Hani büyük tuvaletlerde bir yazı var dır genelde hep kapı arkalarına yazılır...
’’Bulduğunuz gibi bırakın’’ şimdi bu sözü aşka uyarlamak istiyorum!
kıracaksan...
üzeceksen...
ağlatacaksan...
ve aldatacaksan gelme bulduğun gibi bırak kalbi!

şimdi düşünüyorum da 14 şubat sevgililer günü arefesinde,
sevgi neydi yıllar boyunca yazarların şairlerin hatta bilim adamlarının bile cevabını bulamadığı bir söz!
hadi bana sevgiyi anlatın..!
neden kanar seven?
neden gider seviyorum diyen?
yada neden aşkın mayası ayrılık?
neden hep ağlar sevilenler?
sevmek suç mu?
madem suç neden bu sevgi arayışı, sevgi açlığı?

kime sorsak aşk tan ah çekiyor
peki bir ilacı yok mu bu acıların?

herkesin yüreğinde bir yara bir iz
izlerle yaşamayı öğreneli yıllar oldu
ama neden bu kaderim mi?

hayır kaderim olamaz!
vefasız yüreklerin yalan sözlerine aldanıp yüreğim acı çekemez.
Bizler annesinin her sabah öpüp koklayıp işe Allah’a emanet ol diye yolladığı kızlar değilmiyiz?

peki nerede kıymet bilenler?
sevgiye layık yürekler
nerede?

sevgiyi bilmeyen sevgiden anlamayan insanların aşk tan bahsetmesi kadar komik ve mide bulandırıcı başka bir şey var mı?
sözde herkes aşık!
herkes adam gibi seviyor.

küfürlerim adabını aştı yine!
lan ..... diyim madem sevgiyi biliyordun neden aşktan kaçtın?
neden yalancıların yalanlarına inandın?
neden oyun olduğunu bile bile kandın neden?

seven gider mi?
aşk biter mi?
senin sevgin pamuk şekerimi bak elinde kaldı sapı
ve sen o sapla yaşamaya devam edeceksin..!

adam gibi sevenlerin kaderi aynı yalnızlık
olsun
kişiliğimizi gururumuzu onurumuzu kaybedeceğimize yalan aşkımızı kaybedelim!

sadakamız olsun
yalancılara,
sahtekarlara
ve vicdansızlara döktüğümüz her damla gözyaşı!

üstü kalsın..!