2
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
992
Okunma

’’Açıl Susam açıl’’
ne kadar da güzel başlar herşey değil mi?
dört dörtlük adam, mutlu bir yuva, kuş tüyü yataklar, ’’elini sıcak sudan soğuk suya sokturmam sözleri’’
’’dünya bir yana sen bir yana’’
’’seviyorum’’
’’ölüyorum, bitiyorum, geberiyorum’’
sonra şatafatlı hediyeler gelsin arkasından bir yüzlük ve nişan...
ilk kavgalar nişan nasıl olmalı? nerede olmalı anlaşmazlığın çanları çalmaya başlar, gözünü bürüyen aşkın körlüğünde görmezsin sonra aradan günler geçer.. düğün günü gelir yapışır yakana bu sefer herkes olur sana bir büyük ’’büyük sözü dinle bakım’’
’’benim dediğim olacaklar çaresiz kendi fikirlerinden feragat edersin tamam kimse kırılmasınlar
neyse evlenirsin o olur sana bir prens sen olursun bir prenses hayal gemisinde uçarsın kanatsız
ilk gece anlarsın neyin ne olduğunu..!
ertesi sabah hayat devam eder...
karşında bir yabancı buda kim hani o centilmen bana kıyamayan adam nerede? yoktur çoktan terkketmiştir yüreğini
ve sen o adamla başbaşa kalırsın eğer şanslı isen sever korur sahip çıkar,
ya şanssız isen vurur ağzına şamarı ’’kıçını kır otur’’ der.
Köşeye çekilip çaresiz ağlarsın!
hep düzelecek umuduyla heba edersin günlerini adam egosunu kaşıttıkça kaşıtır ve artık bıçak kemiğe dayanır!
hani der ya analar ’’kızım ağzın dolu kan olsa kusma’’ yutarsın kaderim dersin kaderim!
hep dualar edersin ’’düzelsin Allahım ne olur’’ düzelmek ne kelime adam at koşturur onurunun, gururunun hatta bedeninin üzerinde sonra hakaretler başlar, kinli gözler, küfürler sonra ilk tokat ardından iki-üç derken morluklarla tanışırsın ikinci adresin karakollar sinirli bir komserin ağız kokusunu çekersin akıl verir sana ’’kıçını kır evinde otur erkeğindir döver de sever de’’ evet erkek o yapar sen yapamazsın!
bu hengame arasında almadığın unuttuğun ilaçlar gelse de aklına artık çok geçtir içine yerleşmiştir masum bir bebek! önceleri kabul edemezsin hayır dersin ’’bu adamın çocuğunu doğuramam’’ sonra alışırsın anneliğe o büyük mutluluğa ve heyecanla beklersin ağzını, burnunu, gözlerini hayal edersin
evlendiğin o canavar İstanbul’u fethetmiş edasında böbürlenirken sen sancıdan kıvranırsın yanında olması gereken insan ne şiddetini bırakır nede senin psikolojinden anlar.
Doğurursun ne çilelerle bir kızın olur yada bir oğlun dua edersin ’’oğlum olmasın’’ diye çünkü oda yarın bir canavar olacak babasına çekecek onu kendine örnek alacak diye!
bitmez çilen boşanmaya kalksan etrafında dili zehirli yılanlar, aç kurt edasında seni pasta dilimi gören abazanlar
boşanamazsın da ölmek istersin kendini öldürmenin günahı yakar içini onu da yapamazsın!
saksıda kuruyan fesleğen gibi kurursun sonra bir dert yapışır yakana gencecik yaşında kara toprağa yar olursun ne farkeder ki ha gelinlik giymişsin ha kefen bize beyaz gelinlik mi giydirdiler kefenmiş o kefen
şimdi anlıyorum!
Not: Getir kızım gelinliğimi kefen niyetine giyeceğim