağı bol olsun Cahit Öğretmenin.
Saygılar.
mutluluk mavi çocuk
mutluluk mavi çocuk, @mutluluk-mavi-cocuk
27.2.2020 08:27:09



mutluluk mavi çocuk tarafından 2/27/2020 7:47:40 PM zamanında düzenlenmiştir.
mutluluk mavi çocuk
mutluluk mavi çocuk, @mutluluk-mavi-cocuk
27.2.2020 08:26:54


mutluluk mavi çocuk tarafından 2/27/2020 7:48:00 PM zamanında düzenlenmiştir.
mutluluk mavi çocuk
mutluluk mavi çocuk, @mutluluk-mavi-cocuk
27.2.2020 08:19:47
Öğretmen.. büyük insan.. güzel insan... Güle güle Cahit öğretmenim...
Mustafa İrenci
Mustafa İrenci, @mustafairenci11
27.2.2020 02:50:57
Beğeniyle okudum mekanı cennet olsun çok söze gerek yok aslında bazen yutkunamaz kalır insan lakin değerlere sahip çıkmaktır doğrusu yüreğiniz var olsun değerli üstadım...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL